Dünya'da sadece Van Gölü'nde yaşayan ve üremek için suyun akışının tersine yüzüp tatlı sulara göç eden inci kefallerini görmek için, yüzlerce kişi Erciş ilçesindeki Deliçay'a geldi.
Van Gölü'nün tuzlu ve sodalı suyunda yaşayabilen ve nesli koruma altında olan inci kefalinin üreme dönemi nedeniyle 15 Nisan-15 Temmuz arası uygulanan av yasağı sürüyor. Van'ın ve bölgenin önemli değerlerinden olan ve Alaska'daki somon balıkları gibi akıntının tersine yüzüp uçarcasına derelere akın eden inci kefallerinin göç süreci devam ediyor. İnci kefalinin göç güzergahında Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, jandarma, polis ve zabıta ekipleri, 7 gün 24 saat denetimler yaparken, yüzlerce kişi de inci kefalinin göçünü izlemek için Erciş ilçesindeki Deliçay'a geldi.
Batman'dan balık göçünü izlemeye gelen Uğur Taş, “Daha önce hiç inci kefali balığını görmemiştim. Balıkların göçünü duyunca ailem ile birlikte Batman’dan Van'a geldik. Suyun tersine yüzen inci kefalleri inanılmaz bir görsel şölen sunuyor. Herkesin gelip bu güzelliği görmesini isterim" dedi.
İNCİ KEFALİ VE VAN GÖLÜ
Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı suyuna adapte olmuş endemik bir tür olan inci kefali (Alburnus tarichi), Türkiye’nin biyolojik çeşitliliği açısından önemli türlerden biri. Van Gölü’nün zorlu koşullarında hayatta kalabilen bu balık, sadece üremek için göle dökülen tatlı su akarsularına doğru yüzüyor. Bu yolculukta akıntıya karşı zıplayarak ilerleyen balıklar, tıpkı Alaska’daki somon balıkları gibi doğa harikası bir manzara oluşturuyor.
15 Nisan - 15 Temmuz tarihleri arasında süren üreme döneminde inci kefalinin avlanması yasak. Göç sırasında Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nün yanı sıra jandarma, polis ve zabıta ekipleri bölgede 7/24 denetim yapıyor.
Batman’dan ailesiyle birlikte balık göçünü izlemek için gelen Uğur Taş, “Daha önce hiç inci kefali görmemiştim. Göçünü duyunca Batman’dan Van’a geldik. Suyun tersine yüzen balıklar inanılmaz bir görsel şölen sunuyor. Herkesin gelip bu güzelliği yerinde görmesini isterim,” dedi.
İnci kefalinin göçü, yalnızca doğal bir döngü değil; aynı zamanda bölge turizmi ve çevre farkındalığı açısından da önemli bir etkinlik olarak görülüyor. Bölge halkı ve yetkililer, bu süreçte balığın korunmasına yönelik bilinçlenmenin artırılmasını ve göçün sürdürülebilirliğinin sağlanmasını önemsiyor.
