Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, 10-11 Nisan tarihlerinde meydana gelen zirai don afetinin zararını yerinde incelemek üzere Manisa'ya geldi. Saruhanlı ilçesinde üzüm bağlarına giren Bakan Yardımcısı Gizligider, üreticilerden don afetiyle ilgili yaşadıkları sorunları dinledi. Gizlgider'e ziyaretinde, Manisa Valisi Vahdettin Özkan, AK Parti Manisa milletvekilleri Murat Baybatur, Ahmet Mücahit Arınç, Tamer Akkal, Saruhanlı Belediye Başkanı Ekrem Cıllı, Demirci Belediye Başkanı Erkan Kara, AK Parti Manisa İl Başkanı Süleyman Turgut, Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, ziraat odası başkanları eşlik etti.
Afetle ilgili alınan kararları basın açıklaması ile duyuran Bakan Yardımcısı Gizligider, "Cumhurbaşkanımız ve Bakanımızın geçmiş olsun dileklerini sunmak istiyorum. Son yılların en büyük afetini yaşadık. Bu don olayının Manisa'mızda en yoğun yaşandığı ilçemizdeyiz. 10 Nisan 2025 gece yarısı itibariyle Manisa ile birlikte 34 ilimizde bu afeti yaşadık. Manisa, tarım sektöründe bizim için lokomotif illerden biri. 877 bin 598 dekarı aşan bir bağ alanımız var. Sadece Türkiye'de değil dünyada da bağcılık konusunda marka illerden biri. Tabii sadece üzüm değil, meyvecilik yapan üreticilerimiz de Manisa'da dondan etkilenmiş durumda. 10 Nisan tarihinde 01.00 ile 08.00 saatleri arasında bazı bölgelerde eksi 3 dereceye kadar düşen bir hava sıcaklığı yaşadık. 17 ilçemiz de bundan etkilendi. Türkiye'de diğer illerde eksi 17'ye kadar sıcaklıklar vardı. Saruhanlı ise en yoğun zararın yaşandığı ilçemiz. Genellikle taban arazilerde bu sıkıntıyı yaşadık" diye belirtti.
Gediz Nehri'ne yakın, çukur ve soğuk hava akımının biriktiği bölgelerde daha yoğun bir raporlama mevcut olduğuna dikkati çeken Bakan Yardımcısı Gizligider, "Afetin yaşandığı andan itibaren Manisa valimiz, milletvekillerimiz ve tarım orman il müdürlüğü ekiplerimiz vatandaşın yanında oldular. Olayın yaşanmasından önce de 8 Nisan tarihi itibariyle meteorolojiden aldığımız verileri üreticilerimizle mesaj yoluyla paylaşmıştık. Bir yandan da sosyal medya vasıtasıyla bu bilgilendirmeler devam etti. Manisa'da tahmin ve erken uyarı sistemlerimiz var. Bunlar da devreye girdi. Olabilecek zararların en aza indirilmesi için topyekün bir çalışma yapıldı. Nihai sonucu önümüzdeki hafta itibariyle daha yakından göreceğiz. Çünkü zirai donun çözülmesi gerekiyor. Zirai don var dediğiniz yerde olmayabiliyor. 'Don yok' dediğiniz yerde de bir süre sonra zararın tespiti söz konusu olabiliyor. Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nde görevli 184 teknik personelimiz var. Hepsi alana indi ve sabahın ilk saatleri itibariyle hasar tespit çalışmalarına başladı. 140 TARSİM eksperimiz de hemen sabahına sahaya indi. Biz de geçici de olsa Manisa ile ilgili bir veri elde ettik. İlk tespitimize göre üzüm ağırlıklı olmak üzere, kiraz, şeftali, kayısı, ayva, armut, badem, ceviz, erik, zeytin gibi ürün gruplarında, 812 bin 681 dekar alanda 36 bin 738 üreticimiz don zararına uğradı" dedi.
