Anadolu Selçuklu Devleti'nin tarih sahnesinden silinmesinde en önemli dönüm noktalarından biri olan Kösedağ Savaşı'nın yıl dönümü.
1243 yılında Sivas'ın Suşehri ilçesi yakınlarındaki Kösedağ mevkiinde Moğol İmparatorluğu'nun bir kolu olan İlhanlılar ile Anadolu Selçuklu Devleti arasında yaşanan bu savaş, Selçuklu'nun parlak döneminin sonunu getirirken, Anadolu'nun siyasi, sosyal ve ekonomik yapısını kökten değiştiren, etkileri yüzyıllar sürecek bir dönemi başlattı.
TAHT KAVGASI VE MOĞOL TEHDİDİ
Kösedağ Savaşı'na giden süreç, Anadolu Selçuklu Devleti'nin iç dinamiklerindeki zayıflıklar ve doğudan gelen Moğol tehdidinin giderek büyümesiyle şekillendi.
- Sultan Alaaddin Keykubat'ın Ölümü ve İç Karışıklıklar: Anadolu Selçuklu Devleti, Sultan I. Alaaddin Keykubat döneminde (1220-1237) altın çağını yaşamış, siyasi ve ekonomik açıdan zirveye ulaşmıştı. Ancak Keykubat'ın ani ölümü ve yerine geçen oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in (1237-1246) tecrübesizliği, devlet içinde büyük bir iktidar boşluğu ve iç çekişmelere yol açtı. Özellikle vezir Saadeddin Köpek'in entrikaları ve devlet adamlarını tasfiye etmesi, merkezi otoriteyi zayıflattı.
- Babai Ayaklanması (1239-1240): Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in tahta geçişi sonrası Anadolu'da artan otorite boşluğu ve ağır vergiler, Baba İshak adında bir dervişin önderliğinde büyük bir Alevi/Türkmen ayaklanmasına yol açtı. Babai Ayaklanması, Selçuklu ordusunu yıprattı ve devletin Moğol tehdidine karşı direncini azalttı. Ayaklanmanın bastırılması uzun sürdü ve devletin askeri gücünü tüketti.
- Moğol İstilası ve Harezmşahlar'ın Yıkılışı: Cengiz Han liderliğinde güçlenen Moğollar, Orta Asya'dan batıya doğru ilerleyişlerinde önlerine çıkan Harezmşah Devleti'ni 1230'lu yıllarda tamamen ortadan kaldırmıştı. Moğol orduları, Harezmşahlar'ın yıkılışının ardından Selçuklu sınırına dayanmış ve tehdit giderek somutlaşmıştı.
- Moğolların Gözü Anadolu'da: Moğolların hedefi, Batı'ya ilerleyişlerini sürdürmekti. Zengin Anadolu toprakları, Moğol komutanı Baycu Noyan'ın iştahını kabartıyordu. Baycu Noyan, 1242'de Erzurum'u yağmalayarak Selçuklu'ya açıkça meydan okudu.
İlginç Bir Bilgi: Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev, tahta geçtikten sonra devlet yönetimini büyük ölçüde Vezir Saadeddin Köpek'e bırakmıştı. Ancak Saadeddin Köpek, çok sayıda önemli devlet adamını ortadan kaldırarak iktidarını pekiştirmiş ve bu durum Selçuklu sarayında derin bir güvensizlik ortamı yaratmıştı. Köpek'in öldürülmesi dahi devleti istikrara kavuşturamadı.
FIRTINA KOPTU
Moğolların Erzurum'u ele geçirmesi üzerine, Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev büyük bir ordu toplama kararı aldı. Bu ordu, Selçuklu askerlerinin yanı sıra Rum ve Ermeni birliklerinden, hatta paralı Haçlı askerlerinden oluşuyordu. Ancak ordunun birliği ve komuta kademesi zayıftı.
- II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in Tecrübesizliği: Sultan, komutanlarının uyarılarına rağmen Moğollarla doğrudan meydan muharebesine girmek istedi. Askeri dehasıyla tanınan babası Alaaddin Keykubat'ın aksine, II. Gıyaseddin Keyhüsrev savaş stratejilerinde tecrübesizdi.
- Moğolların Savaş Taktiği: Baycu Noyan komutasındaki Moğollar, klasik savaş taktiklerini kullanarak Selçuklu ordusunu yanıltıcı saldırılarla yıpratma yoluna gitti. Özellikle hızlı süvari birliklerinin sahte geri çekilme taktikleri, Selçuklu ordusunun düzenini bozdu.
- Kösedağ Meydan Muharebesi (26 Haziran 1243): Savaş, 26 Haziran 1243'te (bazı kaynaklarda 1 Temmuz) Kösedağ'da başladı. Selçuklu ordusu, sayıca üstün olmasına rağmen komuta zafiyeti, taktik hataları ve disiplinsizlik nedeniyle kısa sürede dağıldı. Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev, savaşın başında ordusunu terk ederek kaçtı. Bu durum, Selçuklu askerlerinin moralini tamamen çökertti.
