İstanbul'da yaşayan ve plaj işletmeciliği yapan Kazım Tara, yaklaşık 1 sene önce aniden başlayan karın ağrısı şikayetiyle İstanbul Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvurdu. Tara'ya hepatit B'ye bağlı siroz teşhisi konuldu, karaciğerinde de 4 santimetrelik tümör saptandı. Kazım Tara karaciğer nakli için bekleme listesine alındı ve tümörün yayılmasını engellemek için girişimsel radyoloji tedavisine başlandı. Türkiye'de kadavradan bağış az olduğundan dolayı hastalar uzun süre nakil için sırada beklerken Kazım Tara'ya listeye alındıktan 6 ay sonra uygun donör bulundu. Tara, 11 Temmuz'da 12 saat süren operasyonda kadavradan yapılan nakille beraber sağlığına kavuştu.
"Doktorlarım beni aradığı zaman çok mutlu oldum"
Kazım Tara, daha önce hiç hastanede yatmadığını belirtti, "İğne dahi olmadım. 68 yaşındayım. Hayata tutkun bir insanım, hayata bağlıyım. Hayatı seviyorum, insanları seviyorum. Doktorlar, aile içinden de olsa kesinlikle nakil olmam gerektiğini söyledi. Ben canlı vericiden nakil istemedim. Nakil sırasına girip, kaderim neyse beklerim diye düşündüm. Bekledim ve fazla uzun beklememişim aslında. Bir sabah iş yerindeyken hastaneye gelmemi acil donör bulunduğunu söylediler. Beni o gün ameliyata aldılar. Şu an çok iyiyim. İnsanlar sevdiklerini düşünüyor ise lütfen organ bağışı yapsınlar. Kendimi şu an 17-18 yaşındaki bir delikanlı gibi hissediyorum. Bunu insanlarımızın anlamasını ve aynı zamanda insanlarımızın da bağışlarını yapmalarını, birbirlerini kurtarmalarını istiyorum. Bir organ bağışı demek, 5 insana can vermek demektir. Doktorlarım beni aradığı zaman çok mutlu oldum. Doktorlar, '4 senede bir çıkar, 5 senede bir çıkar bu gibi nakiller' dedi. Ben 6 ay bekledim. Çok mutlu oldum" dedi.
"Parça karaciğere göre çok daha iyi sonuçlar doğuruyor"
Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği'nden Prof. Dr. Tolga Canbak ise hastanın aynı zamanda obezite problemi olduğunu söyleyerek, "140 kiloydu. Yine tedavi sürecinde kilosu 109 kiloya kadar düştü ve ameliyata aldık. Dolayısıyla biraz şanslı bir hastamızdı" diye konuştu.
Prof. Dr. Canbak, kadavradan organ nakli bağışı konusunda Türkiye'nin kötü bir durumda olduğunu aktardı, "Bizim ülkemizdeki insanların kadavradan bağışı oldukça kısıtlı. Daha çok canlı donörden nakil revaçta. Tabii burada canlı donörden nakil yapıldığında insanların akrabaları, genç yaştaki akrabaları kendi hayatlarını riske atarak bir organ bağışında bulunuyorlar. Sapasağlam bir insan yakını için, akrabası için karaciğerinin neredeyse yüzde 70'ini bağışlamak durumunda kalıyor. Yani bir sağlam insanı riske atmış oluyoruz. Ama kadavradan nakilde tam tersine vefat etmiş bir insan bütün organlarıyla, akciğeriyle, kalbiyle, bir böbreği, diğer böbreği, karaciğeri, bağırsakları, pankreası bütün organlarıyla neredeyse 6-7 insanın hayatını kurtarıyor. Kadavradan nakili bu sebeple çok önemsiyoruz. Kazım Bey 68 yaşında ve şu anda 27 yaşında gibi. Çünkü kadavradan nakilde tam bir karaciğer takmış oluyoruz hastalara. Bir insan karaciğerini bağışladığı zaman vefat ettikten sonra yakınları da müsaade ederse o karaciğerin tamamı takılıyor. Bütün karaciğer takmak canlıdan yani akrabadan aldığımız yarım karaciğere göre, parça karaciğere göre çok daha iyi sonuçlar doğuruyor" dedi.
"Organ bağışı çok kıymetli"
Hastane olarak senede kendilerine 3 veya 4 kere kadavradan nakil sırası geldiğini dile getiren Prof. Dr. Canbak, "Bir organı bekleme sırası; aslında her gün insanın uyumadan önce uykuya dalarken 'Allah'ım ne zaman bana karaciğer çıkacak' diye düşündüğü oldukça zorlu bir süreç. Umudu korumak ve çevremizi organ bağışı konusunda bilinçlendirmek çok önemli. Sonuçta hastamıza 6-7 ay içinde bir karaciğer çıktı. Ama kimi hastalarımız var 4 yıldır karaciğer bekliyorlar. Bu kan grubuna göre, hastalıklarının ağırlığına göre, o hastalıklarının ağırlığına göre aldıkları puana ve o puana göre bakanlık tarafından girdikleri sıraya göre değişiyor. Organ bağışı çok kritik, çok kıymetli. Hayat kurtarmak isteyen herkes hatta bir değil birden fazla belki de 7 kişinin hayatını siz vefat ettiğinizde organlarınız kurtulabilir" dedi.
Ruken KADIOĞLU-Şevval CİNDİR/İSTANBUL, (DHA)-