Mehmet Turan Sapaz
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ve çeşitli iklim araştırma merkezleri tarafından yayınlanan son verilere göre, 2024 yılı şimdiye kadar kaydedilen en sıcak yıl olarak tarihe geçti. Küresel sıcaklıklar, sanayi öncesi döneme kıyasla ortalama 1,5°C’nin üzerine çıktı. Bu durum, Paris İklim Anlaşması'nda belirlenen kritik sınırın aşıldığını ve iklim değişikliğinin hızlandığını gösteriyor.
Bilim insanları, bu aşırı sıcaklık artışının yalnızca hava sıcaklıklarını değil, doğal afetlerin sıklığını ve şiddetini de artırdığını belirtiyor. 2024 yılı boyunca dünya genelinde:
ABD ve Avrupa'da aşırı sıcak hava dalgaları,
Asya'da şiddetli seller,
Amazon ve Akdeniz bölgesinde büyük orman yangınları yaşandı.
Bu felaketlerin, küresel ısınmanın doğrudan sonuçları olduğu ifade ediliyor.
2025: Daha Büyük İklim Krizleri Kapıda mı?
İklim bilimciler, 2025’in daha da sıcak bir yıl olacağını ve doğal afetlerin artarak devam edeceğini öngörüyor. En büyük riskler şunlar:
Okyanus sıcaklıklarının yükselmesi, daha güçlü kasırgalar ve fırtınalara yol açabilir.
Su kaynakları tükeniyor, kuraklık nedeniyle tarım sektörü büyük zarar görebilir.
Yangın sezonu uzuyor, geniş alanlar alevlere teslim olabilir.
Özellikle tropikal bölgelerde daha sık ve yoğun yağışların görüleceği, buna karşılık kurak bölgelerde tarımsal üretimin ciddi risk altında olacağı belirtiliyor.
Uzmanlardan Acil Çağrı: Hemen Harekete Geçilmeli!
Küresel ısınmanın yıkıcı etkilerini durdurmak için bilim insanları ve çevre örgütleri, acil önlem alınması gerektiğini vurguluyor. Uzmanlar, sera gazı emisyonlarının azaltılması, fosil yakıtlardan uzaklaşılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılması çağrısında bulunuyor.
Dünya için kritik eşik aşılıyor. Eğer bugünden önlem alınmazsa, iklim felaketleri daha da artacak ve yaşam koşulları her geçen gün zorlaşacak. Bilim insanları, 2025’in çok daha büyük çevresel krizlere sahne olmaması için hem bireysel hem de küresel çapta harekete geçilmesi gerektiğini vurguluyor.