Soğuk Savaş'ın son döneminde, düşman hava savunma sistemlerini fark edilmeden aşabilen ve stratejik hedeflere sızabilen bir bombardıman uçağı hayaliyle ortaya çıkan Northrop Grumman B-2 Spirit'i inceliyoruz.
"Hayalet uçak" olarak da bilinen bu eşsiz bombardıman uçağı, sıra dışı "uçan kanat" tasarımı, devasa maliyeti ve sahip olduğu gizlilik teknolojisiyle sadece askeri uzmanların değil, tüm dünyanın ilgisini çekmeye devam ediyor.
SOĞUK SAVAŞ'IN GİZLİ PROJESİ
B-2 Spirit'in hikayesi, 1970'lerin sonlarında, Amerika Birleşik Devletleri'nin olası bir Sovyetler Birliği saldırısına karşı hava gücünü yeniden şekillendirme ihtiyacıyla başladı. Düşman radarlarının giderek daha geliştiği bir dönemde, mevcut bombardıman uçaklarının savunma hatlarını aşmakta zorlanacağı öngörülüyordu.
Bu nedenle, radara yakalanmama (stealth) teknolojisine sahip, uzun menzilli ve nükleer kapasiteli yeni bir stratejik bombardıman uçağı projesi başlatıldı: İleri Teknoloji Bombardıman Uçağı (Advanced Technology Bomber - ATB).
Northrop Grumman tarafından geliştirilen B-2, 1950'lerde aynı firmanın ürettiği ve düşük radar izine sahip olmasına rağmen siyasi ve teknolojik nedenlerle iptal edilen YB-35 ve YB-49 "uçan kanat" bombardıman uçaklarının modern bir mirasçısıydı.
Bu önceki tasarımlardan alınan dersler ve bilgisayar destekli tasarım (CAD) ve üretim (CAM) teknolojilerindeki büyük ilerlemeler, B-2'nin aerodinamik olarak optimize edilmiş, radar kesit alanını en aza indiren benzersiz şeklinin ortaya çıkmasını sağladı.
İlk uçuşunu 1989 yılında gerçekleştiren B-2, 1997'de aktif göreve başladı. Ancak Sovyetler Birliği'nin beklenmedik çöküşü, planlanan 132 adetlik üretim sayısını ciddi şekilde düşürdü.
Toplamda sadece 21 adet B-2 Spirit üretildi ve bu durum, onu dünyanın en nadir ve aynı zamanda en pahalı hava araçlarından biri haline getirdi.
EŞSİZ BİR TASARIM VE GÖRÜNMEZLİK
B-2 Spirit'i diğer tüm uçaklardan ayıran en belirgin özelliği, "uçan kanat" tasarımıdır. Kuyruk veya dikey stabilizatörleri olmayan bu tasarım, radar sinyallerini en aza indirmek üzere özel olarak şekillendirilmiştir. Ancak B-2'nin gizlilik yeteneği sadece tasarımından ibaret değildir:
- Radar Emilimi Yapan Malzemeler (RAM): Uçağın yüzeyi, çarpan radar dalgalarını emerek veya dağıtarak geri yansıtmayı engelleyen özel radar emici malzemelerle kaplıdır. Bu malzemeler, radar sinyallerini ısıya dönüştürme prensibiyle çalışır.
- Açısal Tasarım ve Düz Yüzeyler: Uçağın gövde ve kanatları, dik olmayan açılarla kesişen düz yüzeylerden oluşur. Bu, radar sinyallerinin çarptığında geri dönmek yerine farklı yönlere dağılmasını sağlar.
- Motor Giriş ve Çıkışları: Motor girişleri ve egzoz çıkışları, uçağın termal izini ve radar yansımasını minimize edecek şekilde konumlandırılmıştır. Motor egzoz sıcaklık kontrol sistemleri, kızılötesi izi (termal imza) en aza indirmeyi hedefler.
- İç Silah Bölmeleri: Tüm mühimmat, uçağın içinde bulunan iki büyük silah bölmesinde taşınır. Bu, harici yüklerin radar kesitini artırmasını engeller ve uçağın gizliliğini korumasını sağlar.
