CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri'deki Marmara Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nu ve diğer tutukluları ziyaret etti. Özel, ziyaret sonrasında basın mensuplarına açıklama yaptı.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri'deki Marmara Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu ile diğer tutukluları ziyaret etti. Özel, yaklaşık 4 saat süren ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklama yaptı.

'EYLÜL AYI BİTTİ, İDDİANAME ORTADA YOK'

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bugün 2 Ekim ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ağzıyla adli yıl açılışında Aziz İhsan Aktaş soruşturmasının iddianamesinin eylül ayı içinde tamamlanacağını söylemişti. Bu sözü kendisi söylüyor da bilmem farkında mı; anneler duyuyor, babalar duyuyor, gencecik eşler duyuyor, küçücük çocuklar duyuyor. Bunun üzerinden bekliyor insanlar. Eylül ayı bitti, iddianame ortada yok" dedi.

'KUL HAKKINDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR'

Özgür Özel, "Ekim ayına İstanbul Büyükşehir Belediyesi iddianamesini söylemişti, bu sefer o da 'Eylül'de çıkacak iddianame çıkmadı, bizimki de gecikecek herhalde' hissiyatını yaratıyor. Bu kul hakkıdır, başka bir şey değildir. Ayıptır, yazıktır, günahtır. Cezaevindeki insanlara iddianamenin sözünü verip, ailelerine heyecanlandırıp, ondan sonra bunu yaşatmak ayıptır. Birazcık sorumlu olmak lazım. Kendisini her göreve layık gören, hayaller kuran ama burada insanların hayallerini ve geleceğini karartan o kötü ruha söylüyorum: Bir an önce görevinizi yapınız, iddianameleri çıkarınız. Biz o iddianameleri yargılanmak için değil, sizleri yargılamak için bekliyoruz. Bugüne kadar servis ettiğiniz onca yalanı, haydi bakalım ispatlayın iddianamelerde göreceğiz. Teker teker bekliyoruz onları. Bir an önce bu iddianamelerin ortaya çıkmasını ümit ediyoruz. İddianame ile birlikte tutuksuz yargılamaların artık başlamasını, yargılama ile birlikte de adaletin tecelli etmesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

'BİZ MECLİS'E GELMEYİNCE DE KİMSE KUSURA BAKMASIN'

TBMM'nin açılışında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın etrafında siyasi parti liderlerinin görüldüğü tabloyu nasıl değerlendirdiği sorulan Özel, "Bir ülkede yasama yılı açılıyorsa ve yasama yılı açılırken ülkenin Cumhurbaşkanı gelip konuşma yaparken o ülkenin ana muhalefet partisi, son seçimlerin birinci partisi ve tüm anketlerin birinci partisi, o Meclis'in kurucu partisi yoksa burada herkesin oturup bir düşünmesi lazım. Cumhurbaşkanı'nın demesi lazım ki 'Ben yasama Meclisi'ne gidiyorum yürütmenin başı olarak…' Bence olmamalı, tarafsız olmalı ama. 'Ve geçen sene bizi burada karşılayanlar yok.' Bunu bir düşünmesi lazım. Öyle bir zulüm altındayız ki, öyle bir haksızlık altındayız ki fikren karşımızda olanlar bile bu tutumumuza dönüp diyorlar ki 'Ne yapsın adamlar? Gidip de orada nasıl dinlesin şimdi o Cumhurbaşkanı'nı?' Bu sefer ben geleceğim, buradaki arkadaşlarımıza, ailelerine, bizlere oy verenlere ne diyeceğim? Buradan çıkarılacak bir mesaj var. Cumhurbaşkanı'nın dünkü konuşmasını dinleyecek halimiz yoktu. Hal mi bıraktılar dinleyecek? Diyalog zemini mi bıraktılar? Veya insan 'Gücü elime geçirdim' diye bir savcıyı yetkilendirip siyasi rakiplerine bu zulmü yapar mı? Erdoğan'a açıkça soruyorum: Sen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken bu suçlamaların hepsine muhataptın. Bir gün polis gelmedi, bir gün gözaltı olmadı, bir gün tutuklu yargılanmadın. Sana yapılmayanı şimdi arkadaşlarımıza nasıl reva görüyorsun? Bunu yapınca da biz Meclis'e gelmeyince de kimse kusura bakmasın" şeklinde konuştu.

