Siyaset

Partisinin grup toplantısında gündemi değerlendiriyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde partisinin gerçekleştirdiği grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de saat 13.30 itibariyle başlayan  partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, son ekonomik gelişmeleri ve döviz rezervlerindeki erimeyi sert sözlerle eleştirdi. Özel, yaşananları "sivil darbe" olarak nitelendirerek, milletin yoksullaştırıldığını, emekli ve asgari ücretlilerin sırtından büyük bir bedel ödendiğini söyledi.

CHP Lideri Özgür Özel, Türkiye'nin döviz rezervlerinin eritilmesine dikkat çekerek, bu sürecin doğrudan vatandaşın cebine yansıyan büyük bir ekonomik darbe olduğunu savundu. “Bu ülkede dün gece doğan bebekten, 90 yaşındaki emekliye kadar herkesin cebinden 20 bin lira alındı” diyen Özel, hükümetin rezervleri siyasi hesaplarla kullandığını öne sürdü.

Özel, “Geçtiğimiz yıl çiftçiye hak ettiği 178 milyar liralık desteğin yalnızca bir kısmı verildi. Şeker pancarından fındığa, kirazdan çaya kadar çiftçinin tüm emeği tarlada yandı” ifadelerini kullanarak, tarım politikalarını da sert dille eleştirdi.

Döviz rezervlerinin siyasi amaçlarla eritildiğini belirten Özel, “Sadece asgari ücretlinin maaşı üzerinden 6,5 gram altın kaybettik. Bu milletin geleceğinden çalındı. O paralar yurt yapılması, öğrencilere destek verilmesi için kullanılmadı. Bu bir tercih meselesidir ve tercih halktan yana yapılmamıştır.” dedi.

"Bu, bir ekonomik darbedir"
Özgür Özel, yaşanan ekonomik süreci “sivil darbe” olarak tanımlayarak şunları söyledi:

“19 Mart’ta yapılan bu müdahale bir ekonomik darbedir. Cüzdanın başında Recep Tayyip Erdoğan, mali ayağın başında ise Mehmet Şimşek vardır. Askeri darbelerde tank vardı, bugünkü sivil darbede mühimmat yalan ve talimatlı yargıdır. Bu darbe, 12 Eylül gibi, 15 Temmuz gibi halkın vicdanında asla meşruiyet bulamayacaktır.”

Özel, hükümetin milyarlarca doları sadece seçimi kazanmak ve muhalefeti zayıflatmak için kullandığını iddia ederek, “Bu ülkenin kaynaklarıyla demokrasiyi değil, otokrasiyi finanse ettiler” diye konuştu.

“Demokrasiyi getireceğiz”
Konuşmasının sonunda halka seslenen Özel, meydanlarda ve sandıkta demokrasiye sahip çıkan milyonlara teşekkür etti. “Milyonlar, 15 Temmuz’da nasıl darbeye karşı çıktıysa, bu sivil darbeye de direniyor. Biz bu ülkeye gerçek demokrasiyi getireceğiz” dedi.CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bu cuntanın karargahı Beştepe'dir. Mühimmat yalandır, iftiradır. 19 Mart sivil darbesi aynen 15 Temmuz darbe girişimi, 12 Eylül darbesi gibi milletin gönlünden asla ve asla destek görmemiştir. Tarih önünde de diğer darbeler gibi mahkum ve mahcup olacaktır"  şeklinde açıklamada bulundu. Hükümeti ve ekonomi yönetimini sert sözlerle eleştiren Özel, 19 Mart’ta yaşanan süreci “sivil darbe” olarak nitelendirdi.

"Diploma iptali yöntemiyle İmamoğlu'na siyasi operasyon yapılıyor"

Konuşmasının devamında "Buradan sonra artık bir darbe girişimiyle karşı karşıya olduğumuzu, darbelerin asker yaparsa askeri darbe, bugünkü gibi siviller yaparsa sivil darbe olduğunu biliyoruz. Her darbenin başında bir cunta vardır. Bu cuntanın karargahı Beştepe'dir, saraydır. Her darbenin elbette silahları vardır. Askerse tanktır, tüfektir. Bugünkü gibi sivil darbenin silahı yargıdır. O silahların mühimmatı vardır. Askeri darbede kurşundur, mermidir. Bugünkü yargı darbesinde mühimmat yalandır, iftiradır. Yalanla iftirayla yürüyen, birisinin talimatıyla, yargı eliyle yürüyen 19 Mart sivil darbesi aynen 15 Temmuz darbe girişimi ya da 12 Eylül darbesi, 12 Mart darbesi, geçmişte 1960 darbesi gibi milletin gönlünden asla ve asla bir destek görmemiştir. Tarih önünde de diğer darbeler gibi mahkum ve mağlup olacaktır. Söyleyene kızıyorlar. Öne gelene terörist diyenler, hiçbir kanıt yokken insanlara hırsız diyenler, yolsuz diyenler şimdi işin adı konulunca kızıyorlar. Vallahi her darbenin başında bir cunta vardır. O cuntanın da bir başkanı vardır. Son genel seçimlerde aldığı oylarla, YSK'nın onayıyla, verilen mazbatayla gelip mecliste ettiği yeminle, içtiği antla cumhurbaşkanı ünvanını alan Recep Tayyip Erdoğan, 19 Mart'tan sonra cunta başkanı ünvanını almıştır. Cuntanın başıdır." şeklinde açıklama yapan Özel, Ekrem İmamoğlu<'nun diplomasının iptali ile ilgili konuda da "Diploma iptalinin altında imzası olanları tek tek irdeliyoruz. Bakın, bir tanesini kazıyınca konservatuvar hocası. Kazıyorsun, Sakarya Belediyesi'nde Kültür Daire Başkanı. Kazıyorsun, TÜGVA, TÜGVA eğitmeni. Kazıyorsun, kendi diplomalarında şaibeler var, tartışmalar var. Bakıyorsun, diploma iptaline, İşletme Fakültesi'ne imza attırmayanlar TÜGVAcı'yı İstanbul Üniversitesi'nin yönetimine atamışlar. O TÜGVAcı diploma iptaline imza atmış. Şimdi usulen de esasen de hukuksuz bu süreç Ekrem Başkan'la beraber kendi fakültesinden, İstanbul Üniversitesi'nden 28 kişinin de diplomasının iptaline sebebiyet verdi. Bunlardan bir tanesi Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı. Sorbonne Üniversitesi'nden doktoralı bir profesörün diplomasını da iptal edip "Bugünden kelli sen artık lise mezunusun." dediler. Bir hukuk devleti düşünün ki, bunların gözü dönmüşlüğünü dönüp de sürdürmeye kalksa birileri, o hocanın dersine girdiği ve onun üzerinden diploma alan binlerce, on binlerce öğrencinin diplomasını sakatlıyorlar." şeklinde açıklama yaptı.