FETÖ'nün 'emniyet mahrem' yapılanmasına operasyon
FETÖ'nün 'emniyet mahrem' yapılanmasına operasyon
İçeriği Görüntüle

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Kim ne derse desin Ada'da iki egemen devlet var. Bu egemenliğe sahip iki halk var. Bu çerçevede bir müzakere, barış, diyalog zemini olacaksa olacak. KKTC'yi, Kıbrıs Türk davasını, Kıbrıs Türkü'nü inkar ederek varılacak hiçbir yol olmadığını bir kere daha kendilerine, bütün dünyaya, Rum tarafına ilan ediyoruz." ifadesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı'na ilişkin parti genel merkezinde açıklamada bulunan Çelik, toplantıda, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığı, Yerel Yönetimler Başkanlığı ile TBMM parti grubunun yaptıkları çalışmalara ilişkin sunumlar gerçekleştirdiğini aktardı.

Çelik, Pençe Operasyon Bölgesi'nde şehit olan Uzman Çavuş Önder Özen'e Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı dileğinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) tarihi bir ziyaret gerçekleştirdiğini anımsatan Çelik, şunları kaydetti:

"KKTC Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi açıldı. 'Sağlam devlet, saygın gelecek' çerçevesinde ortaya koyulan irade, Meclis binalarının açılması, KKTC'nin geleceğine dönük yepyeni bir vizyonun başlangıcının yapılması, Kıbrıs Türk davası açısından son derece tarihi öneme sahip. Kıbrıs Türk devletinin dünyada daha çok tanınması, diplomasi alanında hak ettiği yeri alması için bu mücadelenin nasıl devam edeceğinin bir göstergesi olarak bu adımlar atıldı ve atılmaya devam edecek. Sayın Cumhurbaşkanımız orada da ifade ettiler. Kıbrıs Türk davası bizim her zaman en büyük önceliklerimizden bir tanesi. Önümüzdeki dönemde de bununla ilgili yeni adımlar atmaya devam edeceğiz."

TEKNOFEST KKTC

Çelik, TEKNOFEST 2025'in KKTC'de gerçekleştirildiğini, 100 binleri aşan bir kalabalığın orada yer almasının son derece kıymetli olduğunu belirtti.

TEKNOFEST'e 22 farklı ülkeden 50 bin gencin katıldığını aktaran Çelik, "En son gün 150 bine yakın bir katılım rakamı oluşmuştu. Daha da devam ediyordu. Bu katılım KKTC'nin bilim, eğitim ve teknoloji üssü olarak kendi geleceğini planlaması açısından son derece önemli bir mesaj oldu. Oradaki coşku, ilgi, alaka, yapılan projeler, yarışmalar bambaşka bir tablo ortaya çıkardı." söyleminde bulundu.

Kıbrıs konusunda halen Rum tarafından verilen mesajların, Ada'da iki halk ve iki devlet olduğunun kabulünü inkar eden yaklaşımlar olduğuna dikkati çeken Çelik, "Kim ne derse desin Ada'da iki egemen devlet var. Bu egemenliğe sahip iki halk var. Bu çerçevede bir müzakere, barış, diyalog zemini olacaksa olacak. KKTC'yi, Kıbrıs Türk davasını, Kıbrıs Türkü'nü inkar ederek varılacak hiçbir yol olmadığını bir kere daha kendilerine, bütün dünyaya, Rum tarafına ilan ediyoruz." açıklamasında bulundu

Sırrı Süreyya Önder

Çelik, dün üzücü bir gün geçirdiklerini, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'i son yolculuğuna uğurladıklarını söyledi.

Önder'in cenazesinde oluşan tabloya değinen Çelik, şunları kaydetti:

"Cenazede, Önder'in farklı kimlikler arasındaki duvarları eritme, farklı kimlikler, düşünceler arasında köprüler kurmaya dönük kaygısını, mücadelesini takdir eden bir çoğunluk oluştu. En önemlisi Terörsüz Türkiye konusundaki mutabakat. Farklı kimliklerden, partilerden vatandaşlarımız bu konuya verdikleri desteği çeşitli vesilelerle beyan ettiler. Rahmetlinin kızı Ceren anma töreninde çok nitelikli, etkileyici bir konuşma yaptı. Birçok kesimden, mahalleden insan farklı düşüncelerle geldiler. Hastanede tamamen zıt düşüncede olan insanları da gördük. Adlarımız farklı olsa da soyadımız Türkiye Cumhuriyeti'dir. Dolayısıyla birliğe, dirliğe, kardeşliğe yapılan bir vurguydu. Sürece destek vererek, Terörsüz Türkiye'ye ulaşarak Sırrı Süreyya'nın hatırasına güçlü bir gönderme yapmış, hatırasını bu şekilde yaşatmış olacağız. Ailesine, Yüce Meclis'imize, DEM Parti ailesine, sevenlerine başsağlığı diliyorum."

