Ders kitabına "propaganda metni" çıkışı Ders kitabına "propaganda metni" çıkışı

İstanbul Kültür Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Duygun Fatih Demirel, "Olası İstanbul depreminden en çok etkilenecek sektörler, toptan ve perakende ticaret, ulaştırma ve depolama, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri, finans ve sigortacılık, gayrimenkul ve inşaattır. Enkaz yönetimi riskinin ise dikkatle yönetilmesi gerekir. Depremde can kaybı ve yıkım yaşanmaması önemliydi. Bu noktada enkaz nedeniyle yollarda bir kapanma olmamasına rağmen neredeyse ara sokaklarda bile büyük bir trafik gözlendi. İnternet tabanlı olmayan iletişim sistemlerinde kilitlenme yaşandı. Bunlar daha büyük bir depremde İstanbul'da bizi nelerin bekleyebileceği konusunda bir uyarı niteliğinde diyebiliriz" dedi.

Demirel, "2023 yılında TÜBİTAK-1001 projemizde İstanbul'u etkilemesi muhtemel bir depremin olası ekonomik sonuçları hakkında çeşitli simülasyon modellerinden birtakım sonuçlar elde ettik. Bu simülasyon sonuçlarına göre daralma büyüklükleri ve etkilenme süreleri, meydana geleceği varsayılan depremin büyüklüğüne göre değişmekle birlikte en kırılgan ekonomik sektörler toptan ve perakende ticaret, ulaştırma ve depolama, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri, finans ve sigortacılık, gayrimenkul ve inşaat olduğunu gözlemledik. İstanbul her sektör için Türkiye'nin lokomotif şehridir. Deprem sonucunda ortaya çıkması muhtemel ekonomik kayıplar tüm Türkiye'yi etkileyecektir. Olası bir depremde, İstanbul'da özellikle üretim faaliyetlerinde önemli aksamalar, işgücünde geçici azalmalar, barınma ve temel ihtiyaçların giderilmesi ile oluşacak devasa boyuttaki enkazın taşınmasından kaynaklı maliyetler dikkat çekici nitelikte olabilir. Üzerinde çalıştığımız en kötü senaryoya göre ise depremin gerçekleşeceği ilk çeyrekte Türkiye GSYİH'sinde yüzde 18'e varan bir küçülmenin görülmesi olasıdır" diye konuştu.

'ENKAZ GERİ DÖNÜŞÜM ALANLARI ACİL ÇALIŞILMALI'

İstanbul'da büyük ölçekli bir depremin, tüm Marmara Bölgesi'nde güvenlik sorununa da neden olabileceğini belirten Demirel, "Dikkatle yönetilmesi gereken bir diğer risk enkaz toplama alanlarıdır. İstanbul için oluşturulmuş acil durum eylem planlarında olası bir deprem sonrası enkazın toplanacağı çeşitli yerler belirlendi. Bu yerlerin özellikle kapasite ve çevresel faktörler açısından uygunluğu tartışılır durumdadır. Birkaç ay önce tamamladığımız bir başka proje sonucuna göre İstanbul'un sadece Avrupa Yakası'nda yaklaşık 40 milyon metreküp enkazın oluşabileceğini öngörüyoruz. Bu enkaz taşınması aylar sürecek ve yönetilmesi oldukça güç bir büyüklük. Bu miktardaki enkazın yerleşim alanlarından uzaklaştırılması, bertaraf edilmesi ve çevreci yaklaşımlarla yönetilmesi ve geri dönüştürülmesi ciddiyetle yaklaşılması gereken bir konudur. Bu bağlamda deprem gerçekleşmeden öncelikle oluşabilecek tüm enkazın toplanabileceği, çevre üzerine etkileri en az olabilecek alanların belirlenmesi ve bu alanlarda enkazın toplanması, bertaraf edilmesi ve geri dönüştürülmesine yönelik planların bir an önce tamamlanması oldukça mühimdir" ifadelerini kullandı.

Kaynak: DHA