Pek çok kişi “üniversitede istediğim bölüm girersem her şey güzel olacak.”, “İstediğim işe girersem her şey güzel olacak.” ve benzeri cümleler kurar. Bu hayaller doğrultusunda kariyer adımları attığında ve beklediği mutluluğu yakalamadığında ise bunalmış hisseder. Peki bu durumun sebebi nedir?
Çoğu insan, istedikleri bölüme veya işe girdiklerinde hayatlarının mükemmel olacağına dair gerçekçi olmayan beklentilere sahiptir, ancak bu durumun gerçekleşmemesi, beklenen mutluluğun elde edilememesi ve bunalmışlık hissinin ortaya çıkması, dışsal etkenlerin ve içsel tatmin eksikliğinin bir sonucudur. Ayrıca, gerçekleşmeyen beklentilerin yarattığı bir durumdur.

Kişinin mutluluğunu, sadece kariyer başarısına veya belirli bir işe yerleşmeye bağlaması, diğer yaşam alanlarını ve mutluluk kaynaklarını göz ardı etmesine neden olabilir. Bu, kişinin kariyer dışı alanlarda mutluluğu bulmasını zorlaştırabilir. Toplumun veya çevrenin, belirli bir bölümü seçmenin veya belirli bir işe girmenin ne kadar önemli olduğu konusundaki baskısı, kişinin gerçek ilgi ve yeteneklerine uygun olmayan seçimler yapmasına neden olabilir. Bazı durumlarda, kişi istediği bölümü veya işi elde etse bile, içsel tatmin ve mutluluğu sağlayacak diğer faktörleri göz ardı edebilir. İşte bu noktada, kişinin hayatındaki diğer alanlara da odaklanması ve dengeli bir yaşam sürdürmesi önemlidir. Bu gibi durumlarla başa çıkmak için, kişinin beklentilerini gerçekçi bir şekilde değerlendirmesi ve kariyer kararlarını yaparken sadece dışsal faktörleri değil, aynı zamanda kendi içsel değerlerini ve mutluluk kaynaklarını da göz önünde bulundurması önemlidir. Ayrıca, hayatın diğer alanlarına da dikkat etmek ve kariyer başarısıyla ilişkilendirilen mutluluğun sadece bir parçası olduğunu anlamak önemlidir.

Bunlara ek olarak kişi kariyer adımlarından memnun olmasına rağmen bunalmış hissediyorsa bu durumun çeşitli psikolojik sebepleri bulunur. Kişi, kariyerinde başarılı olabilir ve istediği noktaya ulaşmış olabilir ancak içsel tatmini bulamamış olabilir. Beklentileri gerçekleştiğinde mutluluğu ve tatmini beklerken, bu beklentiler karşılanmayabilir ve kişi içsel olarak tatmin olmamış hissedebilir. Bazı kişiler, sürekli olarak mükemmeliyetçi bir standart belirlerler ve bu standartlara ulaşmak için yoğun bir şekilde çalışırlar. Ancak, bu mükemmeliyetçilik hedeflerine ulaşıldığında bile, tatmin olmazlar çünkü sürekli daha fazlasını istemeye devam ederler. Kişi, kariyerinde memnuniyet duyduğu bir adım atmış olabilir ancak bu rolle çelişen başka rollerle karşı karşıya kalabilir. Örneğin, yüksek mevkide bir yönetici olmak isteyen biri, aynı zamanda ailesine daha fazla zaman ayırmak isteyebilir. Bu çatışma, kişinin içsel bunalım yaşamasına neden olabilir. Kariyerde ilerlemek, genellikle daha fazla sorumluluk ve stresle birlikte gelir. Kişi, istediği noktaya ulaştığında, beklenmedik bir şekilde iş stresi ve baskılarla karşılaşabilir ve bu da içsel bunalıma neden olabilir. Kişi, kariyerinde belirli bir noktaya ulaştığında, şirketin veya kurumun değerlerine uymadığını veya kendi değerleriyle çatıştığını fark edebilir. Bu durum, içsel bunalımın bir başka nedeni olabilir. Bu gibi durumlar, kişinin profesyonel olarak başarılı olmasına rağmen, içsel olarak huzursuz ve mutsuz hissetmesine neden olabilir. Bu durumda, kişinin kendi iç dünyasını anlaması, değerlerini gözden geçirmesi ve gerekirse destek alması önemlidir.