Türk tarihinin en kritik ve dramatik dönüm noktalarından biri olan Ankara Savaşı'nın yıl dönümü.

20 Temmuz 1402 tarihinde Ankara yakınlarındaki Çubuk Ovası'nda, Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid ile Timur İmparatorluğu'nun kurucusu Emir Timur arasında gerçekleşen bu savaş, Osmanlı Devleti'ni büyük bir fetret devrine sokarken, Timur'un kısa süreli de olsa Anadolu'daki hegemonyasını ilan etmesine neden oldu.

Ancak Ankara Savaşı, sadece askeri bir çatışma olmanın ötesinde, entrikalar, stratejik hatalar ve az bilinen pek çok ilginç detayı barındırır.

Hera'nın Şehri'nde Cam Üretim Araçlarının İzi Bulundu
Hera'nın Şehri'nde Cam Üretim Araçlarının İzi Bulundu
İçeriği Görüntüle

İKİ BÜYÜK LİDER, TEK ANADOLU

  1. yüzyılın sonları ve 15. yüzyılın başları, Avrasya coğrafyasında iki büyük gücün yükselişine sahne oluyordu: Batıda hızla genişleyen Osmanlı İmparatorluğu ve Doğuda cihanşümul fetihleriyle adını duyuran Timur İmparatorluğu. Bu iki gücün Anadolu'da karşılaşması kaçınılmazdı.

  • Yıldırım Bayezid'in Anadolu Hâkimiyeti: Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid, tahta geçtiği andan itibaren Anadolu beyliklerini tek tek Osmanlı egemenliği altına almış, Rumeli'deki fetihlerini de sürdürerek devleti büyük bir imparatorluk yoluna sokmuştu. Onun en büyük amacı, Anadolu'da tam bir Türk birliğini sağlamaktı. Bu durum, daha önce Timur'a sığınan Anadolu beylerini rahatsız ediyordu.

  • Timur'un Cihan Fetihleri ve Batıya Yönelişi: Maveraünnehir'den yükselen Emir Timur, Hindistan'dan Mısır'a, İran'dan Kafkasya'ya kadar geniş bir coğrafyayı fethetmiş, dönemin en büyük askeri dehalarından biri olarak kabul ediliyordu. Onun asıl hedefi Çin seferi olsa da, batıda yükselen Osmanlı Devleti ve Memlük Sultanlığı, gücünü ispat etmesi gereken rakiplerdi.

Az Bilinen Bir Bilgi: Timur'un aslında Anadolu'ya gelmek gibi acil bir planı yoktu. Ancak Osmanlı'ya sığınan Anadolu beylerinin sürekli kışkırtmaları ve Memlük Sultanlığı ile aralarındaki gerginlik, onu batıya yöneltti. Özellikle Anadolu beyliklerinin, Timur'a Osmanlı'dan şikayetleri ve yardım talepleri, savaşın fitilini ateşleyen önemli etkenlerden biriydi.

  • Mektuplaşmalar ve Hakaretler: İki lider arasındaki gerginlik, diplomatik yollarla çözülemeyince, karşılıklı tehdit ve hakaret dolu mektuplaşmalara dönüştü. Timur, Bayezid'i kendisinden daha az değerli görerek, ona hakaretamiz ifadelerle dolu mektuplar gönderdi. Bayezid de Timur'a sert yanıtlar vererek meydan okudu. Bu mektuplaşmalar, tarihin en ünlü atışmalarından biri olarak kayıtlara geçti ve iki lider arasındaki kişisel hırsı gözler önüne serdi.

İlginç Bir Bilgi: Timur'un Bayezid'e gönderdiği mektuplarda, Bayezid'in annesi ve eşi üzerinden ağır hakaretler ettiği, Bayezid'in de buna karşılık Timur'u "topal" olmakla itham ettiği rivayet edilir. Bu şahsi düşmanlık, savaşın acımasızlığını artırdı.

