İnsanlar sosyal bir varlıktır. Hayatımız boyunca diğer insanlar ile bağ kurar ve bu bağlar ile kendimizi açıklarız. Günümüzde kolayca kopabilen yüzeysel ilişkiler çoğalmışken kalıcı bağ kurabileceğimiz durumlar maalesef kısıtlandı.
İsterseniz hayat boyu süren bir dostluk ilişkisi, isterseniz tutkulu bir aşk ilişkisi olsun; temel kuralları aynıdır. Bu yönde araştırma yapan uzmanların önerdiği 5 kural karşınızda.
1- SAVUNMASIZLIĞI GÜÇ OLARAK KULLAN
İnsanların gerçek yakınlığı bir savunma mekanizması oluşturmaz. Yani gerçekten dost olabildiğiniz ya da birbirinize kör kütük aşık olduğunuz insana karşı bir savunma hattı oluşturmazsınız.
Çoğu insan reddedilme korkusuyla duygularını saklar. Bir insana karşı hislerinizi açıkça gösterirseniz sizin savunma mekanizmanız ortadan kalkar ve aranızda bir mesafe kalmamış olur.
Savunmasızlık, zayıflık değildir; aksine cesaretin en büyük kanıtıdır. "Her şey yolunda" demek yerine, "Bugün zor bir gün geçirdim ve kendimi yalnız hissediyorum" diyebilmek, karşınızdakine güvendiğinizi gösterir. Bu güven, ilişkinin en güçlü harcıdır. Unutmayın, insanlar mükemmel yüzünüze değil, samimi hatalarınıza ve dürüstlüğünüze bağlanır.
2- YARGILAMADAN DİNLE
İkili insan ilişkilerindeki en büyük yanlış, dinlerken bile verilecek cevabı düşünmektir.
Kaliteli bir bağ kurmak için, tüm dikkatinizi karşınızdaki kişiye verin. Telefon kullanmayın ve onu yargılamayın. Bir kişinin kendini yargılanmadan anlaşılmış hissetmesi, size koşulsuz bir bağ ile bağlanmasını sağlar.
3- GÜVENİRLİK
Derin bağlarla uzun süren her ilişkinin temeli güvendir. Güven büyük jestlerle değil, tutarlı hareketlerle inşa edilir.
Ufak bile olsa bir insana verdiğiniz sözü tutmak, zor zamanında ondan önce davranıp yanında olmak gibi şeyler karşı tarafa güven verir.
Tutarız davranışlar ve güvensiz hareketler ilişkiye olan güveni sarsar ve karşı tarafta güvensizliğe neden olur. Duygusal olarak öngörülebilir olmak ilişkiyi derinleştirir.
4- ALAN TANIMA
Sağlıklı ilişkilerde taraflar birbirlerini kısıtlamaz. İki ayrı birey arasındaki bağ, iki ayrı dünyayı birbirine bağlayan bir köprü gibidir. Bu köprü çok sağlam olsa da her iki dünyanın kendi içinde vakit geçirmeye ihtiyacı vardır.
Karşı tarafın yeni bir işe, hobiye ya da tek başına yapabileceği veya yaptığı bir şeye destek olmak aranızdaki bağı zayıflatmaz aksine güçlendirir. Bu karşı tarafı yanınızda istememek değil aksine ona güvenip onun mutluluğunu yaşamasıyla mutlu olmak demektir.
5- ONARIM
Her insan hata yapar ve her insan affedilebilir. Çok büyük ve dönüşü olmayan hatalar dışında karşı tarafın hatasını kabul ederek gelmesi veya sizin hatanızda sizin gitmeniz en doğal durumdur. Sağlam ve sağlıklı ilişkiler hiç hatanın olmadığı değil hataların onarıldığı ilişkilerdir.
Gerçek bir özür, sadece ''Üzgünüm'' demek değildir. Gerçek bir özür, "Yaptığım şeyin seni nasıl etkilediğini anlıyorum ve bir daha yapmamak için ne gerekiyorsa yapacağım" demektir.
Affetmek ise hatayı tamamen silmek değil o hatanın ilişkiyi zehirlemesine izin vermemektir.
Gerçek bağ kurmak sihirli bir formül değil, bir pratik meselesidir. Kendiniz olmayı göze almak, karşınızdakini koşulsuz dinlemek ve güvenilir bir liman olmak... Bu 5 kuralı hayatınıza entegre ettiğinizde, çevrenizdeki yüzeysel fırtınalara direnecek ve ömür boyu sürecek anlamlı ilişkilerin tadını çıkaracaksınız.
