Bugün, 1938 yılında Avrupa'yı diken üstünde tutan ve İkinci Dünya Savaşı'nın kapılarını aralayan Südet Krizi'ni inceliyoruz. Olayların merkezinde, Çekoslovakya'nın Almanca konuşan nüfusun yoğun olduğu Südet bölgesi yer alıyordu.
Nazi Almanyası'nın bu bölgeyi ilhak etme talebi, tüm Avrupa'yı topyekûn bir savaşın eşiğine getirdi. Bu haberde, krizin tarihsel seyrini, nedenlerini, sonuçlarını ve günümüz dünyasındaki yankılarını derinlemesine inceliyoruz.
VERSAY'IN MİRASI VE YAŞAM ALANI
Südet Krizi, I. Dünya Savaşı'nı sona erdiren Versay Antlaşması'nın yarattığı dengesizliğin bir sonucuydu.
- Südet Almanları ve Çekoslovakya: 1919'daki antlaşma, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun dağılmasının ardından Çekoslovakya'yı kurmuştu. Ancak ülkenin sınırları içine, ağırlıklı olarak Almanca konuşan üç milyondan fazla insanı barındıran Südet bölgesi de dahil edilmişti. Bu durum, milliyetçi bir gerilimin kaynağı oldu.
- Hitler'in Yayılmacı Politikası: 1930'ların ortalarında iktidara gelen Adolf Hitler, "Lebensraum" (Yaşam Alanı) teorisini savunarak Alman ulusunu tek bir devlet altında birleştirmeyi hedefliyordu. 1938'de Avusturya'yı ilhak eden Hitler, bir sonraki hedef olarak Südet bölgesini belirledi.
DİPLOMASİ ÇIKMAZI VE MÜNİH ANLAŞMASI
Hitler, Südet bölgesindeki Almanların baskı altında olduğu yalanını yayarak bölgeyi ilhak etmek için bir gerekçe oluşturdu.
- İngiltere ve Fransa'nın Pasif Tutumu: Çekoslovakya, müttefikleri olan Fransa ve İngiltere'den yardım bekliyordu. Ancak İngiltere Başbakanı Neville Chamberlain ve Fransız mevkidaşı Édouard Daladier, Hitler'i durdurmak yerine onu yatıştırma (appeasement) politikası izlediler. Chamberlain, Hitler'in taleplerini kabul ederek savaşın önüne geçilebileceğine inanıyordu.
- Münih Anlaşması: 29-30 Eylül 1938 tarihlerinde, Hitler, Chamberlain, Daladier ve Mussolini, Münih'te bir araya geldi. Çekoslovakya hükümeti toplantıya davet edilmedi. Dört büyük gücün imzaladığı Münih Anlaşması, Südet bölgesinin Almanya'ya devredilmesini öngörüyordu.
KRİZİN SONUÇLARI
Münih Anlaşması, tarihe "savaşın utanç verici bir şekilde önlenmesi" olarak geçti.
- Çekoslovakya'nın Parçalanması: Anlaşmanın ardından Alman ordusu Südet bölgesini işgal etti. Kısa bir süre sonra da Çekoslovakya tamamen ortadan kalktı.
- "Yatıştırma" Politikasının Başarısızlığı: Chamberlain, anlaşmayı imzaladıktan sonra Londra'ya dönerek "neslimiz için barış getirdim" demişti. Ancak bu politika, Hitler'in iştahını daha da kabarttı ve sadece bir yıl sonra Polonya'yı işgal ederek İkinci Dünya Savaşı'nı başlattı.
- Güven Kaybı ve Yeni Bir Dünya Düzeni: Münih Anlaşması, küçük devletlerin büyük güçlere olan güvenini sarstı. Bu olay, uluslararası ilişkilerde diplomasiye olan inancın azaldığı ve güç dengelerinin yeniden şekillendiği bir dönemi başlattı.
GÜNÜMÜZE ETKİSİ VE AZ BİLİNEN İLGİNÇ GERÇEKLER
-
"Yeni Münih" Tartışmaları: Günümüzde uluslararası krizlerde, diplomatik çözümlerin "yatıştırma" anlamına gelip gelmediği tartışmalarında "yeni bir Münih" sendromu sıkça gündeme gelir. Bu, özellikle Ukrayna gibi krizlerde, Batılı liderlerin politikalarını belirlemede önemli bir rol oynar.
-
Südet Almanları'nın Akıbeti: İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Çekoslovakya'daki yaklaşık üç milyon Südet Almanı, Benes Kararnameleri ile Alman vatandaşlıklarını kaybetmiş ve zorla Almanya'ya sınır dışı edilmiştir.
Südet Krizi ve Münih Anlaşması, tarihin bize savaşın bedelini anlamak için verdiği en önemli derslerden biridir. Barışı korumak adına atılan yanlış adımlar, bazen daha büyük bir felakete zemin hazırlayabilir.