ABD ordusu, Yemen’in başkenti Sana'daki el-Farwah bölgesine hava saldırısı düzenledi. Bir pazar yerinin yakınlarına gerçekleştirilen saldırılarda 12 kişi hayatını kaybetti, 30 kişi de yaralandı. Yıkılan binaların enkazında arama kurtarma çalışmalarının sürdüğü kaydedildi.
GERİLİM NEDEN VAR?
ABD ve Yemen arasındaki gerilim, kökleri derinlere inen ve günümüzde de çeşitli dinamiklerle şekillenmeye devam eden karmaşık bir durumdur. Bu gerilimin temelinde, 2014 yılında Husilerin başkent Sana'yı ele geçirmesiyle başlayan Yemen iç savaşı yatmaktadır. ABD'nin bu iç savaşta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri liderliğindeki koalisyona verdiği lojistik destek ve silah yardımı, Husiler ve onların destekçisi olarak görülen İran tarafından eleştirilere neden olmuştur. ABD, bu politikasını bölgedeki müttefiklerinin güvenliğini sağlama ve İran'ın artan etkisini sınırlama gerekçesiyle savunurken, bu durum Yemen'deki insani krizi derinleştirdiği ve sivil kayıplara yol açtığı için uluslararası alanda tartışmalara yol açmıştır.
Son dönemde ise, Husilerin Kızıldeniz'de ticari gemilere yönelik gerçekleştirdiği saldırılar, ABD ve müttefiklerinin tepkisini daha da artırmıştır. Husiler, bu eylemlerini İsrail'in Gazze'deki operasyonlarına bir misilleme olarak açıklarken, ABD bu saldırıları uluslararası deniz ticaretinin güvenliğine yönelik bir tehdit olarak algılamaktadır. Bu nedenle ABD, bölgedeki askeri varlığını artırmış ve zaman zaman Husilerin kontrolündeki hedeflere yönelik askeri operasyonlar düzenlemektedir.
Terörle mücadele de ABD'nin Yemen politikasında önemli bir yer tutmaktadır. El Kaide ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin Yemen'deki iç savaştan faydalanarak güçlenmesinden endişe duyan ABD, Yemen hükümetiyle işbirliği içinde terörle mücadele operasyonları yürütmüştür. Ancak bu durum, Yemen'deki farklı siyasi grupların tepkisine ve ABD'ye yönelik güvensizliğin artmasına neden olmuştur.
İran'ın bölgesel politikaları da ABD-Yemen geriliminde önemli bir rol oynamaktadır. ABD, Husileri İran'ın bölgedeki vekil güçlerinden biri olarak görmekte ve Yemen'deki faaliyetlerinin Tahran tarafından yönlendirildiğini iddia etmektedir. İran bu iddiaları reddetse de, ABD bu algı üzerinden Husilere karşı daha sert bir tutum sergilemektedir.
Sonuç olarak, ABD ve Yemen arasındaki gerilim, Yemen iç savaşının bölgesel bir vekalet savaşına dönüşmesi, Husilerin Kızıldeniz'deki tehditleri, terörle mücadele kaygıları ve İran'ın bölgedeki nüfuz mücadelesi gibi bir dizi iç içe geçmiş faktörün sonucudur. Geçmişteki ilişkilerde yaşanan iniş çıkışlar ve karşılıklı güvensizlik de bu gerilimin derinleşmesine katkıda bulunmaktadır. Bu karmaşık durum, bölgedeki istikrarsızlığı artırmakta ve uluslararası aktörlerin müdahalesiyle daha da karmaşık bir hale gelmektedir.
