Kırşehir Ahi Külliyesi’nde, Aşık Paşa’nın 700–800 senelik yazma eserleri, ilk defa İstanbul dışına çıkarılarak Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Kırşehir Valiliği işbirliği açılan sergide ziyaretçilerle buluşturuldu. 800 bin yazma eserin olduğu Türkiye Yazma Eserler Kurumu arşivinden seçilen eserler, bölgenin kültürel tarihinde önemli bir döneme ışık tutuyor. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Coşkun Yılmaz, serginin açılışında yaptığı konuşmada, “Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığımız, atalarımızdan miras kalan binlerce yıllık yazma eserleri toplamak, korumak, yaşatmak ve toplumla buluşturmak amacıyla 2010 yılında kurulmuştur. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük kültürel hamleleriyle yalnızca Türkiye’nin değil, Türk ve İslam coğrafyasının uzun asırlara yayılan birikimi yeniden görünür hale gelmiştir. Bugün fizik, kimya, matematik, astronomi, coğrafya, tıp, kelam gibi aklınıza hangi alan geliyorsa o alanda yazılmış eserlerin yer aldığı, dünyanın en büyük ortak akıl hafızalarından birine sahibiz. Yaklaşık 800 bin eser, 500 uzman personel ve 460 binden fazla dijitalleştirilmiş eseri ‘yazmaeserler.gov.tr’ üzerinden tüm insanlığın erişimine açmış durumdayız. Kırşehir, yetiştirdiği büyük isimlerle, tarihi ve kültürel mirasıyla çok kıymetli bir şehrimiz. Türkiye Yazma Eserler Kurumu olarak İstanbul dışında ilk kez bir ilde böyle kapsamlı bir sergi açıyoruz. ‘Aşık Paşa’ sergisi bu anlamda bir ilk oldu" dedi.
"Bugün elimizde büyük bir birikim, güçlü bir külliyat ve zengin bir edebiyat hazinesi bulunmaktadır"
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alparslan, serginin hem tarihsel hem kültürel açıdan büyük anlam taşıdığını belirterek, şunları kaydetti:
“Bu sergi sayesinde insanlarımız, atalarının bu topraklarda neler başardığını bir kez daha görme fırsatı bulacak ve geçmişin büyük birikimini yeniden hatırlayacaklardır. Günümüz dünyasında insanlık; adaletsizliklerin, savaşların, şehitlerin, soykırımların ve türlü acıların yaşandığı zor bir dönemden geçiyor. Biraz önce de ifade edildiği gibi atalarımız, bin yıl önce Orta Asya’dan getirdikleri inanç ve medeniyet anlayışının gereğini yerine getirerek, büyük çalışmalar ortaya koymuş; ürettikleri eserlerle ve nihayetinde Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşuna giden süreçle dünyanın en büyük medeniyetlerinden birini inşa etmişlerdir. Elbette bu başarı tesadüfen ortaya çıkmamıştır. Bunu başarmak için ilimden üretime, çalışmadan adalet anlayışına kadar birçok alanda doğru, düzenli ve ihlaslı bir çabanın gösterilmesi gerekmekteydi. Atalarımız da bunu yapmıştır. Ortaya koydukları eserler, biraz önce Coşkun Hocamızın da belirttiği gibi, Yazma Eserler Kurumu Başkanlığımız tarafından büyük bir emekle derlenmiş ve günümüze taşınmıştır. Bugün elimizde büyük bir birikim, güçlü bir külliyat ve zengin bir edebiyat hazinesi bulunmaktadır."
"Bu başarı tesadüf değildir"
Kırşehir Valisi Murat Sefa Demiryürek ise, serginin kente önemli bir değer kattığını belirtti, “Kırşehir, asırlar boyunca yalnızca bir şehir değil; ahlakın, irfanın ve hikmetin yoğrulduğu bir medeniyet havzası olmuştur. Aşıklık geleneğinden tasavvuf mekteplerine, Ahilik teşkilatından halk kültürünün inceliklerine kadar birçok değer burada doğmuş ve buradan Anadolu’ya yayılmıştır. Bu şehrin yetiştirdiği en büyük isimlerden biri de hiç şüphesiz Aşık Paşa’dır. 14'üncü yüzyılın çalkantılı döneminde yaşayan Aşık Paşa; ilmi, irfanı, eserleri ve Türk diline verdiği önemle kültürümüzde müstesna bir yere sahiptir. Bu sergi sayesinde insanlarımız, atalarının bu topraklarda neler başardığını yeniden görme fırsatı bulacaktır. Coğrafyamız bugün adaletsizliklerin, savaşların ve zulümlerin yaşandığı bir dönemden geçiyor. Oysa atalarımız bin yıl önce, Orta Asya’dan getirdikleri inanç ve medeniyet anlayışıyla, ilimden üretime kadar birçok alanda ortaya koydukları eserlerle dünyanın en büyük medeniyetlerinden birini inşa ettiler. Bu başarı tesadüf değildir. İlimle, emekle, çalışmayla, adaletle mümkün olmuştur" dedi.
Fahrettin TOKER/KIRŞEHİR, (DHA)-