'BASKI ALTINDA OLAN, SALDIRI ALTINDA OLAN BİZİZ'

Özel, "Partilerin tavırları, tutumları kendileri açısından, kendi yetkili organlarında değerlendirilip kararlaştırılır. Biz protesto ediyoruz diye herkes protesto edecek diye bir şey zaten beklemedik. Hatta hiçbir partiye çağrıda da bulunmadık. Baskı altında olan, saldırı altında olan biziz. Onun dışında diğer siyasi liderler, Meclis'in çalışması sırasında Meclis Başkanı açılıştan sonra davet eder, giderler. Buradan o siyasi liderlere kötü bir söz söyleyecek halimiz yok. Onlar davete icabet etmişler. Ancak biz de içinde bulunduğumuz konjonktürün ve saldırının icap ettirdiği şekilde dün orada bulunmadık. Bugün arkadaşlarımız oradadır. Meclis'teki çalışmalara en etkin şekilde katılacaklardır. Onun dışında kimseye söyleyecek sözüm yok. Hiçbir lidere haksızlık etmem ve haksızlık edilmesini de istemem" dedi.

'NASIL MERAK ETMİYOR, BUNU MERAK EDİYORUM'

Özgür Özel, "Ülkenin Cumhurbaşkanı Amerika'ya gidiyor. Trump'la kapalı kapılar ardında konuşuyor. Dönüşte kendisine sorulmayan soruyu, yapılmayan gazeteciliği bir gazeteci yapıyor ve soruyor. 'Ne kadar meraklısın F-35'lere. Ben senin kadar merak etmiyorum' diyor. Niye merak etmiyorsun? O gazetecinin vergileri, benim vergilerim, bu milletin vergileriyle 1,5 milyar dolar, Türk parasıyla 60 milyar liranın üzerinde, 70 milyar liraya yakın para verdik. Adamlar bizim paranın üstüne çöktüler. Ne paramızı veriyorlar ne F-35'leri veriyorlar. Beyefendi, Sayın Erdoğan bunu merak etmiyormuş. Ben nasıl merak etmiyor, bunu merak ediyorum. Ben merak ediyorum bizim paraya ne oldu? Altı tane F-35 üzerinde Türk bayrağı var. Teslim edildi Amerika'da, hangarda duruyor. Altı tane F-35'i alamıyoruz. Sumud'a saldıran İsrail'in elinde F-35 var. Ege'nin öbür yanındaki Yunanistan'da F-35 var. Program ortağı olduğum yerde beni kovmuşlar, paramı vermiyorlar. Para nerede? Yok. F-35 nerede? Yok. Erdoğan'a soruyorsun, buna cevap vereceğine gidiyor muhabire 'Ne kadar meraklısın' diyor. Gazetecilik merak mesleğidir arkadaşlar. Gazetecilik toplumun merak ettiğini muhatabına sormak, cevabı ulaştırmaktır. Gazeteciye 'Çok meraklısın.' Senin meraksız olman esas atipik, anomali. Anormal olan, senin 'Ne oldu benim F-35'ler?' diye Trump'a söyleyememen. 'Parasını verdiğimiz malımızı nasıl vermiyorsunuz?' diyemiyor. Soran gazeteciye 'Çok meraklısın' diyor. Söyleyecek bir şey yok. Milletin vicdanına havale ediyorum bu sorumsuz tavrı" diye konuştu.

Duran: “Küresel Sumud Filosu’na yapılan müdahale, tarihe kara lekedir”
Duran: “Küresel Sumud Filosu’na yapılan müdahale, tarihe kara lekedir”
İçeriği Görüntüle

'SUMUD FİLOSUNA SALDIRI BÜYÜK BİR AHLAKSIZLIKTIR'

Sumud filosuna gerçekleştirilen saldırı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Özel, "Sumud filosuna saldırı büyük bir ahlaksızlıktır. Orada 37 tane bizim vatandaşımızın da dünyadan gelen tüm aktivistlerin de tutuklanması, uluslararası hukuk açısından da son derece sakıncalı bir durumdur. Burada sandılar ki bir ara Sumud filosu giderken, İspanya eşlik etmek üzere karakol gemisi yolladı. İtalya fırkateyn yolladı. Bizimkiler de orada tatbikat yaparken, orada bir gücümüz var. Filo da oradan geçerken su alan bir tanesine yardım da ettiler. Sonra AK Partililer, sanki biz de Sumud'a destek yollamış gibi bunu paylaşıyorlardı. Nerede o zaman bizim destek? 37 Türk vatandaşı gözaltına alınırken madem siz Sumud'a eşlik etmeye gitmişiz gibi bunu anlatıyordunuz. Orada tesadüfen bulunan kuvveti. Niye müdahale etmiyor? Niye Türk vatandaşlarının gözaltına alınmasına, tutuklanmasına engel olmuyorlar? Buradan söylüyorum 37 tane İsrailli civcivi tutuklayacaklar, bak İsrail neler yapıyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinin düştüğü hale bakın. O yüzden vatandaşlarımıza derhal sahip çıkılması, İsrail'e en sert tepkinin verilmesi, Sumud'daki tüm aktivistlerin bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerekiyor. Bu kadar İsrail karşısındaki pısırıklığın, Trump korkusundan kaynaklandığını hepimiz biliyoruz" şeklinde konuştu.

Kaynak: DHA