Güven Hastanesi Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Uğur Ural, halk arasında "lenf kanseri" olarak bilinen lenfoma hakkında önemli uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Ural, boyun, koltuk altı veya kasık gibi bölgelerde uzun süre geçmeyen ağrısız şişliklerin lenfomanın en sık görülen belirtilerinden biri olduğunu belirtti.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre her yıl yaklaşık 600 bin kişiye non-Hodgkin lenfoma tanısı konulduğunu hatırlatan Prof. Dr. Ural, “Lenfoma, bağışıklık sistemine ait lenfatik dokulardan kaynaklanır ve Hodgkin lenfoma ile non-Hodgkin lenfoma olmak üzere iki ana gruba ayrılır” ifadelerini kullandı.
Gece Terlemesi ve Halsizlik Göz Ardı Edilmemeli
Lenfomanın sinsi ilerleyebilen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ural, “Boyun, koltuk altı veya kasıkta ağrısız lenf bezi büyümeleri en sık rastlanan işaretlerdir. Bunun yanı sıra açıklanamayan kilo kaybı, uzun süreli ateş, halsizlik ve özellikle gece terlemeleri de lenfomanın diğer önemli belirtileri arasında yer alır” dedi.
Lenfoma Tanısı Nasıl Konur?
Tanı sürecinde ilk adımın fizik muayene olduğunu söyleyen Ural, ardından kan testleri ve görüntüleme yöntemlerinin uygulandığını belirtti. Ancak kesin tanının lenf nodu biyopsisi ile konulduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ural, “Tanının ardından hastalığın evresi ve tipi belirlenerek kişiye özel bir tedavi süreci planlanır” dedi.
Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor
Lenfoma tedavisinde kemoterapi, immünoterapi ve hedefe yönelik tedavi yöntemlerinin etkili sonuçlar verdiğini ifade eden Prof. Dr. Ural, bazı vakalarda radyoterapinin de uygulandığını belirtti. “Lenfoma artık başarıyla tedavi edilebilen bir hastalıktır. Ancak burada en kritik nokta erken teşhistir” diye konuştu.
Toplumda Farkındalık Artmalı
Lenfomanın dünya genelinde en yaygın kanser türleri arasında yer aldığını belirten Ural, “WHO verilerine göre yılda yaklaşık 600 bin yeni non-Hodgkin lenfoma vakası bildiriliyor. Bu nedenle toplumda farkındalık oluşturmak büyük önem taşıyor” dedi.
Prof. Dr. Ural, boyun ya da kasık bölgesinde geçmeyen şişlik fark eden kişilerin zaman kaybetmeden bir hematoloji uzmanına başvurması gerektiğini, erken tanının hastalığın seyrini büyük ölçüde değiştirebileceğini vurguladı.