Türkiye’nin doğusunda yer alan Van bölgesinde yürütülen Ayanis ve Garibin Tepe kazıları, Urartu uygarlığına dair önemli bilgiler sunarken, bölgenin tarihine ışık tutmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde sergilenen bronz miğfer ve mimari levha gibi eşsiz eserler, Urartu’nun zengin kültürünü gözler önüne seriyor.
Urartu kültürüne derin bakış: Ayanis ve Garibin Tepe kazıları
Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve kazı başkanı Prof. Dr. Mehmet Işıklı, Van’daki iki kazının Urartu kültürüne bütüncül bir yaklaşım sunduğunu belirtti. 1989 yılında başlayan Ayanis kazılarının ülkemizin en uzun soluklu arkeolojik çalışmaları arasında olduğunu vurgulayan Işıklı, Garibin Tepe’nin de bu kapsamda değerlendirildiğini aktardı.
Kazılar yüzyıllar boyunca devam edebilir
Kazıların devamlılığına dair değerlendirmede bulunan Işıklı, “Bir kazıya ömür biçmek kolay değil” diyerek, Ayanis kazılarının 38 yıldır devam ettiğini ve devletin desteğiyle çok daha uzun yıllar süreceğine inandığını ifade etti. Bu arkeolojik çalışmaların teknoloji ve yeni yaklaşımlarla sürekli evrildiğini söyledi.
Haldi Tapınağı’ndan çıkan değerli eserler sergide
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde düzenlenen “Arkeolojinin Altın Çağı” sergisinde Haldi Tapınağı’ndan çıkarılan bronz miğfer ve mimari kaplama levha gibi mitolojik figürlerle süslenmiş eserler sergileniyor. Işıklı, bu etkinliğin arkeoloji camiası için büyük bir onur olduğunu ve devlet zirvesinde arkeoloji konusunun gündeme gelmesinin sevindirici olduğunu dile getirdi.
Van Arkeoloji Müzesi: Urartu’nun en zengin koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor
Van Arkeoloji Müzesi, Ayanis kazılarından çıkarılan on binlerce eseri bünyesinde barındırarak Urartu tarihine ışık tutuyor. Prof. Dr. Işıklı, müzenin dünya üzerindeki en zengin Urartu koleksiyonuna sahip olduğunu ve eserlerin bilimsel envanteriyle bölgenin tarihine önemli katkılar sağlandığını ifade etti.
Tahribat ve yağmaya karşı koruma çabaları
Işıklı, Urartu kalelerinde Orta Çağ ve daha öncesine ait tahribatların olduğunu ancak Ayanis Kalesi’nin korunaklı yapısıyla büyük ölçüde zarar görmediğini belirtti. Kazılar sırasında yaklaşık 10-15 bin arkeolojik eserin ortaya çıkarıldığına dikkat çekerek, bölgenin tarihsel mirasının korunması için süregelen çabalara vurgu yaptı.