10 Nisan 1968’de Sivas’ın Gürün ilçesinde dünyaya gelen ve gazetecilik mesleğine "Haberde ve Yorumda Gerçek" dergisinde muhabir olarak adım atan Metin Göktepe, daha sonra 7 Haziran 1995’te kurulan Evrensel gazetesinin ilk çalışanları arasında yer aldı. Göktepe, özellikle toplumsal olayları ve hak ihlallerini gündeme taşıyan cesur haberciliğiyle dikkat çekiyordu.
8 Ocak 1996 tarihinde İstanbul’da bir haber takibi sırasında gözaltına alınan Göktepe, Eyüp Kapalı Spor Salonu’na götürüldü. Burada güvenlik güçleri tarafından işkenceye maruz kaldı ve yaşamını yitirdi. Yetkililer başlangıçta "duvardan düşme sonucu" öldüğünü iddia etse de, yapılan otopsi raporları ve tanık ifadeleri gerçeği ortaya çıkardı: Metin Göktepe işkence sonucu öldürülmüştü.
Göktepe’nin ölümü, Türkiye’de geniş yankı uyandırdı ve adalet çağrıları sonucunda dava süreci başladı. Dava sonucunda beş polis memuru, "kastı aşan insan öldürmek" ve "faili belli olmayacak şekilde insan öldürmek" suçlarından yedi yıl altı ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu dava, gözaltında öldürülen bir gazetecinin failleri hakkında mahkumiyet kararı verilen ilk örnek oldu.
Metin Göktepe’nin ölümü, Türkiye’de basın özgürlüğü ve insan hakları mücadelesinin simgelerinden biri olarak hafızalara kazındı. Onun anısını yaşatmak amacıyla gazetecilik ödülleri verilmekte ve çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Göktepe, dürüst ve cesur haberciliğin sembolü olmaya devam ediyor.
Metin Göktepe’nin adı, basın özgürlüğü ve hak mücadelesi konusundaki çabalarıyla anılmaya devam edecek.