Anti-Komintern Paktı (Antikomintern Pakt), 25 Kasım 1936’da Nazi Almanyası ve Japon İmparatorluğu arasında imzalanan, temel amacı uluslararası komünist harekete ve onun ana örgütü olan Komintern’e (Komünist Enternasyonal) karşı mücadele etmek olan ideolojik bir ittifaktır.
Kağıt üzerinde savunma ve ideolojik iş birliği paktı olarak sunulsa da, bu anlaşma, II. Dünya Savaşı’nın Eksen Devletleri’nin temelini oluşturan ve küresel siyasette faşist/militarist blok ile komünist/demokratik blok arasındaki ayrımı keskinleştiren kritik bir adımdır.
ORTAK DÜŞMAN
Paktın kurulmasının ardında, hem Almanya hem de Japonya için Sovyetler Birliği ve Komünizm’in yarattığı ortak tehdit algısı vardı.
- Alman Motivasyonu: Adolf Hitler ve Nazi Partisi, Komünizm’i, özellikle de Sovyetler Birliği’ni, Almanya’nın en büyük ideolojik düşmanı olarak görüyordu. Hitler, Komünizm’in yayılmasını durdurmayı dış politikasının merkezine koymuştu. Ayrıca, bu pakt Almanya’nın uluslararası alandaki yalnızlığını kırmasına yardımcı olacaktı.
- Japon Motivasyonu: Japon İmparatorluğu, özellikle Mançurya ve Çin üzerindeki bölgesel hakimiyetini sağlamlaştırmaya çalışıyordu. Bu yayılmacı politikası, Japonya’yı sınırları komünist Sovyetler Birliği ile doğrudan karşı karşıya getiriyordu. Japonya, Sovyet tehdidine karşı Avrupa’da bir müttefike ihtiyaç duyuyordu.
- Komintern'in Tehdidi: Her iki ülke de, Sovyetler Birliği tarafından yönlendirilen ve dünya çapında devrimci Komünist propagandayı yayan Komintern'i, kendi iç güvenlikleri ve yönetimleri için doğrudan bir tehdit olarak görüyordu.
- İmza (25 Kasım 1936): Pakt, 25 Kasım 1936'da Berlin'de, Almanya Dışişleri Bakanı Joachim von Ribbentrop ve Japonya Büyükelçisi Kintomo Mushakōji tarafından imzalandı.
PAKTIN KAPSAMI VE GENİŞLEME SÜRECİ
Pakt, başlangıçta ikili bir anlaşma olsa da, kısa sürede diğer faşist ve militarist rejimlerin katılımıyla genişledi.

- Resmî Maddeler: Pakt, tarafların Komünist Enternasyonal’in faaliyetleri hakkında birbirlerini bilgilendirmesini ve bu faaliyetlere karşı işbirliği yapmasını öngörüyordu. Ayrıca, Komünist propaganda ve sabotaj eylemlerine karşı ortak önlemler almayı taahhüt ediyorlardı.
- Gizli Protokol: Paktın bir de gizli protokolü vardı. Bu protokol, taraflardan birine Sovyetler Birliği saldırdığı takdirde, diğeri Sovyetler'i zor duruma düşürecek herhangi bir antlaşma imzalamayacaktı. Bu madde, paktın asıl hedefinin ideolojik mücadele değil, Sovyetler Birliği'ne karşı askerî işbirliği olduğunu gösteriyordu.