- Radar Kesiti: B-2'nin radar kesit alanının "küçük bir kuşunkiyle karşılaştırılabilir" olduğu belirtilir. Bu, geleneksel radar sistemleri için neredeyse görünmez olduğu anlamına gelir. Maksimum menzili 150 km olan bir radarın normal bir uçağı 120 km'den tespit edebilirken, B-2 gibi bir hayalet uçağı ancak 3 km mesafeden yakalayabildiği iddia edilmektedir.
GÖKYÜZÜNDE UÇAN SERVET
B-2 Spirit, askeri havacılık tarihindeki en pahalı uçak projesidir. Programın toplam maliyeti yaklaşık 78 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirken, tek bir B-2 uçağının birim maliyeti, araştırma, geliştirme, test ve üretim masrafları dahil edildiğinde ortalama 2,1 milyar doları bulmaktadır.
Bu astronomik maliyet, uçağın sahip olduğu benzersiz teknolojinin ve düşük üretim sayısının bir sonucudur.
B-2, iki kişilik bir mürettebatla yönetilir ve 15.000 metreye kadar irtifada görev yapabilir. Dört adet General Electric F118-GE-100 turbofan motoruyla güçlendirilen uçak, süpersonik hızlara çıkamaz (maksimum hızı yaklaşık 1.020 km/s), ancak asıl gücü gizlilik ve menzilindedir.
Yakıt ikmali yapılmadan 11.000 km'den fazla menzile sahip olan B-2, havada bir kez yakıt ikmali yapıldığında menzilini 19.000 km'ye kadar çıkarabiliyor. Bu da ona, ABD'den kalkıp dünyanın herhangi bir yerindeki hedefe ulaşma ve geri dönme kabiliyeti kazandırıyor.
Silah kapasitesi oldukça etkileyicidir: İki dahili silah bölmesinde toplam 22.700 kg (50.000 libre) mühimmat taşıyabilir. Bu mühimmatlar arasında 80 adet 500 librelik Mk-82 genel maksat bombası, 16 adet 2000 librelik Mk-84 JDAM (GPS güdümlü bomba) ve hatta 16 adet B61 veya B83 nükleer bomba bulunmaktadır.
Ayrıca, AGM-142 Popeye, AGM-129 ve AGM-158 JASSM gibi havadan karaya seyir füzelerini de taşıyabilir. Özellikle 30.000 librelik GBU-57A/B MOP (Massive Ordnance Penetrator) adı verilen devasa sığınak delici bombaları taşıyabilen tek uçaktır. Bu bomba, 60 metre derinliğe kadar nüfuz edebilme kabiliyetiyle özellikle yer altı tahkimatları ve nükleer tesisler için geliştirilmiştir.
OPERASYONLAR VE İLGİNÇ DETAYLAR
B-2 Spirit, ilk kez 1999'daki Kosova Operasyonu'nda savaşta kullanıldı. Missouri'deki üssünden kalkan uçaklar, 30 saati aşan uzun uçuşlarla hedeflerine ulaştı ve gizlice bombardıman görevlerini tamamladı.
Daha sonra 2001 Afganistan, 2003 Irak ve 2011 Libya operasyonlarında da aktif rol aldı. Özellikle uzun süreli görevler için B-2'nin kokpitinde mürettebatın konforu düşünülerek yatak, mikrodalga fırın ve tuvalet gibi olanaklar bulunmaktadır.
Bugün aktif olarak ABD Hava Kuvvetleri envanterinde 20 adet B-2 Spirit bulunmaktadır. 2008 yılında Guam'da bir kaza sonucu bir B-2 kaybedilmişti. Mevcut filo, Missouri'deki Whiteman Hava Üssü'nde konuşlanmış durumda. Her bir B-2 için yaklaşık 15 teknisyen görev yapıyor ve yıllık ortalama uçuş süresi uçak başına 180 saat civarında.
B-2'nin yerini alması planlanan yeni nesil hayalet bombardıman uçağı B-21 Raider, 2030'lu yıllarda devreye girecek. B-21'in birim maliyetinin 700 milyon dolar civarında olması ve 100'den fazla üretilmesi hedefleniyor. Ancak bu geçiş sürecinde B-2 filosu, ABD'nin stratejik hava gücünün önemli bir unsuru olmaya devam edecek.