ÇUBUK OVASINDA BÜYÜK KARŞILAŞMA

İki büyük ordu, Ankara yakınlarındaki Çubuk Ovası'nda karşı karşıya geldi. Her iki taraf da dönemin en modern ve tecrübeli ordularına sahipti.

  • Orduların Gücü ve Yapısı: Osmanlı ordusu, ağırlıklı olarak süvari (sipahiler), yaya askerler (yeniçeriler) ve azaplardan oluşuyordu. Topçu birliği de mevcuttu ancak sayısı azdı. Timur'un ordusu ise, daha çok hafif süvarilere, fil birliklerine ve farklı etnik gruplardan (Moğollar, Türkmenler, Persler vb.) oluşan geniş bir kuvvetten oluşuyordu. Timur'un ordusu, sayıca Osmanlı'dan üstündü ve daha çeşitli savaş taktiklerine sahipti.

Az Bilinen Bir Gerçek: Timur'un ordusunda, Hindistan'dan getirdiği filler de bulunuyordu. Bu filler, Osmanlı askerleri üzerinde büyük bir psikolojik etki yaratmış, özellikle atların korkmasına neden olmuştur.

Ankara Savaşı 3

  • Timur'un Stratejik Dehası: Timur, savaş öncesinde stratejik bir hamle yaparak, Osmanlı ordusunun su kaynaklarını (Çubuk Çayı) kontrol altına aldı. Bu, Ankara'nın sıcak yazında Osmanlı askerleri ve atları için büyük bir dezavantaj oluşturdu. Ayrıca, Osmanlı ordusunun ikmal yollarını da keserek Bayezid'i avantajsız bir konuma düşürdü.
  • Osmanlı Ordusundaki Türkmenlerin Durumu: Yıldırım Bayezid'in Anadolu beyliklerinden aldığı ve zorla ordusuna kattığı bazı Türkmen beylikleri ve askerleri, Bayezid'e karşı kin besliyordu. Timur, savaş öncesinde bu gruplarla gizlice temasa geçerek kendi safına çekmeyi başardı. Bu durum, savaşın kaderini belirleyen en önemli faktörlerden biri olacaktı.

KANLI SAVAŞ VE TİMUR ZAFERİ

20 Temmuz 1402 sabahı, tarihin en büyük meydan muharebelerinden biri başladı.

  • Savaşın Başlaması ve İlk Çatışmalar: Savaş, Osmanlı ordusunun ilk saldırılarıyla başladı. Yeniçeriler, Timur'un merkezine doğru ilerlemeye çalıştı ancak Timur'un ordusu, esnek taktiklerle Osmanlı saldırılarını püskürttü.
  • Filli Birlikler ve Psikolojik Etki: Timur'un filli birlikleri, Osmanlı ordusunun saflarında büyük bir şaşkınlık ve korku yarattı. Özellikle atlar, fillere yaklaşmaktan çekinince Osmanlı süvarileri zor durumda kaldı.
  • Dönüm Noktası: Saf Değiştiren Türkmenler: Savaşın en kritik anı, Osmanlı ordusunun sağ kanadında yer alan ve daha önce Timur'a sığınmış olan bazı Anadolu beyliklerinin askerlerinin, Timur'un tarafına geçmesiyle yaşandı. Özellikle Kadı Burhaneddin'in eski askerleri ve bazı Türkmen beylikleri, savaşın ortasında taraf değiştirince Osmanlı ordusunun düzeni bozuldu ve büyük bir boşluk oluştu. Bu ihanet, Osmanlı'nın yenilgisinde belirleyici rol oynadı.

İlginç Bir Bilgi: Saf değiştiren Türkmenler, Timur'un kendilerine toprak ve otonomi vadetmesi üzerine bu kararı almıştı. Bu, Bayezid'in Anadolu'daki merkeziyetçi politikalarının bir sonucu olarak görülebilir.

