Kardelen UÇAK

Türkiye İnternet Gazetecileri Derneği (TİGAD) Kurucu Başkanı Okan Geçgel ve Kurucu Başkanı İzzet Aydın liderliğinde, basın ekibi "Kayseri Kültür, Turizm, Tanıtım Gezi Programı" kapsamında Kayseri’nin kültürel miraslarını inceledi. Birçok şehirdeki basın mensubunu bir araya getirip Kayseri'nin kültürünü yaymayı hedefleyen TİGAD, şehrin coğrafi işaretli ürünlerini de irdeledi.

Ülkeye gelen turistlerin ilgisini çeken ve Türk kültürünün simgelerinden biri olan "Soğanlı Bez Bebekleri" kültürünü inceledik. Kayseri'nin coğrafi işaretli Soğanlı Bez Bebekler'ini yapıp satan Cemile Ablak gazetemize konuştu.

TÜRK TARİHİNİN BEREKETİ SOĞANLI BEBEK’TE SAKLI

Göktürk döneminden beri Türk kültüründe süregelen " kadın" figürü doğurganlığı, yaratıcı gücü ve bereketi sembolik etti. Kadın figürleri tarihler boyu bin bir model alarak heykellerde, yapma bebeklerde, resimlerde yer aldı. Söz konusu modeller şans, bereket, bolluk, kısmet, korunma gibi niyetlerle birçok yerde hala kullanılıyor. Kadının gücünü sembolize eden modellerden biri de "Soğanlı Bez Bebekler". Emekçi köylü kadınlar, unutulmaya yüz tutmuş ve Türk kültürünün önemli simgesi haline gelmiş bu bebekleri, evlerinde dikerek üretiyorlar. Emekçi kadınların en önemli geliri olan Soğanlı Bebek üretimi, Soğanlı köyündeki genç kızların ve kadınların ekonomik özgürlüğünü eline almalarını sağlıyor. Tıpkı Soğanlı Bebek'in bereket anlamına yaraşır şekilde, köylü kadınlar para kazanıyor. Özellikle Türkiye'ye gelen turistlerin şans ve bereket niyetiyle satın aldıkları Soğanlı Bebek, Kayseri Valiliği ve Dönemin Soğanlı Köyü Muhtarı İsmail Ablak'ın da yoğun emeğiyle tescillendi.

ANNEDEN KIZINA MİRAS KALIYOR

Kültürel mirasları açısından zengin bir ülke olan Türkiye'de, her kültür unsuru derin bir anlama sahip. Günümüzde folklorik hale gelmiş yöresel kıyafetler, unutulmaya yüz tutarken hatırlatacak bazı değerler bulunuyor. Söz konusu değerlerden biri olan Soğanlı Bez Bebek, yöresel kıyafetlerle dikilerek ilmek ilmek hazırlanıyor. Türk'ün geçmişten günümüze köprüsü olan Soğanlı Bebekleri, anneden kıza öğretilerek yaşatılıyor ve kadınlar ekonomik özgürlüğünü kazanmasını sağlıyor. 1960 ve 1970 yıllarında köylü kadınların çocuklarına diktileri yöresel kıyafetli bebekler, bugüne kadar korunarak Türk'e geçmişinden haberler getiriyor ve artık turistlerin ilgisini çekiyor.

“NESİLLER BOYU SOĞANLI BEZ BEBEKLERİNİ YAPIYORUZ”

Kayseri Soğanlı Bez Bebeklerinin, kendisinin “ana” diye hitap ettiği anneannesi Hanife ile başladığının bilgisini veren Cemile Ablak, “Kızının, Hanife anamdan bir bebek yapması istemesi ile Soğanlı Bez Bebekleri serüveni başlıyor. Daha sonra kızı okula giderken, turistler bebeği görüp satın alıyor. Kızı da ağlayarak eve geliyor ve ‘anne turistler bebeği elimden aldı’ diye sitem ediyor. Hanife anam da bakıyor ki dolar vermişler. ‘Tamam kızım ben sana bir daha yaparım’ diye onu teselli ediyor. Bir daha yapıyor, bir daha satılıyor. Daha sonra bunu gören komşular, ‘para ediyor bu demek ki’ diyerek yapmaya başlıyor. Bana bu işi annem öğretti. Anneme de annesi öğretmiş. Nesiller boyu Soğanlı Bez Bebeklerini yapıyoruz.” diye konuştu.

