İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu, 2024-2025 sezonunu büyük bir başarı ve rekor katılımla tamamladı. Sezon boyunca gerçekleşen 84 konserle sahne alan 2 bin 561 sanatçı, klasik müzikten caza, dünya müziğinden geleneksel Türk müziğine kadar geniş bir yelpazede toplam 51 bin 305 müzikseverle buluştu. Bu yoğun program, CRR’nin kültür ve sanat hayatındaki önemli yerini bir kez daha kanıtladı.
Bu yıl program, ilk kez oluşturulan CRR Sanat Danışma Kurulu'nca hazırlandı. Etnomüzikolog Doç. Dr. Evrim H. Öğüt, viyolonsel sanatçısı Doç. Dr. Nil Kocamangil, besteci-piyanist Yiğit Özatalay, caz müzisyeni Kamil Özler ve müzik danışmanı Can Kalaycıoğlu’nun disiplinlerarası yaklaşımı, içerik dengesini güçlendirdi.
CRR Orkestrası ve Konuk Sanatçılar Döneminde Öne Çıktı
Daimi şef Nil Venditti yönetiminde CRR Senfoni Orkestrası, sekiz dinamik konserle bu sezon yayıncılıkta dikkat çekti. Mirabassi & Zanchini Duo, Alex Skolnick Trio, Lena Chamamyan ve Cristina Branco gibi isimler de sahnede izleyiciyle buluşan diğer öne çıkan isimler oldu.
Genç Sanatçılara ve Dinleyici Eğitimine Büyük Destek
CRR, bu sezon genç müzisyenlere destek vermeye ve katılımcı müzik kültürünü güçlendirmeye yönelik projeleriyle öne çıktı. "Ustalık Sınıfı" atölyeleri kapsamında dünyaca ünlü sanatçılarla birebir çalışma fırsatı bulan gençler, sahne deneyimi kazanırken aynı zamanda mesleki gelişimlerini de ilerletti. Sezon boyunca 250 kişinin katıldığı "Dinleyici Okulu" projesi ise müziği yalnızca dinlemekle kalmayıp derinlemesine anlamak isteyenlere de yeni bir perspektif sundu.
Fuaye konserleri ve oda müziği etkinliklerinde sahne alan 363 genç sanatçı, CRR'nin genç yeteneklere verdiği değeri gözler önüne serdi. Tüm bu çalışmalar sayesinde CRR, tarihinde ilk kez salonlarını ortalama 700 kişilik doluluk oranıyla müzikseverlerle buluşturmayı başardı. Bu başarı, yalnızca sanatın değil, onu birlikte inşa eden izleyicinin de zaferi oldu.
Uzmanlarla Şekillenen Program
Sanat Danışma Kurulu üyelerinden Doç. Dr. Evrim Hikmet Öğüt, sezonun başarısında alanında uzman isimlerin katkısının belirleyici olduğunu vurguladı. Başlangıçta karar alma süreçlerine uzmanların dahil edilmesi bazı çevrelerde tartışmalara yol açsa da, ortaya çıkan sonuçların bu kararın isabetini açıkça ortaya koyduğunu ifade etti. Öğüt’e göre bu yaklaşım, sadece programın niteliğini artırmakla kalmadı; aynı zamanda izleyiciyle kurulan bağı da güçlendirdi.
Repertuvarın türler arası zenginliğiyle daha kapsayıcı bir hale geldiğini söyleyen Öğüt, bu sayede iyi müziğin çok daha geniş bir dinleyici kitlesine ulaşabildiğini ifade etti. Özellikle "Dinleyici Okulu" gibi katılımcı projelere gösterilen yoğun ilgiyi, bu kolektif ve kapsayıcı anlayışın somut bir karşılığı olarak değerlendirdi.
Dünya Yıldızları İstanbul'da
Kurul üyelerinden Doç. Dr. Nil Kocamangil ise sezon boyunca birçok dünya çapındaki müzisyenin ilk kez Türkiye’de sahne aldığını hatırlatarak, bu buluşmaların müzikseverler için eşsiz bir deneyim sunduğunu belirtti. Sanatın her kesimden insanla buluşmasını önemsediklerini vurgulayan Kocamangil, yüksek nitelikli konserlerin sembolik ücretlerle sunulmasının bu anlamda büyük değer taşıdığını ifade etti.
Kolektif Emeğin Gücü
Besteci ve piyanist Yiğit Özatalay ise, programın şekillenmesini “İBB’nin sanat yönetiminde demokratikleşme vizyonunun bir yansıması” olarak nitelendirdi. Özatalay, kurulun farklı müzik disiplinlerinden gelen üyelerle oluşturulmasının ortaya taze, özgün ve kolektif bir yapının çıkmasını sağladığını vurguladı. Caz sanatçısı Kamil Özler, hazırlık sürecinde gösterilen özeni “sevgi dolu ve titiz bir çalışma” olarak tanımlarken, müzik danışmanı Can Kalaycıoğlu da rekor seyirci ilgisinin bu ortak emeğin en somut göstergesi olduğunu belirtti.
