Ankara Bilim Üniversitesi bünyesinde kurulan CENTERCIF’in açılış töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Irkçılık, ayrımcılık ve ötekileştirme ile mücadele dünyanın geleceği için hayati önem taşıyor” dedi. Ersoy, Batı’nın uzun yıllara dayanan üstün ırk anlayışının günümüzde İslamofobi söylemi altında siyasi, ekonomik ve sosyal bir araç haline geldiğini belirterek, “Bu anlayış etkisiz hale getirilmezse çatışmasız bir dünya mümkün olamaz” uyarısında bulundu.

Tarihsel süreçte dinlerin zulüm aracı olarak kullanıldığına dikkat çeken Ersoy, Roma İmparatorluğu döneminden başlayarak Hristiyanlara, paganlara ve farklı inanç gruplarına yönelik uygulanan baskı ve zulümlerin ardından, günümüzde aynı zihniyetin hedefinin İslam dünyası olduğunu söyledi. “Dün farklı inançlara yapılan zulümler bugün Müslümanlara uygulanıyor” diyen Bakan, Hocalı, Karabağ, Srebrenitsa, Arakan ve Gazze örneklerini paylaştı.

'DÜN FARKLI İNANÇLARA YAPILAN ZULÜMLER, BUGÜN MÜSLÜMANLARA UYGULANIYOR'

Asya'dan Afrika ve Amerika’ya uzanan sömürgecilik tarihinin de zulüm ve vahşetle dolu olduğunu kaydeden Ersoy, "Görülüyor ki inanç her zaman insanları hedefe yönlendirmek ve karşı tarafı ötekileştirerek ortadan kaldırmak için bir araç; siyasi, ekonomik ve sosyal güç elde etmek ise asıl ve tek amaçtı. Karşı taraf yobazdı, cahildi, barbardı, ilkeldi. Bu çarpık zihniyete göre yok edilmeleri insanlığın faydasınaydı. Farklılığı, özgünlüğü, özgürlüğü; herkesten üstün ve önemli olduğuna inandıkları kendi varlıklarına tehdit olarak görenler. İşte o zihniyetin bugünkü hedefi İslam dünyası, kullandıkları araç İslamofobi'dir. Hocalı, Karabağ, Srebrenitsa, Arakan, Gazze… Dün Hristiyanlara, Yahudilere, Paganlara, yerlilere reva görülenler bugün Müslümanlara reva görülmektedir" ifadelerini kullandı. Ersoy, konuşmasına şöyle devam etti:

MGK  toplantısı başladı
MGK toplantısı başladı
İçeriği Görüntüle

"Suçu İslam’a ve Müslümanlara atmak, İslamofobi’ye bahane üretmek, çatışmalardan beslenenlerin ekmeğine yağ sürmektir. Asıl odaklanılması gereken nokta bu çevrelerin yaydıkları, destekledikleri, fonladıkları ve bu yolla güç devşirdikleri konu ve olguları tartışmak, onları ortadan kaldırmaktır. Sekülerleşme, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, siyasi ve jeopolitik yaklaşımlar, dini algı ve anlayışlar. Mücadelemiz bu ve bunlar altında açılabilecek doğrudan ve dolaylı ilişkisi bulunan konular olmalıdır."

‘FİLİSTİN’İN ASİL HALKINA, GAZZE’NİN KAHRAMANLARINA BAKSINLAR’

İslamofobi ile mücadelede toplumların bilinçlendirilmesinin önemine dikkat çeken Ersoy, toplum dışı kalan mücadelelerin başarısız olacağını ifade etti. Filistin halkının direnişini örnek gösteren Bakan Ersoy, "İslamofobi aslında insanlığa düşmanlıktır. O halde maskelerin düşürülmesi, insanların düşmanlarını görmesi sağlanmalıdır. Bu yapılabilir mi diye şüphe duyanlar Filistin’in asil halkına, Gazze’nin kahramanlarına baksınlar” dedi.

'MERKEZ, BU DAVAYA ÇOK CİDDİ KATKILAR SUNACAK'

Merkezin faaliyetlerine dair umutlarını dile getiren Ersoy, "Bilimsel Araştırma, İzleme ve Önleme, İş Birliği Ağı ve Mağdurlara Destek gibi sorunun temel ayaklarına doğrudan müdahil olacak hedeflerle yola çıkan İslamofobi ile Mücadele Merkezi’nin bu davaya çok ciddi katkılar sunacağına inanıyorum. İnşallah bu merkez, alanında ulusal ve uluslararası paydaşları buluşturan bir çatı kuruluş olacaktır" dedi. (DHA)

Kaynak: DHA