“HERİFLERİN ELİNE BAKMIYORUZ”

Soğanlı Bez Bebeklerinin Kayseri için yöresel anlamının doğurganlığın simgesi olduğuna dikkati çeken Cemile Ablak, “Kayseri Kadın Kooperatifi’nde çalışıyoruz biz. İsteğe göre küçük, orta ve büyük boy olarak yapabiliyoruz bebekleri. İnşallah ilerleyeceğiz. Kadınlar hem sanat yapıyor hem de ekonomiye katkı veriyor. Heriflerin eline bakmıyoruz yani.” dedi.

“BİR KADININ ÖZGÜRLÜĞÜ, KOCASININ ELİNE BAKMADAN PARASINI KAZANIP GÜÇLÜ DURUŞUNDADIR”

Ekonomik özgürlüğünü kazanmak isteyen kadınların, cesurca hareket etmeleri gerektiğini belirten Ablak, “Özellikle yaşlandıklarını düşünüp geç kalmışlık hissini bit kenara bırakmalılar. Hem kocalarının hem de çevredeki insanların korku dolu sözlerine aldanmamalılar. Bir kadın istiyorsa başarır. Onu kimse tutamaz. O yüzden kadın hangi yaşta ekonomik özgürlüğünü kazanmak istiyorsa cesaretini toplayıp ipleri eline alsın. Bir kadının özgürlüğü, kocasının eline bakmadan parasını kazanıp güçlü duruşundadır.” ifadelerini kullandı.

“ÖLENE KADAR YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUM”

Çocuklarına Soğanlı Bez Bebeklerini yapmayı öğrettiğini dile getiren Ablak, “Ama yapmıyorlar. Okuyup öğretmen oldular. İsteseler yaparlar. Bizden sonra Soğanlı Bez Bebeklerinin soyu tükenecek belli ki. Ben devam etmek istiyorum ama bizden sonra yok nesil. Yeni çocuklar hiç ilgilenmiyor. Ellerinde birer telefon var. ‘Biz de yapalım, öğrenelim’ gibi güzel bir şey demiyorlar. Ben mesela sekiz yaşında başladım yapmaya.  Bizden sonraki neslin bu işimizi bitirmemesini isterim. Bilmiyorum ne kadar gider. Elim uyuşuyor ama ölene kadar yapmayı düşünüyorum. Ben bu işe gönül koyuyorum. Soğanlı Bez Bebekleri, ben ve benim gibi kadınların hem gelir kaynağı hem de sanatı oldu.” değerlendirmesini yaptı.

“BAŞKASINA ÖĞRETMEK İSTEMİYORUZ”

Kayseri Kadın Kooperatifi’nde Soğanlı Bez Bebeklerini yapmak isteyenler için kursların olmadığının altını çizen Ablak, “Başkasına öğretmek istemiyoruz. Coğrafi işaretimiz var. Gelip yardımcı olarak çalışırlar yanımızda ama dikiş gibi ayrıntıları öğrenmelerine razı olmayız. Sadece bize ait bu sanat. Bize özel kalsın istiyoruz.” diye konuştu.

“SADECE BU BEBEĞİ ALMAK İÇİN YURT DIŞINDAN GELENLER VAR”

Yurt dışına satış yaptıklarını aktaran Ablak, “Turistler, ‘İspanya’dan geliyorum, komşumda gördüm de. Ben de almak istiyorum’ diye geliyorlar bize. Sadece bu bebeği almak için gelenler var.” dedi.

Muhabir: Haber Merkezi