İstanbul, 7 Ekim 1808’de imzalanan Sened-i İttifak, Osmanlı İmparatorluğu'nun merkezî otoritesini ilk kez bir yazılı belgeyle kısıtlayan ve modern anayasacılığın ilk izlerini taşıyan kısa ömürlü bir kırılma anıdır.

Padişah II. Mahmud ile İmparatorluğun taşra yöneticileri olan güçlü âyanlar arasında imzalanan bu sözleşme, merkezin güçsüzlüğünü resmen kabul eden ve İngilizlerin Magna Carta’sına benzetilen tarihî bir olay olmuştur.

İHTİYACIN DOĞUŞU

Sened-i İttifak'a giden yol, 18. yüzyıl boyunca Osmanlı Devleti'nin merkezî yönetiminin taşrada güç kaybetmesiyle döşendi.

2. Dünya Savaşı'nın Ayak Sesleri: Südet Krizi
2. Dünya Savaşı'nın Ayak Sesleri: Südet Krizi
İçeriği Görüntüle
  • Âyanların Yükselişi: 18. yüzyılda, savaşlar ve merkezî otoritenin zaafa uğraması nedeniyle âyanlar (yerel toprak beyleri), vergi toplama ve asker temini gibi görevleri üstlenerek bölgelerinde siyasî ve malî güçlerini artırdılar. Bu yerel güçler, bazı bölgelerde adeta yarı bağımsız hanedanlara dönüşmüştü.
  • Kabakçı Mustafa İsyanı ve Sonuçları: Reform yanlısı III. Selim'in 1807'de tahttan indirilmesi, âyanların gücünü perçinledi. III. Selim’i tekrar tahta çıkarmak amacıyla ordusuyla İstanbul'a yürüyen Rusçuk Âyanı Alemdar Mustafa Paşa, III. Selim'in öldürüldüğünü görünce IV. Mustafa’yı tahttan indirip yerine II. Mahmud’u geçirdi ve sadrazam oldu.
  • Sened-i İttifak'ın Hazırlanması: Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa, ülkedeki parçalanmışlığı bitirmek amacıyla, kendisi gibi güçlü olan taşra âyanlarını İstanbul'a davet etti. Amaç, merkez ile taşra güçleri arasında bir ittifak kurarak devlet düzenini yeniden sağlamaktı. Bu görüşmelerin sonucunda, 7 Ekim 1808’de Sened-i İttifak imzalandı.

TARAFLARI VE ÖNEMİ

Sened-i İttifak, esasen bir "Padişah-Âyan Sözleşmesi" niteliğindedir.

Başlıca İçeriği ve Maddeleri

Sözleşme, âyanların padişahın otoritesini tanıma sözüne karşılık, devletin âyanların varlığını ve haklarını resmen tanımasını içeriyordu:

  • Âyan Haklarının Garanti Altına Alınması: Âyanlık makamının ve topraklarının veraset yoluyla miras bırakılması prensibi resmen kabul edildi. Bu, âyanların en büyük kazanımıydı.
  • Padişah Otoritesinin Tanınması: Âyanlar, padişahın mutlak otoritesini ve emirlerini kayıtsız şartsız kabul edeceklerini taahhüt ettiler.
  • Kanunsuzluğa Karşı Koyma Hakkı: Belgenin en çarpıcı maddelerinden biri; Sadrazam'ın ve devlet ricalinin kanunsuz ve haksız emirlerine karşı, âyanların birleşerek karşı koyma hakkına sahip olmasıydı.

Önemi: Mutlak Otoritenin İlk Kısıtlanması

Sened-i İttifak, Osmanlı tarihinde Padişah'ın mutlak yetkilerini kendi isteği dışında ve bir yazılı belge ile ilk kez sınırlayan metindir. Bu yönüyle bazı tarihçiler tarafından İngiltere'deki Magna Carta (1215) ile benzeştirilir.

AKIBETİ

Sened-i İttifak, ne âyanlar ne de II. Mahmud tarafından içtenlikle benimsenmiş ve sadece üç buçuk ay hayatta kalabilmiştir.

  • Alemdar Mustafa Paşa'nın Ölümü: Belgenin mimarı olan Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa, Kasım 1808'de, kurmaya çalıştığı yeni orduya (Sekban-ı Cedid) karşı çıkan yeniçerilerin isyanı sonucu hayatını kaybetti.
  • Belgenin Sonu: Alemdar'ın ölümünden sonra II. Mahmud, hızla merkezi otoriteyi yeniden sağlamaya yöneldi. Sened-i İttifak'ı yok saydı ve yeni sadrazamların onaylamasına izin vermedi. İlerleyen yıllarda âyanları teker teker ortadan kaldırarak taşradaki gücü tamamen merkeze bağladı.
  • Magna Carta Farkı: Sened-i İttifak, süreklilik yaratamamış olması nedeniyle Magna Carta'dan ayrılır. Tanzimat Fermanı (1839) ve Kanun-i Esasi (1876) gibi sonraki anayasal hareketler üzerinde doğrudan ve kayda değer bir etkisi olmamıştır; ölü bir vesika olarak kalmıştır.
  • İşkence Yasağı İzi: Belgenin maddeleri arasında, halka haksızlık yapılmaması, kimseye zulmedilmemesi gibi hukukun üstünlüğü ilkesine dair ilk izler yer alıyordu.

Sened-i İttifak, Osmanlı'nın modernleşme ve anayasacılığa giden zorlu yolundaki ilk ve kısa süreli "demokratik" denemesi olarak tarih sayfalarındaki yerini almıştır.

Muhabir: Barış Berkant Oğuz