  • Bayezid'in Kahraman Direnişi ve Esareti: Ordusunun dağılmasına rağmen Yıldırım Bayezid, yeniçerileriyle birlikte savaşın sonuna kadar kahramanca direndi. Çubuk Ovası'ndaki küçük bir tepeye çekilerek son direnişini sergiledi. Ancak sayıca üstün düşman kuvvetleri ve ihanet nedeniyle çemberi yaramadı. Sonunda, oğlu Musa Çelebi ile birlikte Timur'un eline esir düştü. Bu, Türk tarihinde bir padişahın ilk kez düşmana esir düşmesiydi.

Az Bilinen Bir Gerçek: Bayezid'in esir düştüğü anlarda, Timur'un askerleri tarafından zincire vurularak Timur'un huzuruna çıkarıldığı iddia edilir. Ancak Timur'un, Bayezid'e başlangıçta saygılı davrandığı, hatta onunla satranç oynadığı ve dini sohbetler yaptığı da kaynaklarda yer alır. Ancak sonrasında Bayezid'in esaret koşullarının ağırlaştığı ve bunun sonucunda öldüğü bilinmektedir.

Ankara Savaşı 2

OSMANLI'DA FETRET

Ankara Savaşı, Osmanlı Devleti için yıkıcı sonuçlar doğurdu ve Türk tarihinin seyrini değiştirdi.

  • Osmanlı'da Fetret Devri (1402-1413): Yıldırım Bayezid'in esir düşmesi ve kısa süre sonra ölmesi üzerine, oğulları arasında taht kavgaları başladı. Bu durum, tam 11 yıl süren ve devleti parçalanma noktasına getiren bir "Fetret Devri"ne yol açtı. Şehzadeler birbirleriyle savaşırken, Osmanlı'nın Balkanlar'daki egemenliği zayıfladı ve Anadolu'daki beylikler yeniden bağımsızlıklarını ilan etti.
  • Anadolu'da Timur Hegemonyası: Timur, Ankara Savaşı'nı kazanarak Anadolu'da kısa süreli bir hakimiyet kurdu. Bursa'yı yağmaladı, birçok şehri tahrip etti. Ancak asıl hedefi Çin olduğu için Anadolu'da kalıcı bir yönetim kurmadı ve kısa süre sonra çekildi.
  • İstanbul'un Fethinin Gecikmesi: Ankara Savaşı, Osmanlı'nın batıdaki ilerleyişini ve İstanbul'un fethini yaklaşık yarım asır geciktirdi. Eğer bu savaş yaşanmasaydı, İstanbul'un fethi çok daha erken gerçekleşebilirdi.
  • Timur'un İmajı ve Mirası: Ankara Savaşı'ndaki zaferi, Timur'un askeri dehasını bir kez daha gösterdi. Ancak onun bu zaferi, Anadolu'daki Türk birliğini parçalaması ve yıkıma neden olması nedeniyle Türk tarih yazımında genellikle olumsuz bir şekilde ele alınır.
  • Osmanlı'nın Direnç Yeteneği: Fetret Devri'ne rağmen Osmanlı Devleti'nin dağılmaması ve yeniden toparlanarak yükselişe geçmesi, devletin sağlam temelleri üzerinde yükseldiğini ve Türk milletinin direnç yeteneğini göstermiştir. Fatih Sultan Mehmet'in dedesi olan Çelebi Mehmet, devleti Fetret'ten çıkararak yeniden birleştirdi.

Ankara Savaşı, Türk tarihinin hem en acı hem de en öğretici sayfalarından biridir. İki büyük Türk liderinin karşı karşıya geldiği bu savaş, dönemin siyasi entrikalarını, askeri dehaları ve savaşın yıkıcı sonuçlarını gözler önüne sermektedir.

Bugün bile Ankara Savaşı, stratejik hataların ve iç karışıklıkların bir devleti ne denli sarsabileceğini hatırlatan önemli bir ders niteliğindedir.

Muhabir: Barış Berkant Oğuz