Siyaset kurumunun her türlü şiddet karşısında birlik ve beraberlik içinde olmasının son derece kıymetli olduğunu vurgulayan Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yapılan saldırıyı sadece Özel'e ve CHP'ye yapılmış değil, topyekun bütün siyaset kurumuna, demokrasiye yapıldığı için, kendilerine yapılmış bir saldırı olarak değerlendirdiklerini aktardı.

Bu saldırıyı ve sosyal medyadan Özel'in ailesine yönelik tehdit ve çirkin ifadeleri lanetleyen Çelik, "Kuşkusuz emniyetimizin ilgili birimleri bunu çok yakından takip ediyor. Bakanımız da açıkladı. Bunlarla ilgili hukuk önünde gereği yapılacaktır. Saldırganın da hukuk önünde hesap vermesi, hepimiz açısından takip edilmesi gereken bir süreçtir." dedi.

Çelik, terörsüz Türkiye sürecini çok yakından takip ettiklerini belirterek, "İmralı'dan yapılan çağrıdan sonra terör örgütünün kendini feshetmesi ve silah bırakmasıyla ilgili sürecin somutlaşmasını günler içerisinde bekliyoruz." diye konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu iç cephenin güçlendirilmesi çağrısının bir sonucunun da terörsüz Türkiye hedefine ulaşmak olduğuna işaret eden Çelik, bunun bölge için de ilham kaynağı olacağını söyledi.

Geçmişten beri birtakım dış güçlerin, emperyalist emelleri gerçekleştirmek için vekalet savaşlarını, terör örgütleri, mezhep grupları ve radikal etnik gruplar üzerinden vermeye çalıştığına dikkati çeken Çelik, şunları kaydetti:

"Bunun bölge halkına hiçbir faydası yoktur. Yakın bölgemizde, Orta Doğu'da Mezopotamya'da, Akdeniz'de ortaya koyulan bu denklemlerin hepsi çıkar ve sömürü odaklı, acımasız denklemlerdir. Dünyayı cehenneme çevirmeye çalışanların attığı sis bombaları, provokasyonlardır. O yüzden Terörsüz Türkiye hedefine iç cepheyi güçlendirme temelinde ulaşma çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Terörün ortadan kalkmasıyla, bunun somut olarak gerçekleşmesiyle, siyasi sistemimiz ve demokrasimiz üzerindeki siyasi tansiyon da ortadan kalkacaktır. Bu siyasi tansiyonun kalkması, demokrasimize ve siyasi hayatımıza yepyeni siyasi enerjiler verecektir."

Çelik: Sırrı Süreyya Önder'in süreçlere katkısı büyüktü

Çelik, PKK'nın bütün şubeleriyle, tüm terör ve illegal unsurlarıyla silah bırakması ve kendisini feshetmesinin bir dönüm noktası olacağını söyledi.

Erdoğan'ın iç cepheyi güçlendirme çağrısını Mecliste yapmasından sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin stratejik ve tarihi çağrısının, siyasi denklemde yeni tablo ortaya çıkardığına işaret eden Çelik, asıl odaklandıkları konunun, devletin temel niteliklerini, milletin asli değerlerini koruyarak bu yolda ilerlemek olduğundan bahsetti.

Çelik, bir basın mensubunun "Sırrı Süreyya Önder'in vefatı sonrası Terörsüz Türkiye süreci nasıl ilerleyecek?" sorusunu, şöyle yanıtladı:

"Rahmetlinin kişisel kapasitesinin bu tip süreçlere katkısı büyüktü. Özellikle son zamanlarda Mecliste oturum bitince 'buluşalım, konuşalım' diye haberleşiyorduk. Bir arkadaşımızın odasında sabahın ilk saatlerine kadar arkadaşlarla bir takım konuları görüşüyorduk. Sık sık hastalığı gündeme geldiğinde, dikkat etmesi gerektiğini ifade ettiğimizde, 'Bu konu sağlığımdan bile daha önemli' diyordu. Biz de sağlığına önem vermesi gerektiğini düşünüyorduk. Dolayısıyla bıraktığı en büyük vasiyetin 'sağlığımdan bile daha önemli' dediği Terörsüz Türkiye hedefine ulaşılması olduğunu düşünüyorum. Tabi ki onun katkısı kıymetliydi."

