Türk tarihi için bir milat olan Malazgirt Meydan Muharebesi'nin 954. yıl dönümünü.
26 Ağustos 1071’de Alparslan komutasındaki Selçuklu ordusu ile Romen Diyojen yönetimindeki Bizans İmparatorluğu'nun karşı karşıya geldiği bu savaş, Türklerin Anadolu'ya kesin olarak yerleşmesinin ve yeni bir medeniyetin kurulmasının müjdecisi oldu.
Bu haberde, Malazgirt Muharebesi'nin az bilinen sırlarını, stratejik dehasını ve sonuçlarını derinlemesine inceleyeceğiz.
SAVAŞIN ARKA PLANI
Malazgirt Muharebesi, bir anda patlak veren bir savaş değildi. Türklerin 1040 Dandanakan Savaşı'ndan sonra kurduğu Selçuklu Devleti, doğudan batıya doğru genişlerken, Anadolu'nun kapılarına dayanmıştı.
- Türklerin Anadolu'ya Akınları: Tuğrul Bey döneminden itibaren Türkmen boyları, Anadolu'yu yurt edinmek amacıyla akınlara başladı. Bu akınlar, Bizans İmparatorluğu'nun toprak bütünlüğünü tehdit ediyordu.
- İmparator Romen Diyojen'in Hedefi: Bizans İmparatoru Romen Diyojen, tahta çıktığında, Türk tehdidini ortadan kaldırmayı en büyük hedefi olarak belirlemişti. Ordusunu toplamak için büyük bir seferberlik başlattı ve Bizans, tarihindeki en büyük ordulardan birini kurdu.
- Alparslan'ın Siyasi Dehası: Sultan Alparslan, amacının Bizans'la savaşmak olmadığını göstermek için diplomasi yolunu denedi. Fethettiği Halep'e doğru ilerlerken, Bizans'ın büyük bir orduyla geldiği haberini aldı ve geri dönerek ordusunu savaşa hazırladı.
BİR DEHANIN ZAFERİ
26 Ağustos 1071 sabahı, Malazgirt ovasında iki dev ordu karşı karşıya geldi. Bizans ordusu, sayıca ve teçhizat açısından Selçuklu ordusundan üstündü. Ancak savaşın kaderini belirleyen, Alparslan'ın askeri dehası ve uyguladığı "hilâl taktiği" oldu.
- Hilâl Taktiği: Türklerin tarih boyunca kullandığı bu savaş taktiği, Malazgirt'te mükemmel bir şekilde uygulandı. Alparslan, ordusunun merkezini hafif geri çekilerek Bizans ordusunu kovalatırken, kanatlarda bekleyen süvari birliklerini düşmanın etrafını sarmak için görevlendirdi.
- Bizans Ordusundaki Anlaşmazlıklar: Bizans ordusu, paralı askerlerden ve farklı milletlerden oluşuyordu. Bizans komutanları arasındaki anlaşmazlıklar ve Romen Diyojen'in ordusuna olan güvensizliği, savaşın gidişatını etkiledi. Özellikle Türkmenlerin, Bizans ordusundaki Peçenekleri kendi saflarına çekmeleri, Bizans'ın gücünü büyük ölçüde kırdı.
- Romen Diyojen'in Esir Düşmesi: Savaşın en trajikomik ve tarihi anlarından biri, İmparator Romen Diyojen'in esir düşmesiydi. Romen Diyojen, savaş meydanında kimliğini gizlemeye çalışsa da, Türk askerleri tarafından tanındı ve Sultan Alparslan'ın huzuruna çıkarıldı.
AZ BİLİNEN İLGİNÇ DETAYLAR
- Romen Diyojen'in Kaderi: Esir düşen Romen Diyojen'e, Sultan Alparslan tarafından iyi davranıldı. Alparslan, onu serbest bıraktı ve saygıyla uğurladı. Ancak Bizans'a döndüğünde, tahtı ele geçirenler tarafından gözleri kör edildi ve kısa süre sonra hayatını kaybetti.
- Alparslan'ın Mezarının Gizemi: Sultan Alparslan'ın nerede defnedildiği tam olarak bilinmemektedir. Tarihçiler, mezarının Türkmenistan'ın Merv kenti yakınlarında olduğunu düşünmektedir.
ANADOLU'NUN YENİ KADERİ
Malazgirt, sadece bir savaş değil, aynı zamanda tarihin seyrini değiştiren bir dönüm noktasıydı.
- Anadolu'nun Türkleşmesi: Malazgirt Zaferi, Anadolu'nun kapısını Türklere ardına kadar açtı. Anadolu'ya göç eden Türkmenler, kısa sürede kendi beyliklerini kurdu ve bölgenin kültürel, etnik ve dini yapısını değiştirdi.
- Haçlı Seferlerinin Başlaması: Bizans'ın bu büyük yenilgisi, Avrupa'da paniğe neden oldu. Avrupalı devletler, Türklerin Hristiyan dünyası için bir tehdit oluşturduğunu düşünerek Haçlı Seferleri'ni başlattı.
- Türkiye'nin Kuruluşu: Malazgirt Zaferi, Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurulmasına ve nihayetinde Osmanlı İmparatorluğu ile Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atılmasına giden yolun en önemli kilometre taşı oldu.
