Ankara’da kahve dükkanı işleten Mücahit Çelebi, Türk kahvesi kültürünü yaşatmak amacıyla 5 yıl boyunca şehir şehir dolaşarak tarihi kahve değirmenleri, 150 parçalık fincan koleksiyonu ve kahve pişirme ekipmanları topladı. Osmanlı ve Cumhuriyet’in ilk yıllarına ait parçalarla kurduğu müze, Ankara Kalesi içinde geçen ay kapılarını açtı.

MSB'den 'grefti' duyurusu
MSB'den 'grefti' duyurusu
İçeriği Görüntüle

Saraylardan İlham Alan Koleksiyon

Müzede, Ülkü Adatepe'nin çizdiği fincan tasarımı ile Sultan Abdülhamid’in kahve takımlarının birebir imitasyonları sergileniyor. Abdülmecid döneminden kalma gümüş işlemeli fincanlar da dikkat çeken parçalar arasında. El değirmenleri, kavurma tavaları ve cezve formları dönemin ustalığını yansıtıyor.

Kahve Kültürünün Yasaklandığı Günler

Küçük bir “hapishane konsepti” ile kahve tarihinin yasaklı dönemlerine de yer veriliyor. Burada, kahvehanelerin kapatılması, ulemaların verdiği haram fetvaları, sarayda fal geleneği ve kahve içmenin cezaları anlatılıyor. Aynı zamanda lokum ve şerbet kültürü gibi kahvenin tamamlayıcı unsurları da müzede yer buluyor.

Deneyim Alanları: Müzik Kabini ve Tahmishane

Ziyaretçiler, kahveyle ilgili türkü ve şarkıların plaklarını iki kişilik müzik kabininde dinleyebiliyor. “Tahmishane” adlı alanda ise önlük giyip dibekle kahve döverek ustalık deneyimi yaşanıyor. Bu alan, kahvenin üretim sürecini deneyimlemek isteyenler için özel olarak tasarlandı.

‘Özümüze’de Türk Kahvesi İkramı

Ziyaretin sonunda, “Özümüze” adı verilen dinlenme alanında konuklara Türk kahvesi ikram ediliyor. Müze yoğun olduğu zamanlarda bu alan bekleme salonu olarak da kullanılıyor. Çelebi, bu projeyle sadece objeleri değil, bir kültürü gelecek nesillere aktarmayı hedeflediğini belirtiyor.

Kaynak: DHA