İmzalayanlar ve Katılan Ülkeler
Pakt, zamanla II. Dünya Savaşı'nın Eksen ittifakını şekillendiren bir yapıya dönüştü.
|
Ülke |
Katılım Tarihi |
Notlar |
|
Almanya |
25 Kasım 1936 |
Paktın kurucu ortağı. |
|
Japon İmparatorluğu |
25 Kasım 1936 |
Paktın kurucu ortağı. |
|
İtalya |
6 Kasım 1937 |
Mussolini liderliğindeki İtalya’nın katılımı, Roma-Berlin-Tokyo Mihveri'nin temelini attı. |
|
İspanya |
Mart 1939 |
Franco’nun iç savaşı kazanmasından sonra katıldı. |
|
Macaristan, Mançukuo |
1939 |
Macaristan ve Japonya'nın Çin'deki kukla devleti de katıldı. |
|
Diğer Katılımlar |
1941-1943 |
Finlandiya, Romanya, Bulgaristan, Hırvatistan (kukla devlet) gibi Eksen'e yakın ülkeler de katıldı. |
II. DÜNYA SAVAŞI'NA ETKİSİ
Anti-Komintern Paktı, II. Dünya Savaşı'na giden süreçte diplomatik ve stratejik olarak kritik sonuçlar doğurdu.

- Eksen Bloğunun Temeli: Pakt, 1940'ta İtalya'nın da katılımıyla resmîleşecek olan ve II. Dünya Savaşı'nda Müttefiklere karşı savaşacak Eksen Devletleri ittifakının ideolojik ve diplomatik öncüsü oldu.
- Uluslararası Gerginlik: Pakt, küresel siyasetteki ideolojik cepheleşmeyi derinleştirdi. Sovyetler Birliği ve Batılı demokrasiler (İngiltere, Fransa), bu paktı kendi güvenliklerine yönelik bir tehdit olarak algıladı.
- Molotof-Ribbentrop Paktı (1939): Paktın en ironik ve az bilinen sonucu, 1939'da Almanya'nın, paktın hedefindeki Komünist Sovyetler Birliği ile saldırmazlık antlaşması (Molotof-Ribbentrop Paktı) imzalamasıdır. Bu diplomatik manevra, Japonya'da büyük bir hayal kırıklığına neden olmuş ve paktın asıl amacının ideolojiden çok pragmatik güç siyaseti olduğunu kanıtlamıştır.
- Paktın Sonu: Pakt, resmî olarak 1945'te Almanya'nın yenilgisiyle sona erdi.
AZ BİLİNEN İLGİNÇ BİLGİLER
- Komintern'in Feshi: Anti-Komintern Paktı'nın imzalanmasından yıllar sonra, Komintern'in kendisi, 1943 yılında Sovyetler Birliği tarafından dağıtıldı. Bu fesih, Sovyetler’in II. Dünya Savaşı sırasında Batılı müttefikleriyle olan ilişkilerini güçlendirme çabasının bir parçasıydı.
- Anti-Komünist Propaganda: Paktın imzalanmasından sonra Almanya ve Japonya, birbirlerinin ülkelerinde yoğun bir şekilde anti-Komünist propaganda faaliyetlerini desteklemiştir. Bu, özellikle Japonya'nın Çin'deki yayılmacı politikalarını meşrulaştırmak için kullanılmıştır.
- İsim Çevirisi Sorunu: Paktın adı, bazı dillerde yanlışlıkla "Komünizm Karşıtı Pakt" olarak çevrilse de, asıl adı doğrudan "Komintern'e Karşı Pakt" anlamına gelir. Bu, hedefin doğrudan Sovyetler'in uluslararası propaganda aygıtı olduğunu vurgular.
- Macaristan'ın Çekinceleri: Macaristan, 1939'da pakta katıldığında, Pakt'ın Yugoslavya ve Romanya gibi komşu ülkelerle ilişkilerini bozacak maddeler içermemesi konusunda özel çekinceler belirtmiştir. Bu durum, Eksen ülkeleri arasındaki bile diplomatik çıkarların, ideolojik bağlılığın önüne geçtiğini gösterir.
Anti-Komintern Paktı, ideolojik düşmanlığın, küresel güç mücadelesini nasıl bir askerî ittifaka dönüştürdüğünü gösteren, 20. yüzyılın en önemli ve talihsiz diplomatik adımlarından biri olarak tarihteki yerini almıştır.




