Kumale mevkisisinde Sağlık-1 Botu'nda patlama
Kumale mevkisisinde Sağlık-1 Botu'nda patlama
İçeriği Görüntüle

Tarım ve Gıdada Ulusal Vizyon ve Stratejiler özel oturumunda konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Biz, bu ülkenin insanlarının sağlıklı gıdaya erişiminden sorumluyuz. Geri dönen ihraç ürünlerinin oranı binde bir, maksimum binde iki. Bunların hepsi pestisit kaynaklı değil. Önemli bir kısmı ürünlerin doğasından kaynaklanıyor. Ben tekrar altını çizmek istiyorum. Bizlerin denetimlerinde tespit ettiğimiz ürünlerde, eğer belirlenen oranların üzerinde bir kalıntı tespit edilirse, o ürünler imha ediliyor" diye konuştu.

"Siz onu paketlediğinizde herhangi bir şey yok"

Programda konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Biz, bu ülkenin insanlarının kendi çoluk çocuğumuz, ailelerimiz, arkadaşlarımız, eşimiz dostumuz da dahil olmak üzere sağlıklı gıdaya erişiminden sorumluyuz. Şimdi, pestisit konusu hep konuşuluyor. Ben burada tekrar söyleyeyim. Geri dönen ihraç ettiğimiz ürünlerin oranı binde bir, maksimum binde ikidir. Bunların hepsi pestisit sebebiyle geri dönmüyor, iade edilmiyor ya da uygunsuz olarak kabul edilmiyor. Bunların yarısı da bazı ürünlerin kendi özelliğinden kaynaklanıyor. Örneğin, incirde aflatoksin dediğimiz ya da küflenme diye ifade edebileceğimiz özellik değişiminden oluyor. Bu, ürünün kendi doğası. Siz onu paketlediğinizde herhangi bir şey yok. Hakikaten çok önemli süreçlerden geçiyor. Ultraviyolelerle o üründe bir problem var mı yok mu? diye bakılıyor. Bir leke bile olsa, onlar hemen ayrıştırılıyor. Onları paketliyorsunuz ama yolda, o süreçte örneğin ürünün sıcaklığa maruz kalması gibi konular olabilir. Yani geri dönüşlerin yüzde 50’si de bu" ifadelerine yer verdi.

"Bu aradaki ince çizgiye çok dikkat etmek gerekir"

Bakan Yumaklı, "Türkiye’deki pestisit kontrolleri nasıl? Özellikle tarladan başlamak üzere, üretim sahası, paketleme tesisleri, haller ve son tüketim yerlerinde bu denetimler yapılıyor. Bu denetimlerin sonucunda, pestisit sebebiyle uygunsuz bulunan ürünler imha ediliyor. Bunun tekrar altını çizmek istiyorum. Bizlerin denetimlerinde tespit ettiğimiz ürünlerde, eğer belirlenen oranların üzerinde bir kalıntı tespit edilirse, o ürünler imha ediliyor. Herkes, 'Neden bunları da yayınlamıyorsunuz?' diyor. Özellikle bu pestisit konusu, herkes için doğal olarak ve son derece haklı bir şekilde hassas bir konu olduğu için, son dönemde bu konuda bir korku pompalandı. Bakın, 'Problem yok' demiyorum. Ama bu korku pompalandı. Uzunca bir süre sonra da aynı kişilerin, 'Evet, hani bahsetmiştik ya, pestisitli ürünler vardı. Evet, ama benim ürettiklerimde yok' diyerek bu konuyu ticari bir tarafa evirdiğini görüyoruz. Bu aradaki ince çizgiye çok dikkat etmek gerekir" diye konuştu.

"Ne yapmanız gerekir?"

Bakan Yumaklı, "Sorunlu alanları analiz ediyoruz. Bunlarla ilgili yapmış olduğumuz denetimleri söylüyoruz. Oransal olarak bir şey söylemeyeceğim çünkü belli zamanlarda hasatlar bittiğinde ya da ürünlerle ilgili belli bir orana ulaştığımızda, en sonunda kamuoyunu doğru bir şekilde bilgilendirmek üzere denetimlerimizi ve bu denetimlerin sonuçlarını açıklıyoruz, açıklayacağız da. Analizi doğru yapmanız gerekir. Nerede sorun var? Üretici, ürününü zararlılardan korumak için bir zirai ilaçla korumuş. Ancak onların da özellikleri var. Hasat zamanını beklemek zorundasınız. Hasat zamanını bir hafta erken yaptığında, ürün kalıntı ile birlikte hasat edilip tüketime sunulabiliyor. Ne yapmanız gerekir? O zaman o ürünün takibini gerçekleştirmeniz gerekir" şeklinde konuştu.

"Aynısını bunun için de gerçekleştireceğiz"

Bakan Yumaklı, "Şimdi kafa yorduğumuz noktalar bunlar. Basit bir şekilde engellenebilecek ve bizim sofralarımıza gelmesi uygun olmayan ürünlerin, ta ilk üretim aşamasından itibaren bütün bu süreçlerinde takip mekanizmasını nasıl yapabiliriz? Şu anda bütün kafa yorduğumuz konu bu. Güvenilir gıdaya ulaşma konusunda, hatırlarsanız, önce taklit-tağşişle başladık. Barkod sistemine geçtik. Aynı şeyi diğer ürünler için de şu anda çalışıyoruz. Yani şöyle söyleyelim. Siz herhangi bir yerden alacağınız ürünün barkodunu okuttuğunuzda, o ürün bizim denetimimizden geçmiş mi, geçmemiş mi, son tüketim yerinde görebileceğiniz hale geleceğiz. Ulaşmak istediğimiz nokta bu. Sadece bir şişe sudan bahsetmiyoruz. Binlerce ürün var. Yani 206 başlıkta üretilen binlerce ürün piyasaya sunuluyor. Bunların her biri için bizim, gerçekten kabul edilebilir, hata payı bırakmayan, üreticiyi üretimden vazgeçirecek bir hata oluşturmayan bir modeli hayata geçirmemiz gerekiyor. Taklit-tağşişten bahsetmiştim. Biz bunu çalışıyoruz, önümüzdeki seneden itibaren hayata geçireceğiz. Bu şekilde yaptık. Aynısını bunun için de gerçekleştireceğiz" açıklamalarında bulundu.

Tuğçe ODABAŞI-Hadican EROL/İSTANBUL,(DHA)-

Kaynak: DHA