The Prestige

Değerli okurlar, bugünkü köşemde sizlere bir film önerisinde bulunacağım. Tek üzüldüğüm nokta film bir dönemin en...

Abone Ol

Değerli okurlar, bugünkü köşemde sizlere bir film önerisinde bulunacağım. Tek üzüldüğüm nokta film bir dönemin en popüler filmlerinden olduğu için; önerdiğin filme bak ben zaten onu izlemiştim diyebilirsiniz. İzleyenler için söyleyeceğim tek şey ne filmdi ama! izlemeyenler için ise filmi kısa bir şekilde tanımaya çalıştım. Filmimize geçecek olursak,

Ünlü yönetmen ve yapımcı Christopher Nolan’ın önemli eserleri arasında yer alan, başlangıcından sonuna kadar izleyiciyi ekranlara kilitleyecek gizemli olay örgüsüne sahip sürükleyici filmlerden biridir Prestij. Filmin başrollerinde Hugh Jackman, Christian Bale, Michael Kayne ve Scarlett Johansson yer almaktadır.

Film, ünlü yönetmen Christopher Nolan’ın bakış açısıyla çekilmiş ve ilk dakikalardan izleyiciyi meraklandırarak, filmin sonuna kadar bu merakı içerisinde barındırdığı sahnelerle iyice arttırmış ve son ana kadar izleyicinin filmden kopmamasını sağlamıştır.

Film acayip bir gizem barındırmasının yanı sıra harika bir sürükleyiciliğe de sahiptir. Öyle ki film, hikâyeyi sunuş şekli ile seyirciye birkaç tüyo bile vermiş ancak sadece zeki insanların anlayabileceği birkaç tüyo olduğu için genel anlamda filmin sonunu kestirmek neredeyse imkânsız bir hale gelmiştir.

Film, Alfred Borden (Christian Bale) adlı karakterin gizemli bir şekilde hapse düşmesiyle başlar ve bir anda ne olduğunu anlayamadan Alfred, Robert Angier (Hugh Jackman)’in ölümünden sorumlu tutularak hapse düşer. Filmin başlangıcındaki Alfred’in repliği ise, filme ayrı bir merak katar. “Dikkatli bakıyor musunuz?”

Filmin başlangıcı seyirciye sunulduktan ve seyircinin merak mekanizmasını çalıştırdıktan sonra, film geçmiş ve günümüz arasında gidip gelerek, Alfred Borden adlı karakterin hapse nasıl düştüğünü anlatır. Öyle ki bu geçiş evrelerinde Alfred ve Robert arasındaki gerginlik ve Alfred’in hapse düşmeden önce ikilinin usta bir sihirbaz olan John Cutter (Michael Caine)’ın yanında ortak bir amaç uğruna çalıştığını gösterir. Bu sürükleyicilik arasında filmin en can alıcı noktası ise tabi ki finalidir. Final de bütün sihir gözler önüne serilir.

İlk başta ortak bir amaç uğruna bir araya gelen iki sihirbazın yaşanan ölümcül bir hata sonucu birbirleriyle çatışmasını en etkileyici şekilde anlatmayı başarmış ve izlerken seyircinin hikâye içerisinde kaybolmasını sağlamış bu film, sürükleyici film tutkunlarına önerebileceğim en nadide örnek filmlerden birisidir. Şimdiden iyi seyirler…