Bir konuyu anlamaksızın öğrenmek, kısa süreli hafızada tutma ve kısa süreli ihtiyaçlar için kullanma açısından işe yarar olabilir. Örneğin, bir sınavda geçici olarak bilgi sağlamak veya aceleyle öğrenilmesi gereken bir konuda hızlı bir referans sağlamak gibi durumlarda bu tip bilgiler faydalı olabilir. Ancak uzun vadeli öğrenme ve gerçek anlayış için, anlamaksızın bilgi ezberlemek yetersiz ve etkisiz bir yöntemdir.
Kalıcı ve doğru bir şekilde bir konuyu öğrenmek için anlama süreci oldukça önemlidir. Anlama, bilginin bağlamsal olarak yerleştirilmesine, ilişkilendirilmesine ve bağlanmasına yardımcı olur. Bilgi anlaşıldığında, zihinde var olan bilgilerle ilişkilendirilir ve bu sayede uzun süreli hafızada tutulması ve hatırlanması kolaylaşır.
Anlamadan ezberlenen bilgiler, ilgili bağlamlar olmadığından hatırlamak güçleşebilir ve zamanla unutulabilirler. Ayrıca, anlamadan öğrenilen bilgiler, yeni ve farklı bağlamlarda uygulanmak veya problem çözmede kullanmak gibi üst düzey bilişsel becerilere katkıda bulunmaz.
Bu nedenle, kalıcı ve gerçek anlamıyla öğrenmek için öğrenme sürecinde anlama ve bağlamlandırma önemlidir. Eğitimde, öğrenme materyallerinin öğrencilerin anlamalarını teşvik edecek şekilde sunulması, öğrencilerin katılımını ve anlayışını artırmaya yardımcı olabilir. Anlama temelli öğrenme, uzun vadeli bilgi depolama ve bilgiyi farklı bağlamlarda uygulama yeteneğini geliştirmede daha etkili bir yaklaşımdır.
Doğru bir öğrenme nasıl olur?
Doğru bir öğrenme, bilginin anlaşılarak, bağlamsal olarak yerleştirilerek ve uygulanabilir hale getirilerek kalıcı bir şekilde öğrenilmesini ifade eder.
İşte doğru bir öğrenme için bazı temel prensipler
Anlama ve Bağlam: Öğrenilecek konuların anlaşılması ve öğrenme materyallerinin bağlamsal olarak sunulması önemlidir. Bilginin anlamı ve ilişkileri kavranmadan ezberlemek yerine, konuların derinlemesine anlaşılması öğrenmenin temelidir.
İlgilendirme ve Motivasyon: Öğrenme sürecinde öğrencilerin ilgisini çeken materyaller ve öğrenme yöntemleri kullanmak, motivasyonu artırarak daha etkili bir öğrenme sağlar. Konuların gerçek yaşamla bağlantıları vurgulanmalı ve öğrencilerin neden öğrenmeleri gerektiği açıklanmalıdır.
Aktif Katılım: Öğrencilerin aktif bir şekilde öğrenme sürecine katılımı, bilgilerin daha iyi anlaşılmasına ve hatırlanmasına yardımcı olur. Grup çalışmaları, öğrenci sunumları, tartışmalar ve etkileşimli öğrenme yöntemleri gibi etkinlikler öğrencilerin aktif katılımını teşvik eder.
Tekrar ve Gözden Geçirme: Öğrenilen bilgilerin düzenli olarak tekrar edilmesi ve gözden geçirilmesi önemlidir. Tekrar, bilgilerin uzun süreli hafızada kalıcılığını artırır.
Farklı Öğrenme Stillerine Uygunluk: Her öğrencinin farklı öğrenme stili vardır. Görsel, işitsel veya dokunsal gibi farklı öğrenme stillerine uygun yöntemler kullanmak, öğrencilerin anlamayı ve bilgileri daha iyi öğrenmelerini kolaylaştırır.
Geribildirim: Öğrencilere sürekli geribildirim sağlamak, öğrenme sürecindeki güçlü ve zayıf yönlerini anlamalarına yardımcı olur. Olumlu geribildirim, öğrencilerin kendine güvenini artırırken, düzeltici geribildirim ise iyileştirme ve gelişim için yol gösterir.
Uygulama ve Gerçek Dünya Bağlantısı: Öğrenilen bilgilerin gerçek dünya problemlerine ve uygulamalara bağlanması, öğrenmenin somutlaşmasını sağlar ve öğrencilerin bilgiyi etkili bir şekilde uygulama becerilerini geliştirir.
Derinlemesine Öğrenme: Sadece yüzeyde kalmak yerine, konuları derinlemesine öğrenmek önemlidir. İlişkileri anlamak, farklı açılardan düşünmek ve kavramları bağlamak, bilgilerin kalıcı hafızada yer edinmesine yardımcı olur.
Doğru bir öğrenme süreci, öğrencilerin bilgiyi sadece geçici olarak ezberlemesinden öte, gerçek anlayış ve uygulama yetenekleri kazanmasını hedefler. Bu şekilde öğrenilen bilgiler, uzun vadeli hafızada kalıcı ve anlamlı olarak saklanır.