'MANİSA'DA BAĞLARDA SİGORTALILIK ORANIMIZ YÜZDE 54'
Bakan Yardımcısı Gizligider, şöyle devam etti:
"Manisa'mızda 12 bin 820 çiftçimiz 276 bin 589 dekar alanda 'zirai don' sigortası yaptırdı. Bu en önemli tedbirimizdi belki. Bu anlamda Manisa'nın bilinci çok yüksek. Manisa'da bağlarda sigortalılık oranımız yüzde 54. Türkiye ortalamasının çok üzerinde. Saruhanlı da ise bu oran yüzde 75 olmuş, bir yönüyle en yoğun şekilde zararı yaşadığımız ilçedeyiz. Diğer taraftan da bu zarara karşı en büyük tedbiri almış ilimizde ve ilçemizdeyiz. 11 bin 946 üreticimizin 259 bin 181 dekarlık arazide zirai dondan etkilenmesi söz konusu. Bu kapsamda TARSİM'in hasar tespit süreci, geçici ekspertiz aşamasında. Geçici ekspertiz, hasarın hemen ardından yapılan ilk değerlendirme demek. Kesin ekspertizle ürünlerin gelişim süreci tamamlandıktan sonra temmuz ve ağustos aylarında gerçekleşecek ve inşallah bu ödemeler de 2 ay önce Çukurova'da olduğu gibi yine bu ödemeler gerçekleşecek. Yani bu yaşadığımız süreçle ilgili ilk ve kesin tazmin meselesinde cevabımız TARSİM" diye vurguladı
SİORTA YAPTIRIN ÇAĞRISI
Üreticilere tarım sigortası yaptırmaları çağrısında bulunan Gizligider, "Artık iklimler değişti, hepimiz birlikte yaşıyoruz. Bir küresel ısınma söz konusu. Yaz aylarının ortasında da donla karşılaşma ya da kış aylarının ortasında fahiş sıcaklıklarla karşılaşma ihtimalimiz var. Ne yazık ki böyle bir sürece başta Akdeniz çanağı olmak üzere tüm dünyada girildi. Buna karşı alabileceğimiz en büyük tedbir sigorta. 'Don kaç yılda bir oluyor?' demeyin. Nasıl şu araçlara biniyorsak, zorunlu trafik sigortası yaptırıyorsak milyonlarımızı bağladığımız, bu vasıtalarımıza gözümüz gibi bakıyorsak bu bağlar bizim çocuklarımızın ekmeği. Ne olacağını bilmediğimiz afetlerin nihai çözümü, tedbir almakla başlar. Üzüm üreticilerine dolu sigortasının olduğu paketi, devlet sigorta primlerinin yarısına ya da yaklaşık yüzde 70'ine kadar prim desteği sağlıyor zaten. Yeter ki siz gelin. Gerisiyle ilgili Ziraat Bankası'nın faizsiz, iki yıl geri ödemesiz, 5 yıl kredilendirmesi söz konusu. Dolayısıyla devlet aslında her kapıyı açmış durumda. Bu tür afetlerin bundan sonra olmayacağının garantisi yok. Bir diğer ek destek de şu: sisleme, pervane ve gölgeleme ekipmanlarına da destek sağlıyoruz, yüzde 25-35 oranında prim desteği veriyoruz. Kırsal kalkınma destekleri yüzde 50'ye kadar devlet karşılıyor. Yeter ki siz gelin, devletin bu olanaklarından faydalanmak isteyin" dedi.
'GEREKEN TEDBİRLER ALINACAK'
Zirai don olayını ilk anından itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuyla ilgili bilgilendirildiğini belirten Gizligider, sözlerine şöyle sürdürdü:
"Meclis, tüm partilerinin katılımıyla bir komisyon kurdu. Bundan sonra gereken tedbirler burada alınacak. Cumhurbaşkanımız tarafından salı günü kabine sonrası millete sesleniş şekliyle açıklandı. Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıt olunmalı, bu bizim için bu gerekli. ÇKS'ye kayıtlı değilse hukuken söylüyorum o kişi çiftçi değil. Zirai don sigortası olmayan yani TARSİM kapsamında olmayan çiftçilerimizin zarar gören mahsullerinin üretimi için yaptıkları harcamalarının hasar oranı nispetinde karşılanmasını devletimiz taahhüt etti. Devletimiz 'Evet ben senin yanındayım' diyorum. Ama bu, 'Nasılsa devlet karşılıyor' diye de algılanmasın. Nihai tedbir sigortadır. Devam eden tedbir olarak tarım kredi kooperatifleri ve Ziraat Bankası'yla koordinasyonumuz neticesinde zirai don felaketinden etkilenen üreticilerimizin tarımsal kredi borçlarının ertelenmesi yönünde gerekli adımlar atıldı. O, süreç olarak devam ediyordu. Halen tespitlerimiz olabilir. Artık güneş açtı. Son iki gündür bir bahar havası var. Dolayısıyla daha önce tespitini yapmadığımız zirai don vakaları olabilir. Bununla ilgili olarak da özellikle TARSİM'liler için 'Alo TARSİM’ 172 hattına başvuruda bulunulabilir. 'Geldiğinizde yoktu ama böyle bir durum daha var' diyebilirsiniz. Sigortası olmayan TARSİM kapsamında olmayan üreticilerimiz de ilçe ve il tarım müdürlüklerimize giderek 'Geldiğinizde belki yoktu şu an böyle bir tespitimiz var. Bizim bu tespitimizi yerinde siz de tespit edin' diyebilirsiniz. Tespitler tamamlanana kadar il ve ilçe müdürlüklerimizin görevli personellerin yönlendirmelerine uyunuz. Daha sonra bir zarar görülmemesiyle ilgili hukuken ya da tazmin noktasında bir noksan olmaması amacıyla bu uyarımızı da dikkate alınmasını isteriz. Sadece tespit, sadece bu zararın tazmini değil biz önümüze bakmakla mükellefiz. En önemli şey. Üretimin devamlılığını sağlamak için buradayız. Bundan sonra da bununla ilgili yeni tedbirler alacağız. Meclisimizle birlikte yeni mevzuatlara imza atacağız. Bundan sonra ne olacaksa hazırlıklı olmak zorundayız."
Daha sonra ilçeye yapılması planlanan sanayi alanında incelemelerde bulunan Gizligider ve beraberindeki heyet, hizmetin ilçeye hayırlı olmasını diledi.