Burada basın açıklaması yapan Yaşamdan Yana Veteriner Hekimler Platformu’ndan Elif Türker, Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Deniz Helvacı ve Hukukçu Dayanışması’ndan Doğan Erkan, hayvanların yaşam hakkının ellerinden alınamayacağını akardı.
Veteriner hekimliğin öldürmek değil yaşatmak olduğuna vurgu yapan Türker, “Veteriner hekimli mesleği yaşamı korur, yaşatmaktan yanadır. Katliamdan değil” dedi.
Dün Karataş barınağında yaşanan hayvan katliamına dikkat çeken ve 7527 Sayılı Kanunu üzerinden konuşan avukat Helvacı, “Yasanın değiştirilmesi sürecinden bugüne kadar birçok akıl dışı, bilim dışı ve yaşam hakkına aykırı uygulamalar olacağını söylemiştik. Maalesef dün Karataş Barınağında gördüğümüz işte bu yasanın neticesidir” ifadelerini kullandı.
Yapılan basın açıklamasında, "Bugün burada, Ankara Adalet Sarayı’nın önünde; Türkiye’de hayvanların yaşam hakkını ortadan kaldıran ve kamuoyunda “Katliam Yasası” olarak anılan düzenlemeye karşı durmak için bulunuyoruz. Bu yasa, koruma iddiasıyla çıkarılmış; ancak sahada açık bir katliam rejimi yaratmıştır. Bilimin, veteriner hekimliğin ve etik değerlerin yok sayıldığı bu yasa, sahada ağır ve geri dönüşü olmayan ihlallere yol açmış; hayvanlara yönelik şiddeti devlet politikası hâline getirmiştir. Bilimsel, etik ve vicdani hiçbir dayanağı olmayan bu düzenleme; kısırlaştırma, aşılama ve yerinde yaşatma gibi etkisi kanıtlanmış yöntemleri yok saymakta, katliamı çözüm olarak dayatmaktadır. Bu yaklaşım ne toplum güvenliğini sağlar ne de sorunu çözer. Aksine, şiddeti normalleştirir ve derinleştirir. Bizler Yaşamdan Yana Veteriner Hekimler Platformu olarak açıkça söylüyoruz: Veteriner hekimlik mesleği yaşamı korur, katliamı değil. Hayvanların yaşam hakkı, siyasi tercihlere ve geçici politikalara feda edilemez.Hayvanların yaşam hakkı, idari tasarruflarla ortadan kaldırılamaz. Bilim açıktır: Katliam çözüm değildir. Buna rağmen Meclis’ten geçirilen, Anayasa Mahkemesi’nce durdurulmayanbir katliam yasası ile karşı karşıyayız bu yasa; devlet eliyle sistematik şiddetin önünü açmıştır. Bizler yaşamdan yana veteriner hekimler olarak söylüyoruz: Öldürmek meslek değildir. Katliam, kamu politikası olamaz. Yaşam hakkı askıya alınamaz. Türkiye’de hukuk hayvanlar için işlemiyorsa, bu utancı dünyaya taşıyacağız. Anayasa Mahkemesi’nin bu açık yaşam hakkı ihlallerine karşı etkili bir koruma sağlamamış olması, iç hukuk yollarının hayvanlar açısından işletilmediğini göstermiştir. Bu nedenle bugün, Türkiyenin dört bir yanından gelmiş yaşam hakkı savunucuları, hukukçular, STK paydaşları, gönüllüler ile beraber Türkiye’de yaşanan bu sistematik ihlalleri uluslararası alana taşıyor; Birleşmiş Milletler mekanizmaları nezdinde resmî bir başvuru gerçekleştirdiğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Bir kez daha YETKİLİLERE ÇAĞRIMIZDIR: Her gün yeni bir katliama uyanıyoruz. Daha dün karataş barınağında yaşananlar ortada. Bu yasa geçtiğinden beri Niğde, Altındağ,Mamak, Erzincan, Gebze, Konya, Osmaniye ve daha nice katliamlar, yok etme politikaları, nefret suçların toplumun kolektif tarihinde geri dönüşü olmayan yaralar açmıştır. Bu yasa derhal iptal edilmelidir! Çözüm süreci; alanında uzman veteriner hekimler, hayvan hakları alanında yıllardır mücadele veren sivil toplum kuruluşları ve bilim insanlarının rehberliğinde yürütülmelidir. Hayvan ticaretine son verilmeli, yuvalandırılma teşvik edilmeli, kısırlaştırma, aşılama ve yerinde yaşatma modeli eksiksiz uygulanmalıdır.Tüm canlılar, yaşam önünde eşit hak ve özgürlüklere sahiptir! Bilimden, vicdandan ve etik değerlerden uzak bu katliam yasasına ve getirdiği düzenlemelere karşı boyun eğmeyeceğiz! Katliamın karşısında, yaşamın yanında olmaktan, mesleki etik ve deontolojiyi savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz! Biz yaşamdan yanayız ve hayvanların katledilmesini kabul etmeyeceğiz, yaşam hakkı için mücadelemizi sürdüreceğiz" denildi.