Bilim

Omurilik hasarlarına çare bulundu mu? Brezilya'dan umut veren çalışma

Brezilya'da yapılan yeni bir çalışma, omurilik yaralanmalarına çare olabilecek deneysel bir ilaç geliştirdi. İlk sonuçlar umut vadederken ilacın kullanıma sunulması için klinik deneyleri tamamlaması bekleniyor.

Abone Ol

Brezilya’daki bir araştırma ekibi, 25 yıllık yoğun çalışma ve bilimsel ısrarın ardından, modern tıbbı kökten etkileyebilecek bir gelişmeyi duyurdu. Araştırmacılar, hasar görmüş omuriliğin kendini yenilemesini sağlayan deneysel bir ilacı tanıttı. İlk klinik denemelerde elde edilen sonuçlar; bazı hastalarda hareket kabiliyetinin, sinir aktivitesinin ve duyusal işlevlerin kısmen geri döndüğünü gösteriyor.

Uyuyan kök hücreleri aktive ediliyor

Omurilik dokusu, bugüne dek büyük ölçüde “onarılmaz” olarak kabul ediliyordu. Bu nedenle felç ve ağır omurilik yaralanmalarında tedaviler genellikle semptomları hafifletmekle sınırlı kalıyordu. Brezilyalı ekibin geliştirdiği yeni yaklaşım ise farklı bir yol izliyor. Buna göre amaç, uykuda bulunan kök hücreleri aktive ederek vücudun doğal sinir onarım mekanizmalarını harekete geçirmek olarak belirtildi.

Kalıcı iyileşme ihtimali yüksek

Araştırmacılara göre, ilaç hasarlı bölgede yeni sinir bağlantılarının oluşumunu destekliyor ve sinir iletimini yeniden başlatabiliyor. Bu da geçici iyileşmeler yerine daha kalıcı bir toparlanma ihtimalini güçlendiriyor. Araştırma ekibi, ilk denemelere katılan bazı hastaların, daha önce kaybettikleri refleksleri ve duyusal algıları yeniden kazandığını bildirdi.

Uzmanlardan uyarı: Umut vadediyor ama

Uzmanlar, sonuçların umut verici olduğunu vurgularken temkinli olunması gerektiğine de dikkat çekiyor. Tedavinin güvenliği ve uzun vadeli etkinliği halen devam eden çalışmalarla değerlendiriliyor. Geniş ölçekli klinik deneyler tamamlanmadan ilacın rutin kullanıma girmesi beklenmiyor.

Yeni bir dönem başlatabilir

Eğer devam eden araştırmalar olumlu sonuçlar vermeye devam ederse bu tedavi yalnızca omurilik yaralanmaları için değil; felç, inme sonrası sinir hasarları ve dejeneratif sinir sistemi hastalıkları için de yeni bir dönemin kapısını aralayabilir. Bilim dünyası, Brezilya’dan gelen bu gelişmeyi yakından takip ediyor.