"Bugün CHP'ye hiçbir şekilde eleştiri yok"

Çelik, Özel'in saldırıdan sonraki açıklamalarının takdire şayan ve sağduyulu olduğunu belirterek, "Bugün CHP'yi hiçbir şekilde eleştirmeyeceğim, CHP'li arkadaşlarımıza bugün cevap vermeyeceğim. Çünkü daha dün bu saldırı gerçekleşti, saldırının hemen üstüne CHP'yi eleştirmek istemiyorum. CHP ile ilgili başka bir mesajımın öne çıkmasını istemiyorum." dedi.

Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında bugün gerçekleşen telefon konuşmasını da değerlendiren Çelik, görüşmenin çok kapsamlı olduğunu söyledi.

Görüşmede, ikili ilişkilerden bölgesel ve küresel ilişkilere kadar değinilmedik konu kalmadığını aktaran Çelik, şunları kaydetti:

"Uzun bir görüşme gerçekleşti. Geçmişten de tanışıyorlar, beraber çalışmışlıkları da var, iki lider birbirlerini iyi tanıyor. Pek çok dosyada da geçmişte beraber çalıştıkları için ortak sonuca varmaya dönük belli stilleri de zaman içerisinde oluştu. O sebeple dış politikanın, bugün küresel gündemin başat konuları olan Gazze konusu, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Suriye konusu başta olmak üzere neredeyse tamamı küresel gündem, bölgesel gündem konuşuldu. Türkiye ile ikili ilişkiler konusunda bazı gündemlerimiz var, gerek yaptırımlar konusunda gerek diğer konularda. Bütün bu konular sürekli olarak gündemde tutuluyor ve ayrıntılı bir şekilde konuşuluyor. Ama sonuç olarak Sayın Cumhurbaşkanımız, Başkan Trump'ı Türkiye'ye davet etti ve kendisi de Sayın Cumhurbaşkanımızı Washington'da görmek istediğini söyledi. Bundan sonraki süreçte de gerek Suriye dosyası ile ilgili gerek Rusya-Ukrayna Savaşı ile ilgili yakın temasta olunması gerektiğine dair de bir mutabakat çıktı."

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack'ın görevine başladığını, Barrack'ın bölgedeki konulara hakim olduğunu belirten Çelik, "Cumhurbaşkanımız da uygun bir vaktinde kendi takdirleriyle büyükelçiye randevu verecekler." açıklamasında bulundu.

Çelik: O zamanki infaz düzenlemesiyle ilgili ortaya çıkan bir sonuç

Çelik, Avrupa Konseyi Yerel Yönetimlerden bir heyetin AK Parti'yi ziyaret ettiğini, ziyarette yerel yönetimler ve yargı alanındaki konuların ele alındığını söyledi.

"Yürüyen yargı süreçleriyle ilgili AK Parti içinde farklı fikir ayrılıkları olduğu belirtiliyor. Milletvekillerinin, grup başkanvekillerini ziyaret ettiği söyleniyor. Bununla ilgili değerlendirmeniz nasıl olur?" sorusu üzerine Çelik, "Bunların gerçeklikle hiçbir ilgisi yok. Hiçbir şekilde milletvekillerimizin herhangi bir grup başkanvekilimizle böyle bir teması olmamıştır. Böyle bir görüşme olmamıştır. Bunu net bir dille yalanlıyoruz." dedi.

Çelik, "Özgür Özel'e saldıran kişinin şartlı tahliye ile bırakılmış olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Bu, o zamanki infaz düzenlemesiyle ilgili ortaya çıkan bir sonuç. Adalet Bakanımız bununla ilgili kapsamlı açıklama yaptı, ondan sonraki infaz düzenlemesinin değişimiyle ilgili. Çeşitli toplumsal dinamiklerin de değişmesi ile ilgili olarak ceza adalet dengesi açısından sürekli olarak yeni tartışmalar gündeme geliyor. Bunlar çok boyutlu meseleler, işin hukuki, psikolojik, sosyolojik tarafı var. Bunlar çok yönlü değerlendiriliyor her yargı paketinde de her reform paketinde de... Bu değerlendirmelerin neticelerini bu reform paketlerine yansıtıyoruz. Bunlar çalışılan konular. Tam olarak somutlaşıp ortaya çıktığı zaman sizinle paylaşırız."

Kaynak: AA