Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi “Kuru Otlar Üstüne filminin oyuncusu sinema sanatçımız Merve Dizdar büyük başarı...
Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi “Kuru Otlar Üstüne filminin oyuncusu sinema sanatçımız Merve Dizdar büyük başarı göstererek Cannes Film Festivalinde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı. Alkışladığımız konuşmasında aşağıdakileri söyledi:
“Filmde canlandırdığım Nuray karakteri inandığı şeyler ve varoluşu için mücadele veren ve bu uğurda bedeller ödemek zorunda bırakılmış bir kadın. Onu tanımak ve anlamak için uzun uzun çalışmak isterdim ama ne yazık ki yaşadığım coğrafyada bir kadın olmak Nuray’ın ve Nuraylar’ın duygusunu doğduğum günden beri ezbere bilmeyi gerektiriyor. Ödülü Nuray ve onun gibi kadınların mücadelesine güç verebilmek için, kendine layık görülenlere boyun eğmeyip eyleme geçen, bu uğurda her şeyi göze alan ve ne olursa olsun umut etmekten vazgeçmeyen tüm kız kardeşlerime ve Türkiye’de hak ettiği güzel günleri yaşamayı bekleyen tüm mücadeleci ruhlara armağan ediyorum”
Türkiye’de doğup büyüyen her kadın gelir ve eğitim seviyesi ne olursa olsun biraz Nuray’dır. Bizim toplumumuzda iyi kocalar bile, karısının iş hayatında ilerlemesi için evlilik sahası mevzularda azıcık bir anlayış gerekse kısa bir sürede çocuk gibi mızmızlanır, sanki şu zor hayatta tek büyük derdimiz eve gelince sıcak yemek ütülü gömlek bulmakmış gibi, zorluklarla dolu upuzun evliliğin başka bir mutluluğu yokmuş gibi davranılır. Türkiye’de şanssız doğan bir kadın ise zaten cehennemin içine düşmüştür, hayata gözünü ana baba dayağı ile açar, erkek kardeşinin uşağı olur, ufacık yaşında her türden ev işine koşulur, öyle ki o evden kurtulmanın tek yolu olan evliliği iple çeker ama ya babası gibi bir adama düşer, ya erkek kardeşi gibi… Anasının tek bildiği onu susturmak ve daha iyi bir uşak yapmaya çalışmaktır zira annelerin çoğu erkekler dünyasında dilsiz uşak türü kadınlar daha az hırpalanır zanneder.
RTÜK Başkan Yardımcısı İbrahim Uslu “Önce kendi ülkene saygı duymayı öğreneceksin Merve Dizdar. Ülkesine saygı duymayanın aldığı ödülün de tebrik edilesi yanı yoktur” deyiverdi. Yahu saygı duymanın eleştirme hakkını elimizden almadığını RTÜK Başkan Yardımcısı bilmezse kim bilecek? Merve Dizdar politik bir şey söylemedi, iktidarı eleştirmedi, hükümete karşı bir yorum yapmadı, sadece ülkemizde kadınların ezildiğini söyledi; siz nasıl olurda bu ifadenin ülkemize saygı duymamak anlamına geldiğini iddia edersiniz? Ülkeme çok saygı duyan biri olarak İbrahim Bey’e sormak isterim ki kendisi hakikaten ülkemizde kadınların ezilmediğini ve ayrımcılığa uğramadığını mı düşünüyor? Açıkça iddia ediyorum, şu an yaşı 40 ve üstü olan Anadolu’da büyümüş her kadın kendi ailesinden başlayarak hayatının çeşitli safhalarında ayrımcılık ve adaletsizlik görmüştür. Anası babası erkek kardeşlerine daha fazla değer ve önem atfetmiştir, oğluna verdiği hakkı kızına vermemiştir, aynı okulu okuyan kızı oğluna uşaklık etsin istemiştir. Evlendiği adam karısı hem çalışsın hem evin düzeninin büyük sorumluluğunu alsın istemiştir. Kadının çalıştığı yerde patronu, önemli erkek çalışan bunalmasın da aynı kıdemdeki kadın çalışan geberse de olur bakış açısıyla erkek çalışanı kollamış ve ne kadar angarya iş varsa kadın çalışana yıkmıştır. Kadının etrafındaki erkeklerin hepsi, kadın onlar gibi berbat erkeklerden daha iyisini hak ettiğini düşünüp onları bırakıp gitmesin diye kadının özgüvenini azaltmak için subliminal mesajlarla onu olduğundan daha değersiz hissettirmeye çalışmıştır. Bunların hepsi bizim ülkemizde olmuştur, olmaktadır ve olmaya devam etmektedir ve siz bunu söyleyen bir kadını ülkesine saygı duymamakla itham edemezsiniz.
AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Emre Cemil Ayvalı ise daha inanılmaz bir cümle kurmuş. Merve Dizdar için demiş ki; “Batı’nın Ezik Kölelerinden biri daha. Eline tutuşturulan kâğıdı titreyerek okuyacak kadar ezik, kendi ülkesini kölesi olduğu zihniyete peşkeş çekecek kadar kompleksli”. Kadın Cannes Film Festivalinde en iyi kadın oyuncu seçilmiş, tabii ki heyecandan titreyecek, elbette ki konuşmasını önden hazırlamış olacak. Kadın hakları konusundaki söylemleriyle kendi ülkesini kime nasıl peşkeş çekmiş anlamak mümkün değil.
Yaşadığımız topluma ayna tutmak, onun çarpıklıklarını ve yanlışlıklarını açıkça söylemek kitleler önünde konuşma şansı bulan herkesin hakkıdır. Aynı ödül töreninde en iyi film ödülü alan yönetmen Justine Triet, ödülü kabul ettiği konuşmada Fransa’daki “neoliberal hükümetin kültürü ticarileştirmesi, Fransa’nın kültürel sıradışılığını kırma yolunda” dedi. Adam bizzat hükümetinin politikalarını eleştirdi, onlara verdi veriştirdi. İlk cümlesi ile ülkesinin politikacılarına cahil ve ayrımcı kapitalistler olduklarını entel yoldan söyledi. Maazallah Merve Dizdar böyle bir şey deseydi kadını vatan hainliğiyle suçlar ve Türk vatandaşlığını elinden alırlardı bu ayrımcı ve acımasız erkekler…
Eleştiri hakkını saygısızlıkla eşdeğer kılmak eski feodal sistemlerden kalma çarpıklıklardan birisidir. Artık cumhuriyetle yönetiliyoruz. Ülkemize, devletimize saygımız sonsuzdur ve bu saygı nedeniyle ülkemizde, devletimizde kadın ayrımcılığı yapıldığını söylemek boynumuzun borcudur.