İlginç Bir Bilgi: Selçuklu ordusu, savaş öncesinde Sivas'a kadar gelmişti. Dönemin komutanları ve devlet adamları, Moğol ordusunun taktiğini bildikleri için, Moğolları dar geçitlerde karşılayıp yıpratma veya Konya'ya çekilip savunma yapma gibi önerilerde bulunmuştu.
Ancak Sultan Keyhüsrev, vezirlerinin ve tecrübesiz komutanların etkisiyle açık alanda savaşma kararı aldı. Bu karar, Selçuklu'nun en büyük hatalarından biri oldu.
ANADOLU MOĞOL'UN ELİNDE
Kösedağ Savaşı, Anadolu Selçuklu Devleti için tam bir felaketle sonuçlandı ve bu savaşın etkileri yüzyıllar boyunca hissedildi.
- Anadolu Selçuklu Devleti'nin Çöküşü: Savaşın ardından Anadolu Selçuklu Devleti, Moğol İmparatorluğu'nun (İlhanlılar) vasalı haline geldi. Selçuklu sultanları, Moğol hükümdarlarının izniyle tahta geçiyor ve Moğollara ağır vergiler ödüyordu. Bu durum, devletin bağımsızlığını fiilen sona erdirdi.
- Merkezi Otoritenin Kaybı ve Beylikler Dönemi: Selçuklu merkezi otoritesinin zayıflamasıyla birlikte Anadolu'da uç beylikleri güçlenmeye başladı. Moğol baskısı ve Selçuklu'nun zayıflığı, bu beyliklerin bağımsızlıklarını ilan etmelerine zemin hazırladı. Osmanlı Beyliği de bu süreçte ortaya çıkan ve giderek güçlenen beyliklerden biriydi.
- Ekonomik Yıkım: Moğolların Anadolu'yu işgali, şehirlerin yağmalanmasına, tarım arazilerinin tahrip edilmesine ve ticaret yollarının kesintiye uğramasına yol açtı. Bu durum, Anadolu ekonomisine büyük darbe vurdu ve uzun süreli bir ekonomik durgunluğa neden oldu.
- Demografik ve Sosyal Değişim: Moğol istilası, Anadolu'da büyük bir göç hareketine yol açtı. Türkmenler, Moğol baskısından kaçarak batı bölgelere, özellikle de Bizans sınırlarına doğru yöneldi. Bu durum, Anadolu'nun demografik yapısını etkiledi.
- Kültürel ve Bilimsel Gerileme: Savaşın ve Moğol istilasının yarattığı kaos, Anadolu'daki kültürel ve bilimsel hayatı da olumsuz etkiledi. Medreseler, kütüphaneler ve sanat atölyeleri zarar gördü, bilimsel çalışmalar yavaşladı.
İlginç Bir Bilgi: Kösedağ Savaşı'ndan sonra Anadolu'da uzun yıllar süren Moğol tahakkümü, sadece siyasi ve ekonomik değil, kültürel alanda da derin izler bıraktı.
Örneğin, Anadolu'daki Moğol mimarisinin bazı örnekleri bu dönemden kalmadır. Ancak genel olarak Moğol etkisi, Anadolu'nun ilerlemesini duraklatmıştır.
YENİLGİDEN SONRA YENİDEN DOĞUŞ
Kösedağ Savaşı, Selçuklu Devleti'nin sonunu getirse de, Anadolu için yeni bir başlangıcın habercisi oldu. Zira bu savaşın ardından ortaya çıkan uç beyliklerinden biri olan Osmanlı Beyliği, kısa sürede büyüyecek ve üç kıtaya yayılan güçlü bir imparatorluk kuracaktı.
- Osmanlı'nın Yükselişi: Moğol baskısı altındaki Anadolu'da, Bizans sınırına yakın uçlarda kurulan beylikler, gaza (cihat) ruhuyla Bizans topraklarına akınlar düzenleyerek güç kazandılar. Bu beylikler arasında en başarılı olanı, Osman Gazi liderliğindeki Osmanlı Beyliği oldu. Osmanlı, Moğollardan nispeten uzak olması ve daha iyi organize olması sayesinde hızla büyüdü.
- Siyasi Miras: Kösedağ Savaşı, Anadolu'daki Türk siyasi birliğinin bozulmasına neden olsa da, ortaya çıkan beylikler ve özellikle Osmanlı, Selçuklu mirasını devralarak Anadolu'nun Türk kimliğini korumayı başardı.
Kösedağ Savaşı, Türk tarihinde acı bir yenilgi olarak yerini alsa da, aynı zamanda Anadolu'nun yeni bir siyasi yapılanmaya doğru evrilişinin, zorlu koşullara rağmen Türk varlığının ve egemenliğinin devam edeceğinin bir habercisi olmuştur.