Bugün, Osmanlı İmparatorluğu'nun en güçlü ve en tartışmalı padişahlarından biri olan Yavuz Sultan Selim'in hayatını, girdiği savaşları ve Ortadoğu'nun siyasi haritasını kökten değiştiren başarılarını ele alıyoruz.
Halk arasında "Yavuz" (sert, cesur) lakabıyla anılan bu padişah, 8 yıllık kısa ama fırtınalı hayatıyla bir destan yazdı.
BABASINA KARŞI TAHT MÜCADELESİ
Yavuz Sultan Selim'in padişahlığı, Osmanlı tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir taht mücadelesi ile başladı. Babası II. Bayezid, tahtı en büyük oğlu Şehzade Ahmed'e bırakmayı amaçlıyordu. Ancak bu durum, tahtın en iddialı varisi olan Şehzade Selim'in planlarına tersti.
- Babaya Karşı Yürüyüş: Selim, tahtın doğal varisi olarak görülmediği için isyan bayrağını açtı. Kendi ordusunu kurarak İstanbul'a yürüdü. 1512'de Çorlu yakınlarında babasıyla karşı karşıya geldi. Bu olay, Osmanlı tarihinde ilk kez bir şehzadenin babasına karşı doğrudan savaşa girmesi olarak tarihe geçti.
- Yeniçeri Desteği ve Tahtı Ele Geçirme: Selim'in en büyük kozu, Yeniçerilerin desteğiydi. Yeniçerilerin baskısı ve Selim'in kararlılığı sonucunda II. Bayezid, tahtı oğluna devretmek zorunda kaldı. Selim, tahta geçer geçmez, ağabeyleri ve yeğenleri de dahil olmak üzere tüm potansiyel rakiplerini bertaraf ederek tahtını sağlama aldı.
DOĞU'NUN FATİHİ
Yavuz Sultan Selim, tahta çıktığı andan itibaren tüm dikkatini doğuya yöneltti. 8 yıllık kısa saltanatında üç büyük zafer kazandı:
- Çaldıran Muharebesi (1514): Osmanlı İmparatorluğu'nun en büyük tehditlerinden biri olan Safevi Devleti'ne karşı sefere çıktı. Doğu Anadolu'da yapılan Çaldıran Savaşı'nda, Şah İsmail'in ordusunu yenilgiye uğrattı. Bu zaferle Doğu Anadolu Osmanlı egemenliğine girdi ve Anadolu'da Şii yayılmacılığının önü kesildi.
- Mercidabık ve Ridaniye Muharebeleri (1516-1517): Safevileri etkisiz hale getiren Yavuz, İslam dünyasının en güçlü devletlerinden biri olan Memlükler üzerine yürüdü. Önce 1516'da Suriye'de Mercidabık'ta, ardından 1517'de Mısır'da Ridaniye'de Memlük ordularını büyük bir hezimete uğrattı.
İSLAM HALİFELİĞİ
Memlüklerin yıkılması, Yavuz'a sadece toprak değil, aynı zamanda kutsal emanetleri ve beraberinde halifelik unvanını getirdi.
- Kutsal Toprakların Fethi: Yavuz'un Mısır'ı fethiyle birlikte, Kutsal Topraklar (Mekke ve Medine) Osmanlı egemenliğine girdi. Kahire'de bulunan son Abbasi halifesi, halifelik unvanını ve kutsal emanetleri Yavuz'a teslim etti. Böylece Osmanlı Devleti, hem siyasi hem de dini liderliği tek elde birleştirerek İslam dünyasının en büyük gücü haline geldi.
- Devletin Yüzölçümü: Yavuz Sultan Selim'in fetihleri sonucunda Osmanlı İmparatorluğu'nun toprakları iki katından fazla büyüdü ve imparatorluk, üç kıtaya yayılan devasa bir güce dönüştü.
HALKIN GÖZÜNDEKİ YAVUZ
- Sıradışı Bir Sanatsever: Savaşçı kimliğinin aksine, Yavuz Sultan Selim aynı zamanda bir şair ve sanatseverdi. Farsça ve Arapça'ya hakim olan Yavuz, "Selimi" mahlasıyla şiirler yazdı.
- Bir Rivayet: Ömrünün 8 yılını at sırtında geçirdiği rivayet edilen Yavuz Sultan Selim, "Benim cihanı alacak kadar topraklarım, topraklarımı gezecek kadar ömrüm yok" diyerek fetih hırsını dile getirmiştir.
Yavuz Sultan Selim, 1520 yılında sırtında çıkan bir çıban nedeniyle hayatını kaybetti.