Özdağ: “Mansur Başkan Allah yardımcın olsun”
Özdağ: “Mansur Başkan Allah yardımcın olsun”
İçeriği Görüntüle

Türk halk müziğinin efsane ismi, “Bozkırın Tezenesi” Neşet Ertaş sadece türkülerdeki derinliğiyle değil, Türkmen-Abdallık geleneğinin son büyük temsilcisi olmasıyla da hafızalardaki yerini koruyor.

Ertaş'ın Hayatı ve Sanat Yolculuğu

1938 yılında Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesine bağlı Kırtıllar köyünde dünyaya gelen Ertaş, Abdal müziğinin usta isimlerinden Muharrem Ertaş’ın oğluydu. Sanata ilgisi küçük yaşta başladı; ilk bağlamasını annesinin çamaşır tokacına tel takarak yaptı. Henüz 14 yaşında İstanbul’a giderek “Neden Garip Garip Ötersin Bülbül” adlı türküyle ilk plağını çıkardı ve kısa sürede tüm Anadolu’da tanındı.

Gazino sahneleri ve Ankara Radyosu’nda “mahalli sanatçı” unvanıyla aldığı görevler, onu geniş kitlelere ulaştırdı. Sanat yaşamı boyunca yaklaşık 400 plak, 500’e yakın türkü kaydı bıraktı. Eserlerinin büyük kısmı kendi söz ve bestelerinden oluştu.

Gurbet Yılları ve Yurda Geri Dönüş

1978’de yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle Almanya’ya giden Ertaş, burada 25 yıl boyunca hem tedavi gördü hem de konserler verdi. 2000 yılında İstanbul’da verdiği konser, Türkiye’deki sevenleriyle buluşmasının simgesi oldu.

Sanatçı, kendisine teklif edilen “Devlet Sanatçısı” unvanını, “Hepimiz bu devletin sanatçısıyız” diyerek reddetti. 2009’da UNESCO tarafından “Yaşayan İnsan Hazinesi” kabul edildi; 2011’de ise İTÜ Devlet Konservatuvarı tarafından fahri doktora unvanı verildi.

"Sakin ol ha, insanoğlu"

25 Eylül 2012’de İzmir’de hayata veda eden Neşet Ertaş, vasiyeti üzerine Kırşehir Bağbaşı Mezarlığı’nda babası Muharrem Ertaş’ın ayakucuna defnedildi. Mezar taşına kazınan “Sakin ol ha, insanoğlu. İncitme canı, her can bir kalp, Hakk’a bağlı” sözü, sanatçının hayat felsefesini özetliyor.

Neşet Ertaş'ı Anma Etkinlikleri

Her yıl olduğu gibi bu yıl da Ertaş için Kırşehir’de konserler, paneller ve anma geceleri düzenleniyor. İstanbul, Ankara, Muğla ve Silopi’de de benzer etkinliklerle usta sanatçının eserleri seslendiriliyor. Kırşehir’deki Neşet Ertaş Kültür Sanat Merkezi, anmaların merkez üssü olurken, genç kuşak sanatçılar onun türkülerini sahnede yaşatıyor.

Geride Bıraktığı Mirası

Türkülerinde aşkı, gurbeti, yoksulluğu ve insan olmanın erdemini dile getiren Ertaş, hâlâ üniversitelerde ders ve tez konusu olmaya devam ediyor. Dünyada heykeli yapılan ilk saz sanatçısı olarak da adını tarihe yazdıran “Bozkırın Tezenesi”, Anadolu’nun vicdanı ve sesi olarak gönüllerdeki yerini koruyor.

Muhabir: Ceren Dilan Koluaçık