Türk Kurtuluş Savaşı'nın en kritik dönemeçlerinden biri olan, Mustafa Kemal Atatürk'e Başkomutanlık yetkisinin verilmesi sürecini inceliyoruz.
Bu yetki, sadece bir askeri rütbe değişikliği değil, aynı zamanda dağılmanın eşiğindeki orduyu yeniden toparlayan ve Kurtuluş Savaşı'nın kaderini değiştiren stratejik bir karardır.
Ağustos 1921'de, Yunan ordusunun Ankara'ya doğru ilerlediği günlerde, Meclis'in aldığı bu karar, milletin Mustafa Kemal'e olan sonsuz güveninin de bir göstergesidir.
Bu tarihi sürecin detaylarını, arka planındaki siyasi çekişmeleri ve hakkında az bilinen ilginç detayları yakından inceleyelim.
YENİLGİLERİN GÖLGESİNDE BİR KARAR
Başkomutanlık yetkisinin verilmesi, Türk ordusunun art arda yaşadığı yenilgiler ve Meclis'teki gergin atmosferin bir sonucudur.
- Kütahya-Eskişehir Muharebeleri (Temmuz 1921): Yunan ordusu, Batı Cephesi'nde Türk ordusunu Kütahya ve Eskişehir'de ağır bir yenilgiye uğrattı. Bu yenilgi sonrası Başkomutan İsmet Paşa'nın emriyle Türk ordusu, daha fazla kayıp vermemek için Sakarya Nehri'nin doğusuna çekildi. Bu geri çekilme, Ankara'da büyük bir panik ve moral bozukluğu yarattı.
- Meclis'teki Tartışmalar: Ordu'nun geri çekilmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) hararetli tartışmalara neden oldu. Muhalif milletvekilleri, yenilginin faturasını Meclis Hükümeti'ne ve Mustafa Kemal'e çıkarmaya çalışıyor, hatta bazıları Meclis'in Kayseri'ye taşınmasını teklif ediyordu.
Az Bilinen Bir Gerçek: O dönemde Mustafa Kemal Paşa, Meclis'in kürsüsünde adeta bir "saldırıya" uğramıştı. Eleştirilere karşı çok soğukkanlı bir şekilde cevap vererek, ordunun stratejik bir geri çekilme yaptığını savundu.
- Yetki Devrinin Zorunluluğu: Mustafa Kemal, dağınık durumdaki ordunun tek bir merkezden, hızlı ve etkili bir şekilde yönetilmesi gerektiğini biliyordu. Ancak Meclis'in kolektif yapısı, bu hızlı karar alma sürecine engel oluyordu. Mustafa Kemal, bu duruma son vermek için tüm yetkilerin tek bir kişide toplanmasını zaruri görüyordu.
YETKİNİN VERİLDİĞİ GÜN
Bu tarihi karar, Meclis'in tüm itirazlarına rağmen, Mustafa Kemal Paşa'nın kararlı duruşuyla alındı.
- Mustafa Kemal'in Teklifi: Meclis'teki tartışmalar sırasında Mustafa Kemal, kürsüye çıkarak, kendisinin ordunun başına geçebileceğini belirtti. Ancak bunun için Meclis'in tüm yetkilerini kendisine devretmesini talep etti. Muhalifler, bu yetkinin diktatörlüğe yol açabileceğini iddia ediyorlardı. Mustafa Kemal, "Teklifimi kabul edin, ben bu yetkiyi almadan orduyu komuta edemem" diyerek kararlılığını gösterdi. Hatta Meclis'e, "Meclis'in yetkisi sınırsızdır, bu yetkiyi bana üç aylığına verebilir" diyerek onları ikna etmeye çalıştı.
- Yetkinin Verilişi: 5 Ağustos 1921 tarihinde, Meclis, Mustafa Kemal'e "Başkomutanlık" yetkisini verdi. Bu yetki, sadece askeri değil, aynı zamanda yasama ve yürütme yetkilerini de içeriyordu. Ancak bu yetki, Meclis'in kararıyla üç ay ile sınırlandırıldı.
İlginç Bir Bilgi: Mustafa Kemal Paşa'nın Başkomutanlık görevini üstlenmek için Meclis'ten "tüm yetkileri" istemesi, aslında onun sadece bir komutan olmak istemediğini, aynı zamanda ordunun ve devletin tüm kaynaklarını savaşın hizmetine sunma kararlılığını da gösteriyordu.
- "Tekâlif-i Milliye Emirleri": Başkomutanlık yetkisini alır almaz, Mustafa Kemal ilk olarak "Tekâlif-i Milliye Emirleri"ni yayımladı. Bu emirlerle, halkın elindeki tüm kaynaklar orduya aktarıldı. Bu, Kurtuluş Savaşı'nın topyekûn bir mücadeleye dönüştüğünün en önemli göstergesidir.
SAKARYA ZAFERİNE GİDEN YOL
Başkomutanlık yetkisinin Mustafa Kemal'e verilmesi, Türk Kurtuluş Savaşı'nın seyrini kökten değiştirdi.
- Orduya Yön Veren Bir El: Mustafa Kemal, bu yetkiyle birlikte ordunun dağınık yapısını hızla toparladı, askerlerin moralini yükseltti ve Sakarya Meydan Muharebesi için gerekli tüm hazırlıkları tamamladı.
- Sakarya Zaferi (23 Ağustos - 13 Eylül 1921): Yunan ordusunun Ankara'ya ilerleyişi, Sakarya Nehri kıyısında durduruldu. Mustafa Kemal'in bizzat yönettiği bu savaşta, "Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır" emriyle Türk ordusu, destansı bir zafer kazandı.
- Yetkinin Uzatılması: Sakarya Zaferi'nden sonra, Meclis, Mustafa Kemal'e olan güvenini tazeledi ve yetkilerini süresiz olarak uzattı.
- Gazi Unvanı ve Mareşallik Rütbesi: Meclis, Sakarya Zaferi'nin ardından Mustafa Kemal'e Gazi unvanı ve Mareşallik rütbesi verdi. Bu rütbe, onun askerlik kariyerinin en üst noktası oldu.
Başkomutanlık yetkisinin verilme süreci, Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğindeki bir milletin, en zorlu anında dahi birleşebileceğini ve doğru kararlarla zafere ulaşabileceğini gösteren tarihi bir derstir.
Bu yetki, sadece Sakarya Zaferi'ni getirmekle kalmamış, aynı zamanda Büyük Taarruz'un ve nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun da yolunu açmıştır.