Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, TRT tarafından İstanbul'da bir otelde düzenlenen 'TRT Tabii Yeni Sezon Lansmanı'na katıldı. Tabii'nin yeni sezon etkinliği 'Tabii ile evindesin, izlediğine değsin' temasıyla özel bir etkinlikle tanıtıldı.
TRT Genel Müdürü Mehmet Zahir Sobacı'nın ev sahipliğinde düzenlenen lansmanda, Duran'ın yanı sıra TRT yönetimi, üst düzey bürokratlar, sanatçılar, dizi ve film sektörü profesyonelleri, kültür sanat ve spor camiasının önde gelen isimleri de yer aldı.
Tabii'nin dijital dünyadaki gücünü ve vizyonunu yansıtan yeni projeleri tanıtıldı. Gecede pop müzik sanatçısı Emre Altuğ sahne aldı.
'BU YÜZYILIN ÖNEMLİ NOKTALARINDAN BİR TANESİ DE İLETİŞİM YÜZYILIDIR'
İletişim Başkanı Burhanettin Duran, "Ben Tabii'nin dünyasını, Türkiye'nin dünyası olarak görüyorum. Bilindiği üzere Cumhurbaşkanımız 21.yüzyılın 'Türkiye Yüzyılı' olarak adlandırdı. Bu yüzyılın önemli noktalarından bir tanesi de iletişim yüzyılıdır. Bu iletişim yüzyılına katkı veren çok önemli bir kurumumuz olarak TRT'de, işte bu tabii ile başka bir aşamada, başka bir seviyede yeni bir hizmet yürütüyor ve bugün biz onun dönem lansmanı için birlikteyiz. Özgün hikayelerimiz, Türkiye'nin hikayeleri 'tabii platformu' içerisinde çok sayıda yapım ile karşılık buluyor. Bugün sizlerle beraber burada bundan gurur duyuyorum. Ne de olsa biz önemli bir misyonu gerçekleştiriyoruz. Bu benim gözümde sıradan bir lansman değil. Bizler bu yapıtları gördükçe ne kadar emek olduğunu, ne kadar önemli bir misyonun yerine getirildiğini tekrar tekrar anlayacağız" diye konuştu.
'TÜRKİYE'YE YARAŞIR BİR KÜLTÜR DÜNYASI ÜRETİYORUZ'
İletişim Başkanı Duran, "Bugün Gazze'de yaşananları oradaki soykırımı anlatan yapıtların bütün insanlığa hitap etmesi gibi ortak açılarımızı, kaygılarımızı anlatan yapıtlarda çok değerli. O halde bizler aşırılıklardan beslenen sapkınlığı normalleştirmeye çalışan ve aile değerlerini tahrip eden kültürün dışında ama bütün insanlığı kucaklayan evrensel ürünler üretmek durumundayız. Bu imkana sahibiz. Bu imkana sahip olduğumuzu ve ne kadar zengin olduğumuzu bize açıkça gösteren de tabii dünyasıdır. Kendi değerlerimiz temelinde bütün insanlığı kucaklayan ürünler üretmek. Yani bizim iddiamız ortada. Tabii'nin bu gayreti dünyada bazı çevrelerin üretmiş olduğu kültürel hegemonyaya direnişi de göstermektedir. Ama bu sade bir direniş değil. Aynı zamanda hem meydan okuyan, hem de kendi ürününü ortaya koyan ve insanlığın diğer bütün parçalarını da kucaklayan bir yaklaşım. Bu yönüyle baktığımızda ben tabii'nin ortaya koyduğu bu başarıyı aslında Türkiye'nin son 10 yılda ortaya koyduğu başarıyla paralel görüyorum. Türkiye, bugün nasıl çevresinde, bölgemizde ve küresel ölçekte huzura, barışa, istikrara katkı sağlamaya çalışıyorsa, nasıl Cumhurbaşkanımız ve ekibi birçok uluslararası olayda ara bulucu çalışmaları bitirmeye çalışıyorsa benzer bir şekilde bizim kültür insanımızla dünyaya seslenecek kültür ürünleri ortaya koyuyor. Türkiye'ye yaraşır bir kültür dünyası üretiyoruz. Bu bir anlamda Türkiye'nin yumuşak gücüdür. Bu yumuşak güç aslında gönüllere ulaşan ve hem bizi bize anlatan hem de bizi dünyaya anlatan bir dünyadır. Bu yönüyle gerçekten muazzam bir zenginlikle karşı karşıyayız. Son 10 yılda dünyada hakim yaygın değer olarak söylenen birtakım liberal değerlerin de çöktüğü ve ne yazık ki dünyamızın giderek daha belirsiz, daha çatışmacı olduğu, daha rekabetçi olduğu bir dönemden geçiyoruz. Benim burada bahsedeceğim bir örnek var. O da İsrail'in etki endüstrisinin dişlileri arasında Filistin gerçeğinin nasıl ezilmeye çalışıldığıdır. Şükürler olsun ki artık Filistin meselesi bir takım manipülasyonlarla örtülemeyecek kadar bütün insanlığın vicdanında karşılık buldu. Ama bu büyük bir paha sonucunda oldu. 60 bini aşkın Filistinlinin soykırım ile karşılaşması sonucunda ancak birçok ülkenin lideri bunun farkına varabildi. Elbette halklar bunun daha önce farkına vardı. Ümit ediyorum ki bu geleceği taşınacak olan bir tecrübe olarak daha adil bir dünyanın kurulmasına katkı verecektir" dedi.
'DİJİTAL YAYINCILIK ALANINDAKİ DEĞER VE İNSAN ODAKLI YAKLAŞIMIMIZI DAHA GÖRÜNÜR KILIYORUZ'
TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, "Bugün özellikle belirtmek isterim ki bu program sadece bir yeni sezon başlangıcını değil, aynı zamanda TRT ailesi olarak ortak gayretimizle inşa ettiğimiz büyük bir hayalin ve dijital medyaya yönelik stratejik mimari anlayışımızın bir adım daha ileriye taşındığını simgeliyor. Çünkü bu sezonla birlikte içerik üretiminde ulaştığımız seviyeyi daha ileriye taşıyor. Dijital yayıncılık alanındaki değer ve insan odaklı yaklaşımımızı daha görünür kılıyoruz. Tabii'yle biz küresel içerik endüstrisinin her geçen gün daha da sığlaşan yapısına karşı değerlerimizi gözeten, şiddete, müstehcenliğe ve yozlaşmaya yer vermeyen, aileyi merkeze alan ve kendi hikayemizi güçlü bir biçimde anlatan içeriklerle izleyicilerimizin karşısına çıkıyoruz. Bu bağlamda 2025 yılının ülkemizde aile yılı olarak ilan edilmesi, bizim bu yaklaşımımıza ayrı bir anlam kazandırmıştır. Yaklaşık iki buçuk yıl önce kurduğumuz tabii, bu süre zarfında uluslararası ölçekte dikkat çeken bir başarı çizgisi ortaya koydu. Onlarca ülkede erişilebilen, beş farklı dilde içerikler sunan ve izleyici kitlesini her geçen gün daha da büyüten küresel bir markaya dönüştü. Bugüne dek 60'tan fazla orijinal yapım, 600'ün üzerinde film ve yine 600'ü aşkın belgesel ve program ile toplam 22 bin saati aşkın içeriği izleyicilerimize sunduk" diye konuştu.