Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kayseri İl Gençlik Kolları, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen yargı sürecine karşı sert bir açıklama yaptı. “Bu sadece bir kişiye değil, halkın iradesine yönelik bir darbedir” ifadeleriyle başlayan açıklamada, gençlik örgütü adaletin siyasallaşmasına tepki gösterdi.
İmamoğlu davasına tepki: “Bu bir kumpastır”
CHP’li gençler, Ekrem İmamoğlu’nun “ahmak davası” olarak bilinen dosya kapsamında aldığı cezayı hukuksuz ve siyasi bir müdahale olarak değerlendirdi. Yapılan açıklamada, “Bu dava artık hukuki olmaktan çıkmış, siyasetin bir susturma aracı hâline gelmiştir” denildi. Gençlik kolları, bu sürecin yalnızca İmamoğlu’na değil, halkın sandıktaki iradesine yapılmış bir müdahale olduğunu vurguladı.
Gençlik: “Kayyum düzenine teslim olmayacağız”
Açıklamanın dikkat çeken bir diğer bölümü ise, doğu ve güneydoğudaki belediyelere atanan kayyumlara yönelik oldu. “Kayyumlar meşru değildir, halkın iradesine darbedir” ifadeleriyle kayyum politikalarına karşı çıkan CHP Gençlik Kolları, seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınmasına tepki gösterdi.
Yozgat yürüyüşü: “Bu bir vicdan hareketidir”
İstanbul’dan başlayıp Yozgat’a uzanan yürüyüşlerini “Vicdan yürüyüşü” olarak nitelendiren gençler, Ekrem İmamoğlu’na ve demokrasiye sahip çıkan milyonların sesi olduklarını söyledi. Gençlik kolları, adaletin ayaklar altına alındığını belirterek, bu yürüyüşün karanlık düzene karşı bir başkaldırı olduğunu dile getirdi.
Talepler açık: Cezalar kalkmalı, kayyum düzeni son bulmalı
CHP Kayseri İl Gençlik Kolları’nın açıklamasında talepler net olarak sıralandı:
-
Ekrem İmamoğlu’na yönelik siyasi kumpas son bulmalı, verilen cezalar iptal edilmelidir.
-
Halkın oylarıyla seçilmiş tüm belediye başkanları görevlerine iade edilmelidir.
-
Kayyum uygulamaları derhal sona erdirilmelidir.
-
Yargı bağımsızlığı sağlanmalı, siyasetin etkisi ortadan kaldırılmalıdır.
-
Hukuksuz biçimde tutuklanan siyasetçi, gazeteci ve öğrenciler serbest bırakılmalıdır.
-
Gençlerin ifade özgürlüğü anayasal güvence altına alınmalıdır.
“Artık yeter” diyen gençlik: Sessiz kalmayacağız!
Gençler açıklamalarını şu cümleyle sonlandırdı:
“Bu ülkenin gerçek sahipleri saraylarda değil, sokakta, okulda, atölyede, tarlada çalışan halktır. Biz o halkın çocuklarıyız ve irademizi çiğnetmeyeceğiz. Bu bir yürüyüş değil, bir direniştir.”
