Nijerya Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (NCDC), yılın başından bu yana ülkede 127 kişinin ‘Lassa ateşi’ nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu. NCDC'nin dün yaptığı açıklamaya göre, Ocak ayında başlayan salgından bu yana toplam 4 bin 25 şüpheli vaka bildirildi ve bu vakalardan 674'ünün laboratuvar testleriyle doğrulandığı belirtildi. En fazla etkilenen yaş grubu 21-30 yaş arası genç yetişkinler olurken, enfekte olanların çoğunluğunu erkekler oluşturduğu kaydedildi. Kurum, salgınla mücadelede karşılaşılan en büyük zorlukların arasında, halkın sağlık hizmeti arayışındaki yetersizlik, bazı bölgelerdeki yüksek tedavi maliyetleri ve farkındalık eksikliği olduğunu vurguladı. Salgına karşı ülke çapındaki müdahale çabalarını koordine etmek amacıyla çok sektörlü bir olay yönetim sistemi devreye alındı.
LASSA ATEŞİ
Lassa ateşi, Lassa virüsü olarak adlandırılan bir mikroorganizma tarafından insanlara bulaşan ve akut seyirli viral bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu virüs, bilimsel sınıflandırmada Arenaviridae ailesi içinde yer alır. Hastalık, adını ilk kez 1969 yılında Nijerya'nın Lassa kasabasında tespit edilmesinden almıştır. Lassa ateşi, coğrafi olarak Batı Afrika bölgesine özgü (endemik) bir hastalıktır ve özellikle Nijerya, Liberya, Sierra Leone ve Gine gibi ülkelerde yaygın olarak görülür.
Lassa virüsünün insanlara bulaşmasında temel rolü, çok sayıda memeli türünü barındıran Mastomys natalensis adlı bir kemirgen türü oynamaktadır. Bu kemirgenler, virüsü taşıyabilmekte ve idrar ve dışkıları aracılığıyla virüsü çevreye yayabilmektedirler. İnsanlara bulaşma genellikle bu kemirgenlerin idrarı veya dışkısıyla kontamine olmuş yiyeceklerin veya ev eşyalarının tüketilmesi ya da bunlarla temas edilmesi yoluyla gerçekleşir. Nadiren de olsa, kemirgen idrarı veya dışkısının havada asılı kalması sonucu solunum yoluyla bulaşma meydana gelebilir. Enfekte kemirgenlerle doğrudan temas sonucu bulaşma riski ise nispeten düşüktür. Ancak, hastanelerde veya enfekte kişilerle yakın temas halinde, vücut sıvıları (kan, idrar, kusmuk, seminal sıvı gibi) aracılığıyla insandan insana bulaşma mümkündür. Bu durum, özellikle sağlık çalışanları ve hastaların aile üyeleri için bir risk faktörü oluşturmaktadır.