Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en ölümcül terör saldırısı 10 Ekim 2015 günü saat 10.04’te Ankara’nın kalbinde gerçekleşti. Sıhhiye Meydanı’nda düzenlenecek “Emek, Barış, Demokrasi” mitingi öncesi Ankara Tren Garı önünde toplanan kalabalığın içine sızan iki canlı bomba, üç saniye arayla kendilerini patlattı. Patlamalarda 109 kişi yaşamını yitirirken 500’ün üzerinde kişi yaralandı.
Patlamalar, DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve HDP gibi çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşunun çağrısıyla düzenlenen barış mitingine katılmak üzere gelen kortejlerin toplandığı noktada meydana geldi.
Yayın yasağı getirildi, kampanyalar askıya alındı
Saldırının hemen ardından RTÜK tarafından yaşanan olay için yayın yasağı getirildi. Twitter ve Facebook gibi sosyal medya platformlarına erişim kısıtlandı. Ülkede 3 günlük ulusal yas ilan edilirken, siyasi partiler seçim kampanyalarını bir süreliğine askıya aldı.
Güvenlik açığı mı vardı?
Başbakan Ahmet Davutoğlu, saldırıdan iki gün sonra yaptığı açıklamada saldırının sorumlusu olarak öncelikli olarak IŞİD’i işaret etti. Ancak ilk etapta olası fail gruplar arasında PKK, DHKP-C ve MLKP gibi örgütler de gösterildi.
Patlamadan bir gün önce, Twitter’daki anonim bir hesaptan Ankara’da saldırı olabileceğine dair paylaşımlar yapılması, kamuoyunda istihbarat zafiyeti tartışmalarını gündeme taşıdı.
Saldırıdan 11 gün önce, IŞİD’in bomba uzmanı olarak bilinen Tuncay Kaya’nın serbest bırakıldığı, saldırıdan saatler sonra ise ‘muhtemel eylemci’ olarak arandığı ortaya çıktı. Kaya’nın, IŞİD’in Türkiye yapılanmasındaki kilit isimlerden İlhami Balı ile bağlantılı olduğu ve bomba eğitimi verdiği iddia etti.
Saldırıdan sonra açılan davalarda toplam 20 şüpheli hakkında işlem yapılırken 11 kişi tutuklandı. Katliamın sorumluları arasında gösterilen isimlerin birçoğunun daha önce güvenlik birimleri tarafından izlendiği ve hakkında yakalama kararı bulunduğu ortaya çıktı.
Suriyeli olarak belirtildi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada saldırganlardan birinin, Temmuz 2015’te Suruç’taki intihar saldırısını gerçekleştiren Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün ağabeyi Yunus Emre Alagöz olduğu açıklandı. Diğer saldırganın kimliği ise basına önce “E. U.” sonra da “Ebu Usema” isimleriyle yansıyan bir Suriye vatandaşı olarak belirtildi.
Onca yıla rağmen
Barış mitingine katılmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen yüzlerce insanın hedef alındığı saldırı, ülkede büyük bir travmaya neden oldu. Hayatını kaybedenlerin arasında çok sayıda genç, öğrenci, sendika üyesi ve siyasi parti mensubu bulunuyordu.
Üzerinden geçen yıllara rağmen 10 Ekim Ankara Garı saldırısında yaşamını yitiren 109 can, her yıl 10 Ekim’de yapılan anmalarda unutulmadıklarını bir kez daha hatırlatıyor.