Bartın Üniversitesi 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni, üniversitenin Kutlubey yerleşkesinde gerçekleştirildi. Programa Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın Valisi Nurtaç Arslan, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı. Açılış töreninin teması ise ‘İlk Dersimiz Gazze-Filistin' olarak belirlendi.
Programda açıklama yapan Bakan Tunç, Filistin’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek, “2 yılda 68 bin Filistinli şehit edildi, bunun yüzde 80’i kadın ve çocuk. Aslında hem konuşacak çok şey var hem de sözün bittiği yerdeyiz. Gazze’de büyük bir dram yaşandı ve yaşanmaya da devam ediyor. Filistin’de son 2 yılı aşkın bir süredir bir soykırım yaşandı ve hâlâ da yaşanmaya devam ediyor. 13 Ekim’de bir ateşkes anlaşması yapıldı. Bu ateşkes anlaşmasının kalıcı olmasını hep arzu ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın bu ateşkesin sağlanması konusunda büyük gayretleri oldu. Bu sürecin kırılgan olduğunu görüyoruz ve temennimiz bu ateşkesin kalıcı hale gelmesidir. Filistin konusunu ilk günden ders olarak işlemeniz çok anlamlı. Filistin yalnız değildir. Filistin özgür kalıncaya ve bağımsız bir Filistin Devleti kuruluncaya kadar üniversitelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve millet olarak Filistin davasını savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘20 BİNDEN FAZLA ÇOCUK KATLEDİLDİ’
Bakan Tunç, “2 yıldan bu yana 68 bin Filistinli şehit edildi. Bunun yüzde 80’i kadın ve çocuklardan oluşuyor. 20 binden fazla çocuk katledildi. Her gün bir sınıf dolusu çocuk katledildi. Nerede çocuk hakları? Nerede çocuk haklarını savunan kuruluşlar, batılılar, çocuk hakları sözleşmesini imzalayan devletler? Kadınlar katlediliyor. Kadın haklarını savunan batılılar nerede? Kadın haklarını savunan örgütler, teşkilatlar, uluslararası kuruluşlar nerede? Filistin ve Gazze söz konusu olduğunda kıllarını kıpırdatmadılar, bir çift söz söylemediler. Ama batıda da Avrupa ülkelerinde de insanlık vicdanı sokaklara taştı. İnsanlık, ülkelerin harekete geçmesini, yönetimlerinin artık bir şey yapmasını istedi. Bazı ülkeler Filistin’in yanında olduklarını açıklamaya başladılar, Filistin Devleti’ni tanıdılar. 150’den fazla ülke şu anda Birleşmiş Milletler bünyesinde Filistin’i tanıdı” şeklinde konuştu.
‘FİLİSTİN ÖZGÜR OLUNCAYA KADAR MÜCADELEYE DEVAM’
Bakan Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“2 yıldan bu yana soykırım suçunun bütün unsurları Gazze’de işlendi. Okullar bombalandı. Cenevre Sözleşmesi’ni hatırlayan yok. İnsani hukuk tamamen kâğıt üstünde kaldı. Mülteci kampları bombalandı, pazar yerleri bombalandı, şehirler yerle bir edildi. İnsani yardıma izin verilmedi. 500’e yakın Filistinli açlıktan can verdi, onların 50’den fazlası çocuktu. Çocukların açlıktan öldüğü bir dünyayı insanlık gördü. Gazze’de uluslararası sözleşmelerin, Cenevre Sözleşmesi’nin ve insancıl hukukun bütün kuralları yok sayıldı. Sadece son 2 yıldan bu yana mı? Bir asrı aşkın zamandır Filistin sorunu devam ediyor. Soykırım suçunu işlediği için Güney Afrika’nın başlattığı Uluslararası Adalet Divanı’ndaki davaya Türkiye Cumhuriyeti olarak müdahillik talebinde bulunduk ve o dava başladı. Dava başlarken Uluslararası Adalet Divanı oradaki soykırımı gördü ve soykırımın önlenmesiyle ilgili tedbir kararları aldı. İsrail, Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi’nin maddelerini ihlal ediyor ve bu ihlalin gerçekleşmemesi gerekiyor. Biz Türkiye olarak hem adaletin hem hakkaniyetin yanında olmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, dünyanın neresinde bir haksızlığa uğrayan varsa, bir mazlumun hakkı, bir insan hakkı ihlali varsa biz Türkiye olarak sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Tabi ki İsrail-Filistin sorununun kalıcı çözümü, İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilerek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Birleşmiş Milletler kararları doğrultusunda bu işgali sona erdirmesinden geçiyor. Toprak bütünlüğüne sahip, bağımsız, egemen bir Filistin Devleti’nin 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti kurulana kadar bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Filistin özgür oluncaya kadar bu mücadeleye devam edeceğiz.”