Bugün, 11 Haziran 2025'te, Türkiye Cumhuriyeti'nin köklü kurumlarından Türk Kızılay'ın yaklaşık 157 yıldır insanlığa uzanan merhamet elini, dayanışmanın ve fedakarlığın sembolü oluşunu inceliyoruz.
Savaş, afet ve felaket zamanlarında büyük rol oynayan Kızılay, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinden Cumhuriyet'in ilk yıllarına ve günümüze kadar uzanan zengin tarihiyle ulusal ve uluslararası arenada milyonlarca insana umut olmuştur.
"Hilal-i Ahmer Cemiyeti" adıyla başlayan bu onurlu yolculuk, bugün Türk Kızılay olarak tüm dünyada etkin bir insani yardım kuruluşu olarak devam etmektedir.
HİLAL-İ AHMER CEMİYETİ
Türk Kızılay'ın temelleri, 11 Haziran 1868'de Osmanlı İmparatorluğu döneminde "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti" adıyla atıldı. Bu girişim, Kırım Savaşı (1853-1856) sırasında yaşanan büyük insani kayıpların ve uluslararası insani yardım kuruluşlarına duyulan ihtiyacın bir sonucuydu.
İsviçreli iş insanı Jean Henri Dunant'ın Solferino Muharebesi'ndeki (1859) dehşeti görüp "Solferino Anıları" kitabını yazması ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin (ICRC) kurulması (1863), Osmanlı'da da benzer bir örgütlenme ihtiyacını tetikledi.
Dönemin Osmanlı aydınları ve devlet adamları, özellikle Dr. Abdullah Bey, Marko Paşa, Kırımlı Aziz Bey gibi isimlerin öncülüğünde, padişah Abdülaziz'in fermanıyla cemiyet resmen kuruldu. Cemiyetin adı kısa süre sonra "Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti" olarak değiştirildi. "Hilal-i Ahmer" (Kızıl Hilal) sembolü, Osmanlı topraklarında Hristiyan olmayan ülkelerdeki Kızılhaç'a alternatif olarak benimsenmiş ve daha sonra Cenevre Sözleşmeleri ile uluslararası alanda tanınmıştır.
Cemiyetin ilk faaliyetleri, çoğunlukla savaş zamanlarında yaralı ve hasta askerlere tıbbi yardım sağlamak, hastaneler kurmak, ilaç ve erzak temin etmek üzerine yoğunlaştı.
ULUSAL KURTULUŞ
Türk Kızılay, kuruluşundan itibaren Osmanlı İmparatorluğu'nun katıldığı tüm büyük savaşlarda (93 Harbi, Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı) cephede ve cephe gerisinde hayati bir rol oynadı.
- Balkan Savaşları (1912-1913): Cemiyetin faaliyetleri zirveye ulaştı. Yaralı askerlerin tahliyesi, gezici hastaneler kurulması, salgın hastalıklarla mücadele ve mültecilere yardım gibi alanlarda büyük çalışmalar yürütüldü.
- I. Dünya Savaşı (1914-1918): Cemiyet, Hilal-i Ahmer Hemşire Mektepleri açarak hemşire yetiştirme konusunda önemli bir adım attı. Savaş esirlerine yardım, şehit ve gazi ailelerine destek de bu dönemin önemli faaliyetlerindendi.
- Kurtuluş Savaşı (1919-1922): Anadolu'daki milli mücadele sırasında Hilal-i Ahmer, cephedeki askerlere ve cephe gerisindeki halka ilaç, giyecek, gıda ve sağlık hizmeti sunarak hayati bir destek sağladı. Mustafa Kemal Atatürk'ün de büyük önem verdiği bir kurum haline geldi.
CUMHURİYET DÖNEMİ VE İSİM DEĞİŞİKLİĞİ
Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte, kurumun adı ve yapılanması çağdaş ihtiyaçlara göre yeniden düzenlendi. 1923 yılında "Türkiye Hilal-i Ahmer Cemiyeti" adını aldı. Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifleriyle 1935 yılında ise "Türk Kızılay Cemiyeti" olarak değiştirildi.
Bu dönemde Kızılay, sadece savaş ve afet zamanlarında değil, aynı zamanda barış zamanında da toplumsal refahı artırıcı faaliyetlere odaklandı.
- Kan Hizmetleri: 1957 yılında Türkiye'deki ilk kan merkezini kurarak modern kan bankacılığının temellerini attı. Bugün Türkiye'nin en büyük kan sağlayıcısıdır.
- Toplumsal Destek: Aşevleri, öğrenci yurtları, hastaneler ve huzurevleri gibi sosyal hizmet kurumları kurarak toplumun dezavantajlı kesimlerine destek oldu.
- Eğitim ve Sağlık: Halk sağlığı eğitimleri, ilk yardım kursları düzenleyerek toplumsal bilinç düzeyini artırdı.
ULUSLARARASI ARENADA KIZILAY
Türk Kızılay, ulusal sınırların ötesine geçerek uluslararası alanda da önemli bir insani yardım aktörü haline geldi. Deprem, sel, tsunamiler gibi doğal afetlerde, savaş ve çatışma bölgelerinde (Bosna, Kosova, Pakistan, Haiti, Suriye, Filistin, Ukrayna vb.) acil yardım operasyonları yürüttü.
Afet bölgelerine gıda, barınma, tıbbi malzeme ve insani yardım göndererek mağdur insanlara destek oldu.
Kızılay'ın uluslararası saygınlığı, tarafsızlık, bağımsızlık, gönüllülük, birlik, evrensellik gibi Kızılhaç ve Kızılay Hareketi'nin temel ilkelerine bağlılığından kaynaklanmaktadır.
GÜNÜMÜZDE TÜRK KIZILAY'I
Günümüzde Türk Kızılay, köklü geçmişinden aldığı güçle, modern ve kapsamlı bir insani yardım kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Faaliyet alanları oldukça geniştir:
- Afet Yönetimi: Afet öncesi hazırlık, afet anında müdahale ve afet sonrası iyileştirme çalışmaları. Türkiye'nin afet müdahale kapasitesinin önemli bir parçasıdır.
- Kan Hizmetleri: Ulusal güvenli kan temini sisteminin ana aktörü.
- Sosyal Yardım ve Dayanışma: Gıda yardımları, giysi bankaları, barınma destekleri, yaşlı ve engelli hizmetleri.
- Göç ve Mülteci Hizmetleri: Göçmenlerin ve mültecilerin temel ihtiyaçlarının karşılanması, psikososyal destekler.
- Sağlık ve Eğitim: Mobil sağlık birimleri, ilk yardım eğitimleri, toplum sağlığı projeleri.
- Uluslararası Faaliyetler: Dünyanın dört bir yanındaki kriz bölgelerine insani yardım.
- Genç Kızılay ve Gönüllülük: Gençlerin insani yardım çalışmalarına katılımını teşvik etme ve gönüllülük ağını güçlendirme.
Türk Kızılay, asırlık tarihi boyunca zor zamanlarda halkının ve tüm insanlığın yanında durarak, merhametin ve dayanışmanın somut bir örneğini sergilemiştir. Gelecekte de, değişen dünya koşullarına uyum sağlayarak, "İnsanlık, Ayrım Gözetmeme, Tarafsızlık, Bağımsızlık, Gönüllü Hizmet, Birlik, Evrensellik" ilkeleri doğrultusunda hizmet vermeye devam edecektir.