SOY AĞACI MI DEDİNİZ?

Cumhuriyetimizin 101. yılını sürdüğümüz bu günlerde Sayın Sinan Ertürk Albay'ın Atamızın Soy Ağacı ile ilgili yaptığı değerlendirmeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Mustafa Kemal Atatürk'ün soyağacı ile ilgili pek çok şey yazılıp söylendi. Ondan nefret eden birtakım kendini bilmezler ise ailesiyle ilgili iğrenç iftiralar atmaktan geri durmadılar. Natali Papanigitidis adlı bir Rum araştırmacının Selanik'te yıllar süren inceleme ve soruşturmaları sonucunda ortaya çıktı. İşte bir Rum'un ağzından Atatürk'ün soyağacı: "Atatürk, 4 Ocak 1881 Salı akşamı doğmuştur. Oğlak burcudur. Babası Ali Rıza Efendi 1839'da Selanik'te doğmuş,1893'te vefat etmiştir. Annesi Zübeyde Hanım 1857'de Langaza
kasabasında doğmuş 1923'te vefat etmiştir. Ali Rıza Efendi ile Zübeyde Hanım evlenmek için nüfus kaydını Göztepe'ye yaptırmışlar ve 1871'de evlenmişlerdir. Mustafa Kemal'in toplamda 6 kardeşi daha vardır: Fatma, Ahmet, Ömer, Naciye, İsmet ve Makbule. Yedi kardeşten sadece Mustafa Kemal Atatürk ve Makbule Hanım kalmıştır. Diğerleri genel olarak difteriden çok küçük yaşlarda vefat etmişlerdir. Atatürk'ün büyük babası Kızıl Hafız Ahmet Efendi, babaannesi Ayşe Hanım'dır. Büyükbabasının erkek kardeşi Hafız
Mehmet Efendi, büyükbabasının kız kardeşi Nimeti Hanım'dır. Ali Rıza Efendi'nin kardeşleri ise Nimeti, Mustafa, Hatice ve Emine'dir. Atatürk'ün baba tarafı Aydın, Söke, Kocacık yörüklerindendir. Söke'ye de Konya civarından geldikleri bilinmektedir. Daha eski bir deyişle söylersek Kızıl Oğuz Yörükleri adıyla da anılırlar. Atatürk'ün büyükbabasının Makedonya'daki evi de Türkçe ismi hiç değiştirilmeden duran, Osmanlı Türkleri'nin bulunduğu, daha çok Türkçe'nin konuşulduğu Kocacık Köyü'dür. Osmanlı'nın Türkleştirme
çalışmaları doğrultusunda Makedonya'ya gönderilmişlerdir. Sonrasında ise ailenin bir kısmı Selanik'e göç etmiştir. Atatürk'ün dedesinin babası İbrahim Ağa, dedesinin annesi Ematullah Hanım, dedesi Sofuzade Feyzullah Efendi, Atatürk'ün anneannesi Ayşe (Atatürk'ün anneanne babaannelerinin ismi aynıdır) annesinin kardeşleri Hasan, Hüseyin Ağa, Hatice, Zehra, dayısı Hasan'ın çocukları Abdurrahman Aldırma ve Hatice Sümer'in soyu bugün Osmaniye'de hâlâ devam etmektedir. Atatürk'ün annesinin soyu Karaman'a [(İç Anadolu Bölgesi'nin güneyinde, Karaman kent merkezinin 46 km güneydoğusunda bulunan tarihi Taşkale (Kızıllar) yerleşmesidir. Atatürk'ün anne (Konyarlar) ve baba tarafından
(Kocacık Yörükleri) soyu Taşkale (Karaman) çevresinden Rumeli'ye gitmişlerdir. Bu nedenle Taşkale aynı zamanda Atatürk'ün olarak
bilinmektedir. (https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/257865)] dayanmaktadır. Sonrasında ise Osmanlı'nın Türkleştirme çalışmaları doğrultusunda Selanik, Langaza kasabasına gönderilmişlerdir. ata yurdu da Ali Rıza Efendi'nin sülalesinden bugün hâlâ hayatta olanlardan bazıları ise Salih Erbatu, Yenigün Eke, Niyazi
Olcay, Nermin Kanipak, Nevin Anul, Ayşe Öz Amar, Oytun Söğütlügil, Yurdakul Altay, Güneş Yorgancı, Müberra Erbatur'dur.
Baba tarafından 184 kişi bulunmuştur. Atatürk'ün anne tarafından 103 kişi bulunmuştur. Kaynak olarak Genelkurmay Arşivi Yönetimi'nden
Ali Güler'in Atatürk'ün Saklanan Seceresi kitabı kullanılmıştır. Arşivden belgeler sunularak hazırlanmış bir kitaptır ve her iddianın
cevabı belgelerle kanıtlanmıştır. İkinci kaynak ise emekli imam Mehmet Ali Öz'ün 2,5 yıllık araştırmaları sonucu Atatürk'ün soyağacı ve hayatı ile ilgili bulduğu 20 bin belgeyle hazırlanmış 2014 yılında satışa sunulan Mustafa Kemal Atatürk'ün Soy Kütüğü (Osmanlı arşiv belgelerine göre) isimli kitabından yararlanılmıştır. Giyim zevkiyle herkesi hayran bırakan, ölümünden sonra dahi kıskanılan büyük liderle ilgili görseller, Ata'mızın son dönem kullandığı şahsi eşyaları ve namaz eşyalarıdır. Atamızın seccadesi ve Kur'ani (dinsiz diyenler için) benim objektifimden sunulmuştur...

Not: Paylaşırken izine gerek yok. O hepimizin en büyüğü..
