ABD Başkanı Donald Trump, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile Beyaz Saray’da kritik bir görüşme yaptı. İkili, özellikle Gazze’deki ateşkes süreci, Nobel Barış Ödülü tartışmaları ve NATO'nun savunma harcamaları gibi başlıklar üzerinde durdu.
Görüşme sonrası Oval Ofis’te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Trump, Gazze’de yürütülen ateşkes planının olumlu ilerlediğini ve bölgedeki ülkeler tarafından desteklendiğini belirtti. Trump, “Bu harika bir plan, bu bir barış planı ve herkesin desteklediği bir plan” ifadelerini kullandı.
Trump: "Kimse zorla yerinden edilmeyecek"
Gazze'nin yeniden inşa sürecinde Filistinlilerin zorla yerlerinden edilip edilmeyeceği yönündeki soruya net bir yanıt veren Trump şu ifadeleri kullandı:
“Hayır, kimse zorla yerinden edilmeyecek. Biz böyle bir şey yapmayı hiç düşünmüyoruz.”
Trump ayrıca, bölgede tutulan esirlerin pazartesi ya da salı günü serbest bırakılacağını açıkladı ve bu tarihi gelişmelere tanıklık etmek üzere kendisinin de bölgede olabileceğini ifade etti. İsrail de dahil olmak üzere birçok ülkede bu gelişmenin bir kutlama havası yarattığını söyledi.
Nobel Barış Ödülü açıklaması: "Ben tarihe geçtim"
Donald Trump, Nobel Barış Ödülü hakkında gelen soruları da yanıtladı. Ödül kazanıp kazanmayacağına dair sorulara önem vermediğini belirten Trump, asıl amacının savaşları sona erdirmek ve insanların hayatını kurtarmak olduğunu vurgulayarak “Tarihte hiç kimse dokuz ay içinde sekiz savaşı bitirmedi. Ben bunu yaptım. Bu daha önce hiç yaşanmadı" dedi.
Trump ayrıca, Nobel Komitesi'nin kararlarının kendisi için önemli olmadığını, barış çabaları sayesinde zaten tarihe geçtiğini ifade etti. Eski Başkan Barack Obama’nın bu ödülü almasını eleştiren Trump, “Obama hiçbir şey yapmadı ama yine de ödül aldı” diyerek tepki gösterdi.
NATO hakkında da değerlendirmelerde bulunan Trump, özellikle İspanya'nın savunma harcamalarını artırmamasını sert şekilde eleştirdi ve “İspanya belki de NATO’dan çıkarılmalı” dedi.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb ise, Gazze’de sağlanan ateşkes konusunda Trump’a teşekkür etti ve anlaşmayı “tarihi bir başarı” olarak nitelendirdi.