Kadınlar, binlerce yıldır güzel, bakımlı ve sağlıklı bir cilde sahip olmanın yollarını arıyor. Antik çağlarda güzellikleri ve cazibeleriyle efsanelere konu olan tanrıçaların uyguladığı cilt bakım ritüelleri ise günümüzde hala ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Doğal malzemelerle yapılan bu kadim yöntemler, modern bakım trendleriyle birleşerek yeniden canlanıyor. İşte geçmişten günümüze kadar uzanan o mitolojik güzellik sırlarından bazıları...
Bal ve zeytinyağının eşsiz büyüsü
Antik Yunan’ın aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’in, doğa tanrıçası Artemis'in, Truva'nın incisi Helen'in güzellik sırları, yüzyıllar sonra bile ilham vermeye devam ediyor. Doğal bakımın öncüsü sayılan bu dönemlerde, özellikle bal ve zeytinyağı, cilt sağlığı ve parlaklığı için en çok tercih edilen yöntemler arasında yer alıyordu. Tanrıçaların ışıltılı cildinin sırrı olarak görülen bu iki doğal malzeme, cildi besliyor ve nem dengesinin korunmasına yardımcı oluyordu.
Elma sirkesinin mucizesi
Elma sirkesi ise Antik Yunan’ın diğer önemli güzellik buluşlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Saçlara canlılık ve dayanıklılık kazandırmak amacıyla kullanılan sirke, aynı zamanda saç derisindeki sorunları gidermede etkili olduğu için kullanılıyordu. Tanrıçaların bakım rutininde de yer aldığına inanılan bu yöntem, akneli ciltlerin arındırılmasında da doğal bir çözüm olarak öne çıkıyordu.
Günümüzde de seyreltilmiş elma sirkesi, hem saç bakımında hem de problemli ciltlerin tedavisinde kadınlar tarafından hala tercih edilen ürünlerin başında geliyor. Binlerce yıl öncesine dayanan bu doğal güzellik formülleri, efsanevi tanrıçaların cazibesini modern dünyaya taşıyor.
Binlerce yıllık formül: Süt ve gül
Antik Mısır’ın efsanevi kraliçesi Kleopatra, güzelliğiyle olduğu kadar sıra dışı cilt bakım ritüelleriyle de tarihe damga vurdu. Cildini genç tutmak, kırışıklıkları ve lekeleri azaltmak için dönemin doğal malzemelerinden faydalanan Kleopatra, güzelliğini korumak adına oldukça özgün yöntemler uyguladı. En bilinen yöntemlerden biri süt banyosuydu. Kleopatra'nın gül yaprakları ve sütle hazırlanan özel banyolarında saatlerce kalarak hem zihnini hem de bedenini tazelediği biliniyor. O dönemde süt, cildi besleyen ve pürüzsüzleştiren en değerli bakım ürünü olarak öne çıkıyordu.
Kleopatra’nın bu kadim sırları, doğallık arayışının arttığı günümüzde hala ilham kaynağı olmayı sürdürüyor.