Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, yaz sellerinin çok kısa sürede yağan kuvvetli sağanaklarla oluştuğunu söyledi. Türkeş, “Buharlaşma arttıkça atmosferdeki nem yükseliyor. Nemli ve sıcak hava, soğuk havayla karşılaştığında konvektif kararsızlık meydana geliyor. Bu da şiddetli sağanaklara ve gök gürültülü yağışlara yol açıyor” dedi.
Türkiye’nin riskli bölgeleri
Türkeş, Türkiye’de en büyük sel felaketlerinin Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz, Kuzeydoğu ve Güneybatı Anadolu ile İç ve Güneydoğu Anadolu’da görüldüğünü belirtti. Bu bölgelerin coğrafi yapısı, ormansızlaşma ve yanlış yerleşim gibi faktörlerin sel riskini artırdığını söyledi.
Avrupa’da bile nehirler taşıyor
Normal şartlarda 100 ya da 500 yılda bir yaşanabilecek yağışların artık çok daha sık görüldüğünü belirten Türkeş, “Avrupa’da bile iyi yönetilen akarsu sistemleri taşıyor. Sel önleme setleri yetersiz kalıyor ve kentler uzun süre su altında kalabiliyor” ifadelerini kullandı.
Kentlerin altyapısı yenilenmeli
İspanya ve Texas’ta yaşanan selleri örnek gösteren Türkeş, önümüzdeki 50 yıl içinde taşkınların sıklık ve şiddetinin artacağını söyledi. “Kentlere, fiziki coğrafya özelliklerini dikkate alan yağmur suyu drenaj sistemleri kurulmalı. Eski akarsu sistemleri ve taşkın yatakları korunmalı, çevresindeki yapılaşma kaldırılmalı” uyarısında bulundu.