Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretinde bugün Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesi vardı. İki lider kameralara sıcak pozlar verdi ve konuşmaya başladı. Konuşmanın gündem maddelerinin biride Heybeliada Ruhban Okulu oldu.

İLK AÇIKLAMA TRUMP'DAN GELDİ
İLK AÇIKLAMA TRUMP'DAN GELDİ
İçeriği Görüntüle

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Heybeliada okuluyla ilgili üzerimize düşen neyse yapmaya hazırız'' dedi.

Peki bu okul ne? Önemi ve tarihi nedir? Gelin birlikte okuyalım.

TARİHİ

Heybeliada Ruhban Okulu, İstanbul'un Prens Adaları'ndan Heybeliada'da bulunan ve Rum Ortodoks din adamlarını yetiştirmeyi misyon edinen tarihi bir okuldur.

1844 yılında açılan bu okul, yüzyılı aşkın süre boyunca Fener Rum Patrikhanesi'ne ve dünya genelindeki Ortodoks kiliselerine birçok din adamı, piskopos ve hatta patrik yetiştirmiştir. Okul, Ortodoks dünyası için büyük bir öneme sahiptir.

KAPANMA NEDENİ

Heybeliada Ruhban Okulu, 1971 yılında Türkiye'de yürürlüğe giren ve özel yüksekokulların üniversitelere bağlanmasını veya kapatılmasını öngören kanun nedeniyle eğitim faaliyetlerine son vermiştir.

Heybeliada Ruhban Okulu 2

Okul, özel bir dini kurum statüsünde olduğu için bir devlet üniversitesine bağlanmayı kabul etmemiş ve bu yasal düzenleme sonucunda kapatılmıştır.

Bu karar, okulun kapılarını tamamen kapatmasına ve din adamı yetiştirme misyonunun sona ermesine yol açmıştır.

GÜNCEL TARTIŞMALAR

Okulun yeniden açılması, kapatıldığı 1971 yılından bu yana hem Türkiye'nin iç siyasetinde hem de uluslararası ilişkilerinde sürekli gündeme gelen bir konu oldu. Bu tartışmaların temelinde şu argümanlar yer aldı:

  • Dini Özgürlükler: Fener Rum Patrikhanesi ve diğer Hristiyan toplulukları, okulun yeniden açılmasının Türkiye'deki dini azınlıkların özgürlükleri açısından hayati önem taşıdığını savunmaktadır.

  • Diplomatik Baskılar: Başta ABD, Avrupa Birliği ve Yunanistan olmak üzere birçok ülke, Türkiye ile olan ilişkilerinde bu konuyu gündeme getirmekte, okulun açılmasının Türkiye'nin demokratikleşme adımlarının bir göstergesi olacağını belirtmektedir.

  • Hukuki Zemin: Türk hükümetleri, okulun açılabilmesi için uygun bir yasal zemin oluşturulması gerektiğini vurgulamaktadır. Tartışmalar, okulun dini bir yükseköğretim kurumu olarak mı yoksa üniversiteye bağlı bir ilahiyat fakültesi olarak mı açılması gerektiği üzerinde yoğunlaşmaktadır.

Günümüzde, Cumhurbaşkanlığı yetkilileri zaman zaman okulun yeniden açılması yönünde olumlu mesajlar verse de, somut bir adım henüz atılmamıştır. Tartışmalar, okulun statüsüne uygun yeni bir yasal düzenlemenin yapılmasına odaklanmaktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretinde ki açıklamaları okulun yeniden açılma ihtimalini kuvvetlendirdi.

Muhabir: Barış Berkant Oğuz