Asperger Sendromu, otizm spektrum bozuklukları (OSB) arasında yer alan bir nöro-gelişimsel bozukluktur. Adını Avusturyalı çocuk psikiyatristi Hans Asperger’den almıştır. Asperger Sendromu, sosyal etkileşim, iletişim becerileri ve sınırlı, tekrarlayıcı ilgi ve davranışlar gibi belirli özelliklere sahip olan bireyleri tanımlar.
Asperger Sendromu olan bireyler genellikle normal veya üstün zekaya sahiptirler, ancak sosyal ve iletişim becerilerinde zorluklar yaşarlar. Bu zorluklar, sosyal etkileşimdeki zayıf göz teması, duygusal ifadeleri anlama ve ifade etme güçlüğü, jest ve beden dilini yeterince kullanmama gibi özelliklerle kendini gösterebilir.
Ayrıca, Asperger Sendromu olan bireylerin ilgi alanları sınırlı olabilir ve belirli konulara takıntılı bir şekilde odaklanabilirler. Tekrarlayıcı davranışlar ve ritüeller de sıkça görülen özellikler arasındadır. Rutinlerin ve düzenin önemli olduğu yapılandırılmış bir ortamda daha rahat hissedebilirler.
Asperger Sendromu, her bireyde farklılık gösterebilir ve semptomlarının şiddeti değişebilir. Bazı bireylerde hafif semptomlar görülürken, diğerlerinde daha belirgin ve kısıtlayıcı olabilir. Önemli olan, bu bireylerin ihtiyaçlarına uygun destek ve anlayış sağlamaktır.
Son zamanlarda, Asperger Sendromu otizm spektrum bozukluklarından ayrılmış bir tanı olarak kullanılmamaktadır. Amerikan Psikiyatri Birliği’nin yayımladığı “Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı” (DSM-5) Asperger Sendromu terimini kullanmayı bırakmış ve otizm spektrum bozuklukları tek bir kategoride toplanmıştır. Bu, Asperger Sendromu semptomlarına sahip bireylerin de artık otizm spektrumunda değerlendirildiği anlamına gelmektedir.