CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımla Türkiye’deki yeni anayasa tartışmalarına sert tepki gösterdi. “Halk susturuluyor, basın karartılıyor, başkanlar hapsediliyor. Bu ortamda anayasa mı olur?” ifadelerine yer veren Tanal, mevcut siyasi ve hukuki ortamda sağlıklı bir anayasa sürecinin mümkün olmadığını vurguladı.
Meşrutiyet ve Temsil Açısından Sorun Teşkil Ediyor
Paylaşımında Türkiye'de yaşanan hak ihlallerine dikkat çeken Tanal, halkın haber alma hakkının gasp edildiğini, Halk TV’ye karartma cezası verildiğini, gazetecilerin tutuklandığını ve muhaliflerin sistematik baskıya maruz kaldığını ifade etti. Tanal, cumhurbaşkanı adaylarının ceza tehdidiyle susturulmak istendiğini ve çok sayıda seçilmiş belediye başkanının ise halen cezaevinde bulunduğunu hatırlatarak, bu şartlar altında yürütülecek anayasa çalışmalarının meşruiyet ve temsil açısından ciddi sorunlar barındıracağını belirtti.
Mevcut Siyaset Ortamı Uygun Değil
Mahmut Tanal, “Bunların yaşandığı bir ülkede kalkıp da ‘uzlaşmayla anayasa yapacağız’ diyemezsiniz” sözleriyle, mevcut siyasi atmosferin yeni bir anayasa için uygun olmadığını ifade etti.
“Bu, Halkın Değil Otoritenin Anayasasıdır”
Tanal, yapılmak istenen anayasanın halkın değil, otoriter iktidarın çıkarlarını korumaya yönelik olduğunu vurguladı. Tanal, bir anayasanın ancak adaletin işlediği, halkın nefes alabildiği, özgürce konuşabildiği bir ülkede yapılabileceğini vurguladı.
Demokratik Şartlar Sağlanmalı
CHP’li milletvekili, yeni anayasa tartışmalarının sağlıklı bir zeminde yürütülebilmesi için öncelikle basın özgürlüğünün, yargı bağımsızlığının, seçilmişlerin güvence altına alınmasının ve ifade özgürlüğünün tesis edilmesinin gerekli olduğunun altını çizdi. Tanal, bu temel demokratik koşullar sağlanmadan yapılacak anayasa çalışmalarının meşruiyet ve katılımcılık açısından eksik kalacağını belirtti.
Anayasa Değil, Rejim Mühendisliği
Bu şartlar yerine getirilmeden atılacak anayasa adımlarını “rejim mühendisliği” olarak nitelendiren Tanal, anayasa tartışmalarının demokratik değil, otoriter bir düzen kurma çabası olduğuna işaret etti.