Türkiye’nin başkenti Ankara’nın kalbi konumundaki Altındağ ilçesi, binlerce yıllık tarihi mirası, kültürel zenginliği ve simgesel yapılarıyla adeta bir açık hava müzesi niteliği taşıyor. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e, Roma’dan Bizans’a uzanan çok katmanlı tarihiyle Altındağ, hem Ankaralılar hem de yerli-yabancı ziyaretçiler için eşsiz bir kültür rotası sunuyor.
Birçok medeniyete ev sahipliği yaptı
Ankara’nın en eski yerleşim alanlarından biri olan Altındağ, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yaptı. Bu medeniyetlerin izleri bugün camilerden kalelere, müzelerden tarihi meydanlara kadar ilçenin dört bir yanında ziyaretçilerini karşılamaya devam ediyor. İşte o mekanlar...
Osmanlı ve Selçuklu izleri bir arada
Altındağ’ın en önemli dini yapılarından biri olan Karacabey Camii, Hacettepe Mahallesi’nde yer alıyor. 1428 yılında inşa edildiği tahmin edilen cami; türbe, çeşme ve hamamdan oluşan bir külliyenin parçası olarak biliniyor. Anadolu Beylerbeyi Celaleddin Karacabey Bin Abdullah’ın türbesine de ev sahipliği yapan yapı, Osmanlı mimarisinin Ankara’daki önemli örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.
Bir diğer önemli yapı ise Cenabi Ahmet Paşa Camii. Ulucanlar semtinde bulunan bu cami, Mimar Sinan’ın Ankara’daki tek eseri olma özelliğini taşıyor ve kentin en eski camileri arasında yer alıyor.
Başkentin sembol yapıları
Altındağ denildiğinde akla ilk gelen yapılardan biri olan Ankara Kalesi, başkentin sembolleri arasında bulunuyor. İnşa tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte Galatlar dönemine kadar uzandığı, Roma döneminde ise onarıldığı biliniyor. Kale, bugün hem tarihi dokusu hem de Ankara manzarasıyla ziyaretçilerin uğrak noktası konumunda yer alıyor.
Ulus semtinde yer alan Ulus Cumhuriyet Anıtı ve çevresi ise Cumhuriyet tarihinin en önemli mekanları arasında bulunuyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk iki binasına ev sahipliği yapan Ulus, aynı zamanda Roma Hamamı, Augustus Tapınağı, Ankara Palas ve Ankara Kalesi gibi birçok önemli yapıyı barındırıyor.
Antik dönemden günümüze ulaşan miras
Altındağ’daki Roma Hamamı Açık Hava Müzesi ve Ören Yeri; Frig, Roma ve Bizans dönemlerine ait katmanlarıyla Ankara’nın antik tarihine ışık tutuyor. 1938 yılında yapılan kazılarla gün yüzüne çıkarılan bu alan, Çankırı Caddesi üzerinde yer alıyor.
Roma İmparatoru Augustus döneminde yapılan Augustus Tapınağı ise Ankara’nın en eski ve en dikkat çekici yapılarından biri olarak öne çıkıyor. Tapınak, Roma İmparatorluğu’nun Galatia eyaletini başkentine dönüşen Ankyra’da, Roma tanrıçasına ithafen inşa edilmiş.
Cumhuriyetin sessiz tanıkları
Cumhuriyet tarihinin simge yapılarından Ankara Palas, 1927 yılında inşa edildi. Uzun yıllar boyunca yabancı devlet adamlarına ve uluslararası toplantılara ev sahipliği yapan bu eşsiz yapı, Altındağ’ın simgelerinden biri olmaya devam ediyor.
Ulus Meydanı’nda bulunan Kurtuluş Savaşı Müzesi (I. TBMM Binası) ve Cumhuriyet Müzesi (II. TBMM Binası), Türkiye’nin demokrasi tarihine tanıklık eden en önemli yapılar arasında yer alıyor. İlk Meclis binası 1915 yılında inşa edilirken ikinci Meclis binası Mimar Vedat Tek imzasını taşıyor.
Müzelerle dolu bir ilçe
Altındağ, sahip olduğu müzelerle de dikkat çekiyor. 1925 yılında kapılarını açan ve uzun yıllar Türkiye’nin en bilinen cezaevlerinden biri olarak hafızalara kazınan Ulucanlar Cezaevi, bugün geçmişle yüzleşmeye imkan tanıyan bir müze olarak ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Tarihin izlerini taşıyan bu mekan, yaşanmışlıkları ve tanıklıklarıyla ziyaretçilerine güçlü bir atmosfer sunuyor.
Ankara Rahmi M. Koç Müzesi (Çengelhan), Ankara Kalesi’nin ana girişinin karşısında yer alıyor ve başkentin ilk sanayi müzesi olma özelliğini taşıyor.
Ankara Etnografya Müzesi, Türkiye’de müze olarak inşa edilen ilk yapı olma özelliğiyle, misafirlerini ağırlıyor. Tarihi ve mimari değeriyle öne çıkan müze, zengin koleksiyonuyla geçmişten günümüze uzanan kültürel bir yolculuk sunuyor.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara Kalesi dış surlarındaki Kurşunlu Han ve Mahmut Paşa Bedesteni’nde hizmet veriyor. Müze, Anadolu’dan toplanan eserleri Paleolitik Çağ’dan başlayarak Neolitik, Kalkolitik, Tunç, Asur, Hitit, Frig ve Urartu dönemleriyle kronolojik biçimde sergiliyor; ziyaretçilere kapsamlı bir tarih yolculuğu sunuyor. Osmanlı yapıları, mimarisiyle kültür mirasını da görünür kılıyor bugün; yerli yabancı ziyaretçiler için önemli bir durak olarak öne çıkıyor.
Ekonomik tarih meraklıları için Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi ve Ziraat Bankası Müzesi, Ulus semtinde önemli duraklar arasında yer alıyor. Ankara Vakıf Eserleri Müzesi, PTT Pul Müzesi ve Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi de ilçenin kültürel çeşitliliğini tamamlayan diğer önemli müzeler arasında bulunuyor.
Hamamönü’nde zamanda yolculuk
Restore edilmiş Osmanlı konakları, dar taş sokakları ve geleneksel mimarisiyle Hamamönü, Altındağ’ın en otantik bölgelerinden biri olarak öne çıkıyor. Taceddin Sultan Camii ve Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nı yazdığı evin burada bulunması, semtin kültürel önemini daha da artırıyor.
Tarihin kalbi Altındağ’da atmaya devam ediyor
Altındağ; sahip olduğu camiler, kaleler, müzeler, meydanlar ve sokaklarıyla Ankara’nın tarihi ve kültürel belleğini canlı tutuyor. Tarih tutkunları için vazgeçilmez bir rota olan ilçe, her köşesinde farklı bir hikaye barındırarak misafirlerine geçmişten günümüze uzanan benzersiz bir yolculuk rotası sunuyor.