Natali Papanigitidis. Atatürk'ün soyu ile ilgili elimizdeki en sağlam bilgiler öncelikle kendisinin, annesinin, kardeşi Makbule Hanım'ın anlattıklarıdır. İkinci
olarak kendisini ve ailesini tanıyan Hacı Mehmet Somer gibi, kimi çocukluk arkadaşlarının verdiği bilgilerdir. Mustafa Kemal dahil ailefertlerinde kuvvetli bir "Yörük, Türkmen olma" bilinci vardır:Makbule Hanım, E.B. Şapolyo'nun sorduğu "babanız nerelidir?" sorusuna şu cevabı vermiştir: "Babam Ali Rıza Efendi yerli olarak
Selaniklidir. Kendileri Yörük sülalesindendir. Annem her zaman Yörük olmakla iftihar ederdi. Birgün Atatürk'e "Yörük nedir?" diye
sordum. Ağabeyim de bana 'Yürüyen Türkler' dedi." Yine Şapolyo'nun Ruşen Eşref Ünaydın'dan naklettiğine göre, "Atatürk çok kere benim
atalarım Anadolu'dan Rumeli'ye gelmiş Yörük Türkmenlerindendir"
derlerdi. Atatürk'ün baba soyu ile ilgili önemli bilgileri verenlerden birisi de M. Kemal'in Selanik'te mahalle ve okul arkadaşı, eski milletvekillerinden
Hacı Mehmet Somer Bey'dir. Somer'e göre; "Atatürk'ün ataları hakkında benim bildiğim şunlar: Atatürk'ün ataları Anadolu'dan gelerek Manastır Vilayeti'nin Debre i Bala Sancağı'na bağlı Kocacık nahiyesine yerleşmişlerdir. Bunları ben Selanik'in ihtiyarlarından duymuştum. Kocacıklıların hepsi öz Türkçe konuşurlar. İri yapılı adamlardır. Bunların hepsi yörüktür. Hayvancılıkla geçinirler, sürüleri vardır. Bir kısmı da kerestecilik ederler. Bunların kıyafetleri Anadolu Türklerine benzer. Yaşayışları, hatta lehçeleri de aynıdır."
Atatürk'ün babasını ve dedesi "Kızıl Hafiz Ahmet" i tanıyan eski Aydın Milletvekili Tahsin San Bey ve Eski Umumi Müfettiş ve Milletvekili Tahsih Uzer'den Kılıç Ali'nin ve Tahsin San Bey'den E.B. Şapolyo'nun naklettiği bilgiler de, Atatürk'ün baba soyunun "Anadolu'dan Rumeli'ye geçmiş olan Yörüklerden" olduğunu göstermektedir.
Yukarıda da denildiği gibi, Atatürk'ün baba soyu, Konya / Karaman'dan gelerek Manastir Vilayeti'nin Debre - i Bala Sancağı'na
bğlı Kocacık'a yerleşti. Aile sonradan Selanik'e göç etti. Dedesi Ahmet ve dedesinin kardeşi Hafız Mehmet'in taşıdığı "kızıl" lakabı ve
yerleştikleri nahiyenin adı olan "Kocacık"ın da gösterdiği üzere; Mustafa Kemal'in baba tarafından soyu Anadolu'nun da
Türkleşmesinde önemli roller oynayan "Kızıl Oğuz" yahut "Kocacık Yörükleri, Türkmenleri'nden gelmektedir.
-
Bugün nüfusu yaklaşık 2. 100.000 olan Makedonya Cumhuriyeti içerisinde bir kısmı hâlâ konar göçer hayatı devam ettiren Yörük olmak üzere, yaklaşık 200.000 civarında Türk yaşamaktadır. Makedonya'nın hertarafında dağınık olarak yaşayan Türklerin en yoğun olarak bulundukları yerler, Gostivar ve Üsküp gibi şehirleriyle Batı Makedonya Bölgesi'dir. Bu şehirlerden başka, Kalkandelen, Ohri, Struga ve Debre, Jupa; Doğu Makedonya'da ise, Manastır, Pirlepe, İştip, Ustrumca ve Kanatlar önemli Türk yerleşim birimleridir.
Sofya Üniversitesi Profesörlerinden J. Ivanof 1920'de Paris'te yayınlanan eserinde, Makedonya'ya Türklerin yerleşimleri ile ilgili olarak şu bilgileri vermektedir: "Türkler, XIV. Asırdan itibaren ve Çirmen zaferini müteakip Makedonya'ya yerleşmeye başladırlar. Şehirler Üsküp, Pirlepe, Köstendil, Drama bir ara tamamıyla Türklerin yaşadığı şehirler olur. Türk ordusunun fethettiği stratejik noktalar etrafında süratlı Türk kasabaları meydana getirilir. Bunlar Anadolu'dan göç eden Türklerdir. Göç eden Türklerden kurulu yepyeni şehirler meydana gelir: Yenice, Vardar. Zamanla şehirlerde Türk nüfusu karışık bir manzara arz eder. Fethi müteakip, Hristiyan yerliler İslam dinini
kabul ederler. Hemen fetihten sonra göç etmiş temiz Türk topluluğu etrafında toplanırlar. Şehirlerin dışında köyler etrafında da Türk toplulukları da vücuda gelir. Bunlar Anadolu'dan göç etmiş büyük gruplardır. Onlara Yörük ve Konyar adını vermelerinin sebebi bu göçmenlerin Anadolu'dan Konya'dan gelmiş olmalarıdır. Umumiyetle Yörükler ve Konyarlar, Türkler gibi giyinen, konuşan yerlilere (İslamiyet'i kabul eden Hristiyanlara) karışmazlar.