Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi tarafından Haziran 2011’de “sakin şehir” ilan edilen Akyaka Mahallesi’ndeki Kadın Azmağı, ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Ağaçlar ve sazlıklar arasında süzülen azmak, Gökova Körfezi’ne ulaşırken adeta doğal bir akvaryum görüntüsü sunuyor. 1200 metre uzunluğundaki su yolu; berraklığı, su altı bitkileri, çıplak gözle izlenebilen balıkları ve su üzerinde süzülen ördekleriyle doğaseverlere görsel şölen yaşatıyor.
Yüzlerce tatlı su kaynağının birleşiminden oluşan Kadın Azmağı, ana hattın dışında Gökova Sazlığı’na doğru uzanan birçok yan kola sahip. Bu kollardan bazıları sazlıkların oluşturduğu doğal tünelleriyle dikkat çekiyor.
NASA’nın paylaşım yaptığı azmakta tehlikeli düşüş
Kadın Azmağı, 22 Nisan 2021 Dünya Günü’nde NASA’nın Instagram hesabından “Vay be. Güzelliğini yaşayın” ifadeleriyle paylaştığı doğa harikalarından biri olarak dünya çapında tanınmıştı. Ancak bu eşsiz alan, tarihinin en düşük su seviyelerinden biriyle karşı karşıya.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Kaynakları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik’in yaptığı ölçümlere göre azmakta 35 santimetrelik bir su kaybı yaşandı. Doç. Dr. Özçelik, son 52 yılın en kurak döneminin yaşandığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Türkiye genelinde gözlenen meteorolojik kuraklık, yüzeysel su kaynaklarımızı doğrudan etkilemeye başladı. Hidrolojik kuraklık etkisini rezervuarlar ve baraj göllerinde olduğu gibi Kadın Azmağı’nda da gösteriyor. Burası karstik bir yapı. Sular yer altı boşlukları ve mağaralardan süzülerek azmağa ulaşıyor. Şu anda bazı pınar çıkışları gözlemleniyor, bu da su seviyesinin düştüğünü gösteriyor. Net ölçüm yapmak zorlasa da dere kenarlarında oluşan kalsiyum birikintileri ve bitki izleri su kaybını ortaya koyuyor.”
Çağrı yaptı
Doç. Dr. Özçelik, azalan su seviyesinin ilerleyen günlerde daha da düşebileceğine dikkat çekerek, doğal yapının korunması için acil önlem alınması için şu sözlerle çağrıda bulundu:
“Azmak hattı boyunca görülen pınar hareketleri ve suyun çekilmesi, ciddi bir uyarı niteliğindedir. Doğal dengeyi korumak adına yerel yönetimlerin ve ilgili kurumların kalıcı önlemler alması büyük önem taşıyor.”